Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '16

 
Kategori
Deneme
 

Hayvanlarda anne açlıktan yavrusunu yemez.

Hayvanlarda anne açlıktan yavrusunu yemez.
 

Görsel alıntı


Kimi suya hasret, kimi de suda yüzer.  

Hiçbir canlı susuz yaşayamaz, su yaşamın birinci önemli kaynağıdır

Kimi ecru cefa ile derelerden, kuyulardan, kimi de el altındaki musluklardan temin eder.   

Yeryüzünde birçok hayvan susuzluktan telef olurken, birçok bitki susuzluktan kuruyor.

Yeterince su içmiyoruz lakin gereksiz yere acımasızca su tüketiyoruz. Suda yüzenler suyun kadir kıymetini bilemediler.

Harcadıkları suyun tutarının yarısı kadar “ Atık su “ ilavesini de ödedikleri halde pişman olmadılar nedamet duymadılar.

Her ülke günde bir iki uçak dolusu su ve atık ekmeği Afrika’da susuz ve aşsız insanlara gönderse sevap hanemize yazılır.  

Dünyanın toplam yüzey alanı 510, 072,000 kmolarak bilinmektedir.

Bu yüzey alanı 148, 940,000 km2 karalar tarafından oluşturulmakta, 361, 132,000 km2 ise sular tarafından oluşturulmaktadır.

Yani bunu yüzde olarak vermek gerekirse dünyanın yüzde 29. 2’sini karalar, yüzde 70. 8’ini de sular oluşturur.

Yaklaşık olarak dünyanın 4’te 3’ünü sular oluşturmaktadır. Yeryüzündeki su miktarının yaklaşık % 5’i tatlı sulardır.

Gerçekte su yok olmuyor. Dünyadaki su hareketle sadece biçim değiştirir, su bitkiler, hayvanlar ve insanlar tarafından kullanılır.

Yaşam kaynağı suyun ve ekmeğin kadir kıymetini bildik mi? Hayır.  Öyleyse israftan dolayı su ve ekmek mutlaka hakkını insanlardan icra edecektir.

Allah yarattıklarını başıboş bırakmaz.

Deryanın derinliklerinde kabuğun içindeki salyangozun ve taşın içindeki kurtçuğun doğumundan ve yaşam süresince rızkından haberdardır. 

Yumurtadan çıkan bir santimlik minicik bir canlıyı bile yanında annesi, koruyucusu doktoru, hemşiresi veya bakıcısı olmadığı halde onu rızıktan mahrum etmiyor.

İlahi adalet böyle tecelli ediyor. Tırtıldan kelebeğin doğuşu akıllara durgunluk veren biri olaydır.

Doğanın büyük bir bölümü kendi içinde çoğu zaman zalim ve acımasızdır. Hayvanlar içinde de güçlüler, kurnazlar, aç gözler, bulduklarıyla şükredenler, şükretmeyenler vardır.

Küçük hayvanların kendilerinden daha büyük hayvanlar tarafından yem olurlar. Küçük balıkların büyük balıklar tarafından yutmaları gibi.

Hayvanlar familyasında örümceklerin ağlarına takılan irice hayvanları yedikleri ve onları zehirledikleri bilinir.

Yarasalar en büyük avcılar sayılır. Lakin örümcekler geceleyin uyuyan kocaman yarasaları boğup öldürdüklerine insan inanamıyor.

Bu durum örümceklerin yarasaları boğmaları, onları zehirlemeleri ve yemeleri yarasaların itibarını zedelemez mi?

İnsanlarda anne doğum yaparken yanında annesi, bir yakını, doktoru veya hemşiresi bulunur, bebek öyle dünyaya gelir.

Hayvanlarda doğum esnasında hiç kimsenin olmadığı bir zamanda özellikle sürüngenlerde yumurtalarından kendi yardım ve çabalarıyla çıkan yavrular dünyaya merhaba der.   

Hayvanlar kendi yavrularını açlıktan dolayı yemezler. Cami avlusuna bırakmazlar, çöp konteynır’a atmazlar.

Kedi, köpek, anne aslan yavrularının hastalıklı doğması, açlıktan hastalanması yaşama şanslarının bulunmaması ve ölümleri halinde başka hayvanların onları yememeleri için yavrularını yedikleri gerçektir.   

Güncel haber:

UEFA Avrupa Ligi karşılaşması için İngiltere'ye giden Fenerbahçe kafilesini taşıyan uçak ön camının çatlaması nedeniyle Budapeşte'ye zorunlu iniş yaptı.

Fenerbahçe yöneticisi "Uçağın camının değiştirilmesinin ardından Manchester'a devam edileceğini " açıkladı.

Ajanslar sarı lacivertli kafileyi taşıyan uçak pilot köşkü camına kuş çarpması nedeniyle zorunlu olarak Budapeşte’deki havalimanına zorunlu iliş yaptığını bildirdiler.

Uçaktaki çatlağın büyümesi üzerine uçağın acil iniş yaptığı ve Fenerbahçe kafilesinin havada büyük bir tehlike atlattığı belirtildi.

Fenerbahçe kafilesinin uçaktan indiği ve Budapeşte havalimanında beklediği belirtildi. 

"Fenerbahçemizi taşıyan uçağın Budapeşte'ye acil iniş yaptığının duyulması üzerine Borajet Havayolları, İstanbul'dan ikinci bir uçağı Budapeşte'ye doğru yola çıkardı.

Bilindiği üzere İki üç günden beri Havalimanlarımızın üzerinde haddinden fazla kuşların uçtuğu görülüyordu.

İster istemez insanın aklına acabalar gelir.

Bu kuşlar 3 Temmuz da dünyaya getirilen büyütülen yetiştirilen ve bu kez gökyüzünde Fenerbahçe uçağını takip etmeleri istenilen özel eğitilmiş kuşlar olmasın.

Yoksa bu kuşlar büyük şeytan ABD, küçük şeytan İsrail ve bu son günlerde ülkemize duydukları kin ve nefretinden dolayı kuduran Irak tarafından özel görevli kuşlar olmasın?

Yarım asırlık bir Fenerbahçeli olarak Fenerbahçe kafilesine geçmiş olsun dileklerimi gönderdim.  

Ülkemiz bunca vatan hainleri teröristlerle uğraşırken birde kuş teröristleriyle uğraşmak zorunda kalacak. 

Allah ülkemize ve ülkesini canından daha çok seven insanların yardımcısı olsun, eğitilmiş ve görevlendirilmiş kuşların belasından korusun.

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

  

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..