Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '10

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Hayvancılık hibe projeleri

Hayvancılık hibe projeleri
 

Son dönemlerde, süt ve kırmızı et fiyatlarındaki artışlar, hayvancılık yatırımlılarında yeni arayışların hızlanmasına neden oldu. Geçen yıl Tarım ve Köy işleri Bakanlığı tarafından Güneydoğu Anadolu (GAP) eylem projesi kapsamında süt sığırcılığına yüzde 30–40 oranlarında hibe desteğinin uygulamaya konulmasının ardından, geçen hafta da Doğu Anadolu Projesi (DAP) kapsamındaki illerde etçi ve kombine ırklarla kurulacak damızlık sığır işletmesi yatırımlarının desteklenmesi kararlaştırıldı (Resmi Gazete, 2010/27504).

GAP ve DAP eylem projelerinin amaç ve kapsamları incelendiğinde, bölgelerde yeni modern büyükbaş hayvancılık işletmelerinin kurulması, et ve süt üretiminde verimlilik ve kalitenin artırılması ile birlikte bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılmasının hedeflendiği görülmektedir. Söz konusu iki proje iyi planlanıp uygulandığı takdirde bölge hayvancılığını geliştirebilecek nitelikte projeler olup, ülkemiz hayvancılığı için de son derece önemli gelişmelerdir.

GAP Eylem planı (2008–2012) ile Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerinde modern süt sığırcılığı işletmelerinin kurulması hedeflenmektedir. DAP Eylem planı (2010-2012) kapsamında ise yeni modern etçi ve kombine ırk (etçi ve sütçü) sığır işletmelerin Ağrı, Ardahan, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Erzincan, Elazığ, Erzurum, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Tunceli ve Van illerinde kurulması amaçlanmaktadır.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından desteklenecek olan bu projelere ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmiştir. Alınan karar kapsamında, üreticilerin kırsal alanlarda bireysel veya bir arada yapacakları öz sermayeye dayalı, en az 50 baş ve üzeri kapasiteye sahip projeli etçi, kombine veya süt sığırcılığı işletmesi yatırımlarının destekleneceği belirtilmektedir. Hibe destekleri, 2009–2012 yılları arasında toplam maliyet bazında yeni yatırım inşaatlarda yüzde 30, damızlık gebe düve alımında yüzde 40 ve süt sağım ünitesi ve/veya soğutma tankı alımında yüzde 40 şeklinde sağlanacaktır.

Söz konusu projelerin uzun vadede başarıya ulaşabilmesi için, projelerin hazırlanması ve değerlendirilmesi aşamaları yanında uygulanması aşamasında da uzman kişilerden destek alınması sağlanmalı veya teşvik edilmelidir. Söz konusu uzman kişilerin üniversitelerin ilgili bölümlerinden sağlanması, yatırımların ekonomik sürdürülebilirliğini artırmakla birlikte yeni gelişmelerin işletmelere uygulanmasına da olanak sağlayacaktır. Avrupa Birliği ülkelerinde uzun bir süreden beri uygulanmakta olan Üniversite-Sanayi işbirliği, ülkemiz üniversitelerinde de Teknopark kapsamındaki yapılanmalar ile bu takım hizmetleri vermeye başlamıştır. Projeler kapsamında hibe desteği verilecek yatırımcıların belirlenmesinde, objektif değerlendirme esaslarının esas alınarak yatırımcı profil analizinin yapılması söz konusu yatırımın amaç dışı kullanımının önüne geçecektir. Aksi takdirde geçmiş yıllardaki yaşanmış başarısızlıklara yeni bir halka eklenmesinden başka bir işe yaramayacağı gibi beklide bölgenin tarımsal üretim motifini değiştirebilecek olan böyle bir girişimin önüne geçilmiş olacaktır. Hatırlanacağı üzere, bölgede benzer teşvik ve desteklerle kurulmuş işletmelerin yarısından fazlası çeşitli sebeplerden dolayı üretim dışı kalmış, kalanlar ise yüzde 30–40 kapasiteyle üretim yaparak ayakta durmaya çalışmaktadırlar.

Günümüz şartlarında sığırcılık işletmeleri toplam maliyetlerinin yaklaşık olarak yüzde 70’ni yem giderleri oluşturmaktadır. Ayrıca işletme sabit yatırımı, alet ekipman, makine donanım, işçilik ve hastalık ve kontrol maliyetleri göz önüne alındığında, 50 veya 100 baş kapasiteli işletmelerin karlılığını azatlığı görülmektedir. Bu yüzden söz konusu hibe desteklerinden faydalanarak sığırcılık işletmesi kurmak isteyen yatırımcıların bu gerçekleri göz önüne alarak yatırım yapmaları gerekmektedir. Birden fazla yatırımcının öz sermayelerini birleştirerek kuracakları 300–350 başlıklı sığır işletmesi yukarıda sayılan maliyetleri azaltacağından işletmenin karlılığını ve de rekabet gücünü artıracaktır.

Avrupa Birliğine giriş sürecindeki ülkemizde, AB ortak tarım politikasına uyum çalışmaları diğer sektörlerde olduğu gibi hayvancılık uygulamalarında da uygulanan politikaların uyum programı çerçevesinde düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır. Bu yüzden kurulacak sığırcılık işletmelerinin AB hayvancılık politikalarına uyumlu olması ileriki yıllarda işletmenin ihracat ve ithalat yapmasında kolaylıklar sağlayacaktır. Bu yüzden bilimsel ölçütler çerçevesinde projelerin hazırlanması ve işletme yönetimi aşamasında ise uzman kişilerden yardım almalarını işletmelerin sürdürülebilirlikleri açısından son derece önemlidir.

 
Toplam blog
: 87
: 2735
Kayıt tarihi
: 02.07.09
 
 

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden 1997’de mezun oldum. Aynı Üniversitede yüksek lisans ve..