Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '12

 
Kategori
Siyaset
 

Hayıııırrrrrr!...

Hayıııırrrrrr!...
 

“Biz bu kadar aptal değiliz”

Emperyalistlerin borazanı haline gelmiş olan sözde gazeteleri okudukça, böyle haykırasım geliyor.

İnceleyenler bilir. Emperyalizmin en büyük silahı sizi sizin nazarınızda küçültmek, öz güveninizi yıkmak, yaramaz, aptal, yeteneksiz olduğunuzu size kabul ettirmektir.

Bunun içinde çocukların bile bir seferden sonra kanmayacağı oyunları bıkmadan yeniden sahneye koyarlar. Maşaları olan gazetelere bu oyunları yeni gerçeklermiş gibi sergiletirler. Satın aldıkları politikacıları konuştururlar.

Askerleri, camilere doldurdukları kadınlara toplu tecavüz ederken, gazeteleri  bu rezil sistemin cellatlarını yere göğe sığdıramazlar. Politikacıları dualarını esirgemezler. Hayvandan beter aşağıladıkları insanları acımasızca işkenceden geçirirken, ağlayan bir çocuğu kucaklarına alıp resim çektirmekten vazgeçmezler.

En son birkaç basit örneğe bakalım. Sayın Deniz Baykal’ın seks kasetleri nasılsa ortaya çıkıverdi. Yer yerinden oynadı. Akabinde CHP el değiştirip uysallaştı. Olay unutulup gitti.

Rejimin değişmesini istedikleri Tunus’ta birden başkanın kadınlarla yasa dışı ilişkileri ortaya dökülüverdi.

Öldürmeye karar verdikleri Kaddafi içinde yayınlanan seks hikâyelerini bir anımsayın. Sanırım emperyalist senaryo yazarları bu senaryolardan dolayı ödül almışlardır.

Bu günkü gazetelere bakarsanız, seks manyağı liderlere Esad’da eklenmiş. Flaş haber olarak vermişler. Yarından itibaren yetmiş iki bölüm tefrika olarak yayınlanır artık.

Bütün bunların anlatmak istediği, kafalara sokmak istediği durum şudur. “Siz aptalsınız. Düşünemezsiniz. Biz ne söylersek inanmak zorundasınız, hatta yalan olduğunu bile bile.”

“Kabul etmezseniz ne olacağını görmek için uzağa gitmeye gerek yok. Her ülkeye anlayacağı şekilde birer Silivri inşa ettik, sinemama, basın, sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve de en önemlisi politikacılar sayesinde her ülke halkına özel aşağılama mekanizmaları oluşturduk. İsteseniz de istemeseniz de bu geniş ikna alanının içinde yaşıyorsunuz. Diz çökeceksiniz ve bizim belirlediğimiz kurallar içinde yaşayacaksınız.”

Bu yaşam şekline ise her ülkenin kendi meşrebine göre, özgürlük, demokrasi, hatta ileri demokrasi denecek…

İzmir  2012

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..