Haydi doksanlara geri donelim mi ?

Farkındasınızdır ki son zamanlarda insanlarda müthiş bir eskiye özlem söz konusu. Eğer bir Facebook hesabınız varsa veya Youtube video paylaşım sitesini kullanıyorsanız, buralarda özellikle doksanlı yıllara ait çeşitli gruplar, müzik klipleri ya da dizi sinema arşivlerine sıkca rastlıyorsunuzdur. Özellikle yapılan yorumlara göz gezdirince insanımızda eski zamanlara büyük bir özlem olduğunu gözlemliyorsunuz.

Peki o zamanlardan bu yana ne değişti? İnsanlar neden geçmişe nostalji sınırlarını da aşarak bu kadar özlem duyuyorlar? Doksanlardan bu yana teknolojik gelişmeler geçmişe oranla daha büyük bir oranla artış gösterdi ve insanlar bu gelişen teknolojiyi biraz da abartarak kullanınca bir büyük buhran yıllarına girdik. Eskiden ekonomik durumlar bu zamandan daha iyi değildi fakat insanlar daha mutlu , daha ınsancıl idiler. Önce cep telefonu ardından internet ve bundan sonra diger türevleri olan elektronik cihazlar insanları adeta esir aldı. Bundan sonra artık basitliğe yöneldik. Eskiden bizim için değer ifade eden şeyleri artık çok da önemsemiyorduk. Bu yüzden de özellikler pop müzik, diziler ve televizyon programları inanılmaz şekilde basitleşti, iğrençleşti. Fakat son zamanlarda insanlar artık bu buhran içinden kafalarını kaldırıp nereye doğru gittiklerini sorgulama ihtiyacı duyuyorlar.

Peki çözüm nedir? Nasıl eskisi gibi samimi olabilir insanlar bu basitliklerden kurtularak? Bu sorunun çözümünün yine insanların kendilerinden geçtiğine inanıyorum. İnsanlar elbette ellerindeki teknolojik imkanları ihtiyaçları doğrultusunda kullanmalılar. Fakat zaman israfını engellemeliler ve cihazlara bağlı yaşamadan dolayı oluşan toplumdan uzaklaşma hissiyatını kırmalıdırlar. Aksi takdirde daha uzun yıllar bu dünyanın çivisi çıkmış demeye devam edecegiz gibi gözükmekte.