Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Haydi yemeğe. Biz "Yemekteyiz."

Haydi yemeğe. Biz "Yemekteyiz."
 

27 Ekim 2007/ Milliyet Blog'cular 1. İnönü toplantısında Meşhur EFSANE'nin başında."Yemekteyiz"


Merhaba 2009. Biraz geç olsa da...

Yeni yılı farklı ortamlarda, farklı beklentiler içinde karşıladık, kutladık, eğlendik... Bazılarımız dost, arkadaş ve sevdiklerinin yeni yılını telefon, SMS ve e-postalarla kutlarken, bazılarımız da yılbaşı kartları gönderdiler, birbirlerine. Unutulmaya yüz tutan bu eski ama güzel alışkanlıktan nasibini alanlar bence yeni yılın şanslı kişileri.

Unutamayacağımız acı, tatlı, güzel anılarla dolu olan ikibinsekiz artık geride kaldı. İkibindokuza bir yerlerden girmek, katılmak gerekiyor. Çünkü hayat devam ediyor.

Ben de başlamalıyım. Aklımda bir çok konu var, yeri geldikçe daha doğrusu fırsat bulup konuya odaklandıkça yazacağım. Şu sıralar televizyon dizi ve yarışmalarına merak :) sardım. Bugünlerde TV'de izlediğimiz "Yemekteyiz" programına konuk oluyorum, evde tabi ki. Evdeki kalabalık ahali (eşim-kayınvalidem) yarışmanın sürekli izleyicileri arasında yer alınca ister istemez bazı bölümleri seyretmek zorunda :) kaldım. Gerçekten maharetli kadın-erkek yarışmacılar var. Mutfaktaki marifetleri de alkışlanır. Yarışmacıların hazırlayacağı yemek listesi için alınan malzemelerin parası yapımcı ya da sponsorlar tarafından karşılandığı içindir ki kurulan sofralar dört dörtlük. Güzel bir sofra ve güzel bir program. Yarışmacıların her birinin ötekilerden pek üstün bir niteliği olmasa da herkes eleştirmekte oldukça başarılı. Herkes herşeyi eleştirilebiliyor. Önemli olan büyük ödülü kazanmak. O nedenle... normal.

Öğüt vermek gibi olmasın ama, yarışmayı aç karnına :) izlemeyin. Bir de sürekli izlemeyin, alışkanlık yapabilir, katıldığınız yemekli toplantılarda hatta lokanta ve restaurantlarda kendinizi yarışma ortamında sanıp :) sağı solu eleştirmeye başlayabilirsiniz. Benden söylemesi.

Beş yarışmacı, imrenerek bakılan güzelim mutfaklar, güzel yemekler, salatalar, tatlılar...

Benim önerim "Bu program daha geniş tutulmalı" yani yarışmacılar aileleri ile katılmalı. Yemekler de ailece hazırlanmalı. Ailedeki kişi sayısı anne-baba-üç çocuk (kesin kural) dede-nine de hesaba katılarak yedi kişiyle sınırlı tutulmalı. Ne eksik ne fazla. Bu kategoriye uyan aileler yarışmacı olabilmeli. Ki zaten bu grup ülkemizin çekirdek ailesi. Bir çoğumuz böyle yaşamıyor muyuz.

Ev kira, baba çalışıyor, dedenin-ninenin emekli maaşı da ekleniyor. Karınca kararınca geçinip gidiliyor.

Böyle yarışma, film ve dizileri izlerken birden aklıma buna benzer düşünceler gelir. "Neden olmasın?" derim kendi kendime. "Bu güne kadar neler izlemedik ki?"

TV yapımcıları; siz, gene bi düşünün.

 
Toplam blog
: 240
: 2494
Kayıt tarihi
: 13.04.07
 
 

6 Mayıs, bir Hıdırellez günü "Merhaba dünya" demişim. Geçen elli küsur yıl. Bir şarkı vardır Osma..