Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '11

 
Kategori
Eğitim
 

Haydi kızlar okula, ama yüksek okuma!

Ülkemizde yaklaşık 90 bin kız çocuğu (2010 verileri) ilköğretim çağında olmasına rağmen okula gidemiyor. Gerek Milli Eğitim Bakanlığı'nın gerekse sivil toplum örgütlerinin yıllarca üst üste sürdürdüğü kız çocuklarını okullaştırma kampanyalarına rağmen bu vahim tablo azalsa da devam ediyor. Bu rakam ortaöğretimde ise çok daha içler acısı... Yaklaşık yarım milyon kız çocuğumuz ortaöğretim eğitimini almıyor...

Evet bir yandan kız çocuklarımızın okullaşma oranlarını artırmak için canhıraş bir çaba var... Fakat öte yandan da okuyan kız çocuklarımızın okumaya devam etmemeleri için bir gayret var sanki... İlköğretime gelmesi için neredeyse ayaklarına kırmızı halılar serdiğimiz, engellemeleri halinde ailelerine ceza kestiğimiz kız çocuklarımız, kendilerini yetiştirmenin heyecanına daldığında ise işin rengi değişiyor. Kırmızı halılar dikenli yollara dönüşüveriyor. Okula başlamaları için geliştirdiğimiz bin bir yöntemin yerini, devam etmemeleri için bin bir bahane alıyor... Yok o fotoğraf olmaz, yok şöyle giremezsin, yok böyle sınava almayız…

Dayanağı ne olursa olsun, 18 yaşını geçmiş bir gence sen şöyle giymelisin böyle giymelisin demek ne kadar doğru? Dahası istediğimiz gibi giyinmezsen en temel haklarından bile yararlanamazsın demek, hangi hukuk kuralıyla ve hangi adalet anlayışıyla açıklanabilir? Kişinin özgürlüğü, diğerinin hak ve hürriyetinin başladığı yerde biter. Bir kişinin giyimi, nasıl başkasının hak ve hürriyetine müdahale eder?

Dün yükseköğretimini engellediğimiz binlerce vatandaşımız, bugün çeşitli ülkelerde hiçbir engelle karşılaşmadan yükseköğretimini, hatta mastır ve doktorasını tamamlayarak çoktan ülkesine döndü ve iş hayatına atıldı bile… Ülkesinin vatandaş olma yükümlülük ve sorumluluklarını yerine getiren vatandaşlar, neden en temel haklarını ülkesinden değil de başka bir ülkeden almak durumunda kalsın?

Sinan Çetin’in yönettiği “Kağıt” filminin repliğinde ifade edildiği gibi;
“Her yasak, kendi isyancısını doğurur”

Peki kim, kimi, kime ve neden isyancı yapmak ister? Biraz düşünmek gerekmez mi?

Sinan ÇAĞIRAN
Psikolojik Danışman & Pedagog

http://www.facebook.com/scagiran


 
Toplam blog
: 157
: 12370
Kayıt tarihi
: 22.08.06
 
 

1996-2000 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü, Psikolojik Danış..