Haydi hayırlısı…

Sayın Başbakan nihayet kabine değişikliğini açıkladı. Nurtopu gibi yeni bir kabinemiz var artık. Yeni diyorum çünki 25 üyeli kabineden yerini koruyan sadece 10 kişi. İnşallah bu kabine ile ekonomik krize çare bulunacak.

Neden mi? Yıllardır dışişlerini harika yöneten sayın Babacan artık ekonomiden sorumlu. Bir aya kalmaz refaha çıkarız.

Görüntüye bakınca sanki eski AKP gitmiş yepyeni bir AKP gelmiş. Bakar mısınız Laiklik karşıtı odak olmaktan suçlu bulunup ceza almış parti değilmiş gibi Sayın Ömer Dinçer kabineye alınmış. Hani şu başbakanlık müsteşarı iken çok tartışılan, laiklik ve cumhuriyet karşıtı makalesi olan Ömer Dinçer. Hatırlıyacaksınız, “Siyasi öncelikli İslami hareketler aslında devlet yönetimini ve karar merkezini ele geçirerek, toplumda değişikliği sağlamaya yönelik hareketler olarak ifade edilebilir. Karar gücünü elinizde bulundurursanız, bir takım değişimleri gerçekleştirmeye çalışırsınız. Modern devleti İslam'a tercüme ederek kullanmaya kalkışmak veya bürokratik mekanizmada yer alacak memurları dindar insanlardan seçmek, devletin yapısını İslam'ın öngördüğü yapıya kavuşturur mu? Aslında bu tür bir eğilimin İslami bir iktidarı değil, beşeri yanı ağır basan bir iktidarı öne çıkaracağı kanaatindeyim.” demişti makalesinde. Yine aynı makalesinde beyefendi, ”Yine başlangıçta kurulurken ortaya atılan cumhuriyet ilkesinin de zayıfladığını ve işlevini kaybettiğini görüyoruz. Halk için ve halk adına yönetim diye tarif edilen cumhuriyet kavramının aslında artık bizim için çok fazla bir mana ifade etmediğini söylememiz mümkündür.” demişti. Hatırladınız değil mi? İşte o beyefendi yeni Çalışma ve sosyal güvenlik bakanımız. Hayırlı olsun.

Bülent Arınç bey ise herkesin malumudur. Bir müddet kenara çekilip dinlendi. Anlaşılan canı sıkıldı, geldi. Eh Manisa’daki o toplantıda yanında gördüğümüz şeyh de tebike gelir inşallah.

Bir anda aklıma geldi. Ligde habire yenilgi alan takımların hocaları kızar ve takımın çoğunu değiştirip yedekleri paf takımı oyuncularını alır. Hoş böyle bir revizyon hiçbir işe yaramaz ya o da ayrı mesele.

Dış işlerimizde esas sahibini buldu. Şimdiye kadar dış politikayı mükemmel götüren sayın başbakanın baş danışmanıydı. Artık sayın başbakan içi rahat biraz dinlenir. Son olaylar (Nato genel sekreteri seçimi, Obama ziyareti vs.) çok yordu kendisini.

Sayın Adalet bakanı neden değişti anlamadım. Halbuki Deniz feneri dosyasındaki performansı harikaydı. Bir rivayete göre Milli Eğitim bakanı sayın Çelik gibi o da ilindeki yerel seçimleri kaybetti diye değiştirildiği söyleniyor. Ama ben inanmıyorum. Ülkeye bu kadar yararı dokunan kimseleri böyle sudan bir sebeple görvden almazlar.

Sayın Hüseyin Çelik hiç hak etmemişti bence değiştirilmeyi. Az kalmıştı Atatürk ismini milli eğitimden tümden silmesine. Yerine gelen sayın Nimet Çubukçu aratmaz inşallah.

Yeni kabinemiz vatana millete hayırlı olsun.

1/4/2009