Hayır diyememek ama neden

İnsan istemediği bir şeyle karşılaştığında neden kendini ifade etmez ve hayır demez!!!

Bunun arkasında birçok sebep yatıyor olabilir aslında. Fakat bilinen ve söylenen sebeplerle, gerçek sebeplerin alakası da yoktur genelde. 

Şimdi görünen veya öyle olduğunu zannettiğimiz sebeplere bir göz atalım. Söylenecekler ve düşünceler, şu fikirlerin etrafında dönüp duruyor: İyi bir insanım, çok sabırlıyım, idare ediyorum, fedakarlık yapıyorum… Ama gerçek öyle mi!

Şimdi de birçoğumuz için doğru olan gerçeklerle yüzleşelim. Neden istemeyiz ama hayır da demeyiz bunu inceleyelim.

 Belki de hayır diyecek ve sonrasında gelişecek çatışmayla baş edecek kadar güçlü değilizdir. Kendine güven dediğimiz bazen de birbirimizi aşağılamak için kullandığımız şu duygudan belki de bizde yeterli derecede yoktur. Belki de sevilmeye çok ihtiyacımız vardır da ve herkes bizi sevsin, bize iyi davransın istiyoruzdur. Biz hayır demeyince, başkaları da bize hayır demeyecek, olumsuz bir geri bildirimle karşılaşmamış olacağızdır. Belki de hayır demenin getireceği yargılamalarla ve eleştirilerle karşılaşmamış olarak yaşayıp duracağızdır.

Tüm bu güzel geçim sayesinde(!) ihtiyacımız olan sevgiyi bulup yargı ve çatışmalardan uzaklaşmış, sanalda olsa iyilik haliyle yaşamış, olumsuzluklardan uzaklaşmış olacağız. Bir anlamda gerçekte başkasına iyilik yapmaktan çok, kendi iyiliğimiz için bunları yapıp duracağız.

Peki sanalda olsa, gerçeği ifade etmese de iyi geçim uğruna yaptığımızı söylediğimiz bu kadar çaba ve güya fedakarlıkla yaşamanın ne sakıncası olabilir ki!  Alan memnun veren memnun…

Gerçek olmayan her şey bir gün yok olmaya mahkum olduğu gibi, gerçek duygular üzerine inşa edilmemiş her ilişki de ya yok oluyor veya sadece görünür kalıyor. Dışarıdan tam, içi boş olan takılar gibi değeri hiç göründüğü gibi olmuyor. Zamanla ilişkilerde ilerleme şöyle dursun, geriye gidişler başlıyor, bir şeyler yolunda gitmiyor da sebebi de bilinmiyor, içeride bir şeyler birikiyor, bizim bile fark edemediğiz birikimler oluşuyor, kavgalarda yapılan güya fedakarlıklar söylenir hale geliyor, kalpler kırılıyor, insanlar birbirinden uzaklaşıyor, kopuyor.

Her şeyde denge ve orta yol önerildiği gibi burada da duyguları ifade ederken, hayırlarımızı söylerken doğru davranmak ve aşırıya kaçmamak en sağlıklısı oluyor. Kırmadan, dökmeden ama kendimizi de ifade ederek, kaçmadan korkmadan ayrı bir birey olduğumuzu hissettirerek yaşamak en güzeline götürüyor. Kendimizi ifade ettikçe karşı tarafta gerçekteki duygularını ortaya çıkarabiliyor. Bir de anlayışlı ve hoşgörülü olunursa birbirine saygı duyulursa ilişki su gibi akıp gidiyor, gerçek dostluklar, gerçek aşklar yaşanıyor…