Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Hayırdır inşallah

Hayırdır inşallah
 

Heyecanla bekledik. Mübarek Cuma gününde, Cuma namazından sonra hepimiz Meclisteydik. Önce, üvertürler sahne aldılar. Bunların görevi, bir şeyler anlatmak değil, ortamı alevlendirmekti. Sonra assolistler sıra ile arzı endam eylediler. DTP eş başkanı Ahmet Türk, acıklı bir konuşma yaptı. Kendine göre alladı, pulladı, ama, gerçekleri gizlemeye çalıştı. Kürtlerin, itilmiş, kakılmışlığının sorumluluğunu, tamamen devlete bindirdi. Ağaların, şeyhlerin, hiç mi sorumluluğu yoktu? Kürtlerin, acıklı hayatlarını hepimiz biliyoruz Ama o acıklı hayatı, siz ve size benzeyen Kürtler yaşamadı ki. Daha fazla demokrasiyi, kimin için istiyorsunuz. Daha fazla demokrasi, ezilen, aç ve işsiz Kürtlerin ne işine yarayacak. Onlara, gerçekten daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük verirseniz, önce sizi bitirirler, sonra ağalarını ve şeyhlerini. Böyle olsun istemezsiniz her halde. Sizin yerinizde olsam. Olanları ve olacakları, yalın bir şekilde anlatırdım. Derdim ki: Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır. Biz, bağımsız bir Kürdistan istiyoruz. Daha fazla demokrasiyi, daha fazla sömürü yü, kendimize istiyoruz. Ahmet Türk ün konuşmasının acıklı bölümünün dışında, işte bunlar vardı. DTP liler, bu gün PKK ye nasıl sahip çıkıyorlarsa, Dersim olayına da öyle sahip çıkıyorlar. Yabancı güçlerin himayesinde, bu ülkeyi yıllar önce böleceklerdi ama, olmadı. Hevesleri kursaklarında kaldı. Şimdi yeniden hevesliler.

Daha sonra sahne alan Bahçeli, Söyleyeceklerini, daha önce defalarca söylediği için, tüylerimiz dikenlenmedi. Bahçeli, şehit dedi, bayrak dedi, gazi dedi, başka bir şey demedi. Daha ne desin ki: Onların dünyası bunlardan oluşuyor. Bahçeli diyor k: Açlıktan, işsizlikten, kanserden, Domuz gribinden öleceğime, teröre şehit giderim, daha iyi. Hiç değilse, Cenneti garantiye alırım. Ben bunu anladım. Siz ne anladınız.

Deniz Baykal, özünde doğru şeyler söyledi ve sorunun bam teline bastı. Bam teline bastı ki, DTP liler yerlerinden fırladılar. Baykal, DTP lilerin mamalarını ve oyuncaklarını ellerinden alıyordu. Baykal diyordu ki, Kürtlere, her şeyin en iyisini verelim. İşsizliklerini giderelim. Ekonomilerini düzeltelim. Kaliteli sağlık ve kaliteli eğitimi oralara götürelim. İşte kürt sorununun bam teli bunlardı. DTP liler, memnun olacaklarına, koltuklarında çivi varmış gibi, havaya zıpladılar. İyi de, Baykal bunları 20 yıl önce rapor yaptıklarını söylerken, bu raporun neden bu kadar bekletildiğini nasıl açıklayacak? Bir sorum daha olacak. Kürtler, neden ezenin yanındalar. Deve ye diken, sözü ile başlayan deyim, doğrumu söylüyor. İnanıyorum ki, onlar da bir gün, durmaları gereken, doğru yeri bulacaklar, ama inşallah geç kalmazlar.

Baykal dan sonra, as solist, yeterince hazırlansın ve repertuarını gözden geçirsin diye, biraz ağırdan alındı. Gecenin as solisti, Bülent Arınçın getirdiği, mesir macununun tadına batkı mı bilmiyorum, nihayet sahne aldı. Aynı makamdan, aynı şarkıları söyleyip, dinleyicilerin uyuduğunu görünce, araya bir pop türü şarkı soktu. Makam karıştı. Sözlerden kimse bir şey anlamadı. Açılım bumuydu yoksa? As solistin ses tonu, salondakilerden bazılarının sabrını taşırdı. Onlar da kalkıp gittiler. Kalanlar, belki iyi bir şeyler söyler diye nafile beklediler. As solist, şarkı yerine, eski bestekarların isimlerini saydı . Dede efendi. 3. Selim, Tamburi Cemil bey, Hafız Burhan, Malatyalı Fahri. Derken, Gidenlere dedi ki. “ Gidin, gidin, siz gidince daha rahat söylerim.” Müzikten anlayanlar salondan çıkınca, rahatladı ve bir roman havası ile programını bitirdi.

Açılımdan kimse bir şey anlamamıştı. Yabancı basın da bu kez bir şey anlamadığını söylüyordu. Açıklık iyi bir şey değildir. Kapanalım. Örtünelim. Açılıp da günaha mı gireceğiz. Demokrasimize göre, bir türban, veya haşema bulunur elbette. Mübarek Cuma gününde, mübarek bir oturumun sonucu da, mübarek olur inşallah.

 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..