Hayırlı Cumalar

Ramazan ve cuma beraberliğinin, her iki güzelliğin iç içe olmasının bugün son fırsatı, kıymetini bilenlere ne mutlu. Rahmet dolu bu cuma gününüz hayırlar, esenlikler, bereketler ve huzur içinde geçsin dileklerimle ve cümle Ümmet-i Muhammed'e selam ve sevgilerimle...

 

SİZ HIZIR ALEYHİSSELAM'I GÖRDÜNÜZ MÜ?

 

Ben görmedim. Görsem Hızır Aleyhisselâm’ı bilir miydim, muradımı alır mıydım, hiç bilemiyorum. O kadar saf gönül nerde bizde, günlük hengâme içinde...

 

Zât-ı muhterem birinin anlatımından dinlediğim güzel bir anıyı sizlerle paylaşmak istedim:

Allah dostlarından birinin kapısına birgün kimi kimsesi olmayan bir adam gelmiş.

-"Sen benim içinde dua et, Allah'a bana Hızır Aleyhisselâm’ı göstermesi için ricada bulun, ""demiş.

 

Allah dostu olan zat "tamam" demiş, göndereceğine söz verirmiş. 

 

Günlerden bir gün, bir Ramazan günü tam akşam ezanı okunurken Hızır’ı görmek isteyen kimsenin kapısı hızlı hızlı çalınmış.

 

Aşırı sigara tiryakisi olan adam, artık iftara yakın sabrı iyice azalmış olduğu bir halde sofraya oturmuş, top atıldı veya atılacak diye beklerken kapıyı çalana biraz da sinirlenerek kapıyı açmış ki bir de ne görsün? Bir deve, deve yününden koca koca iki çuval devede sarılı, devenin de yularından tutan oldukça iriyarı bir kimse, onun da sırtında deve yününden yapılmış bir aba şalvar..

 

Ev sahibine hitaben:

-"Efendi, katran var, katran alır mısın?" diye sormuş.

Ev sahibi tam akşam ezanının okunmak üzere olduğu bir sırada, sigara içememenin verdiği bir sabırsızlık haliyle rahatsız edilmesinin yanında bir de bu anlamsız soruya biraz sinirlenir ve deveciye kızarak, ses tonunu yükseltir.

-"Tam katran satacak zamanı buldun be adam! Hem ben şehir yerinde katranı ne yapayım, nereye kullanayım, çek deveni mübarek saatte insanı sinirlendirme"der ve kapıyı kapatır. Devecinin nereye gittiğine bile bakmadan evine girer.

Aradan günler geçer, dua istediği Allah dostu bildiği adama ziyaretine gider ve kendisine der ki:

-"Hani bana vermiştin. Hızır Aleyhisselâmı gönderttirecektin?"

Bunun üzerine muhterem zat :

-"Hızır Aleyhisselâm kapına gelmiş ama sen kovmuşsun"deyince, adam şaşırır.

-"Ne zaman gelmiş de kovmuşum, ben hiç Hızır’ı kovar mıyım?"

Muhterem zat:

-"Ramazan günü tam iftar saatinde kapına katran satmaya gelen Hızır Aleyhisselâm idi," demiş.

 

Evet, atalarımız: 

-“Her vakti hazır ol, her gördüğünü Hızır bil” diye boşuna söylememişler.

 

Hızır Aleyhisselâm ben Hızır’ım diye bağırarak gezecek değil ya! Daima bizlerin her zaman dikkatli davranması gerekmektedir. Allah hepimizin basiret gözlerimizi açsın. Cumalarımıza bereket saçsın. Âmin...

 

Ayfer AYTAÇ - ayferaytac.com