Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '17

 
Kategori
Hayvan Psikolojisi
 

Hayvanlardan uzaklışıyoruz

Hayvanlardan uzaklışıyoruz
 

Görsel alıntı


Dostluk sadece insanlara mahsus bir konu değil. Mutlaka hayvanlarla da dost olmalıyız.

Bu hem bizi hem de onları duygusal yönden etkiler.

Bu etkileme bizi daha yardımsever, daha sevecen olmamızı sağlayabilir.

Vicdan ve merhametin gemlerini elimize alabiliriz.

Hayvanlar dilsiz olsalar bile onlarla ilgilenip iletişim kurabilir ve onlarla gerçek bir dost olabiliriz.  

Evcil köpeklerin bebek çocuklara dadılık yaptığını, görüyoruz, fare ile kedinin oyunlarını görüyoruz, biliyoruz.  

Sadece köpek değil, bütün hayvanlar böyledir. Balinanın gösterileri insanüstü hareketler değil mi?

Beslediğimiz ve bize güvenen evcil hayvanlardan ayrıldığımızda veya onların bizden ayrılışında dostluğun değerini daha iyi anlıyoruz.

Tahminen on yıl geçti ben şahsen Leman’ı ( kedi ) unutmadım. Ne yazık ki bazı insanlar hala hayvanların aptal varlıklar olduğuna inanıyor.

Onlar bilmezler ki hayvanlarında bizim gibi sevgi ve şefkat duyguları var.  

Afrika avcılarından kurtarılan dişi filin, sahibi tarafından terk edilen Bella ile arkadaşlığı insanı derinden derine düşündürüyor.

Tavuk ve yavru köpeklerin birliktelikleri ise bir annenin evlatlarına gösterdiği ilgi ve sevgi misali. 

Tavuğun köpek yavrularını üşümesinler diye kanatları altına alması, bulduğu yiyeceği önce kendisinin kontrol etmesi sonra yavru köpeklere yedirmesi ibretlik bir manzara değil mi?

Köpek Millo ve Aslanın arkadaşlığı ise daha düşündürücü çünkü birisi 6 kilo, aslan ise 250 kilo ağırlığında lakin bu ağırlık farkı onları arkadaşlıktan alı koymuyor.

Van gölünde resimlenen bir fotoğrafta ise Tilkinin kedi ile ağızlarıyla ve tüyleriyle birbirine sürtünmeleri ayrı bir olay.

Yaban domuzu ile Mani köpeğin arkadaşlığı insanları bile kıskandıracak derecede.

Tavşan ile geyiğin arkadaşlığına cüsseleri mani olamamış.  Zürafa ile deve kuşunun arkadaşlığı insanlara unutulmayacak bir ders olmaz mı?

Kaplan, aslan ve ayı üçlüsünün kardeşlikten öteye varan dostlukları bize neyi ifade ediyor?

Bir Şempanzenin yavru kaplanlara annelik yaptığını, onları kucağına aldığı ve onları sütle beslediğini, büyüttüğünü söylersek yalan mı kabul edilir?

Tavşan ile kaplumbağanın birlikte koşu yaptığını, Aslanı kıskandıracak dostluk kurduklarını görüyoruz.

Bazı hayvanlara ebeveynleri bakmazken başka türden hayvanların onlara annelik yaptığını da gördük.

Leyleğin üç yavrusuna yeterince yiyecek yetiştiremediğinde diğer leyleklerin yardımlaşma örneği olarak o yavrulara yiyecek götürdüğüne tanık oluyoruz.

Yine köpek, tilki ve baykuş dostluğunu bazı insanları utandıracak derecede sağlam ve muhkem.

Daha geçenlerde pencere camını gagalayarak ” Ben acıktım “ diyen karganın insanoğlundan merhamet beklediğini görmedik mi?

Hayvanlar kendi türleri dışında sosyal ilişkiler kurmayı isterler. Ne çare ki biz insanoğlu onlardan uzaklaşıyoruz. Yani hayvanlar bizden çok uzak değiller.

Hayvanların bizden daha az duygusal, daha az yardımsever olduklarını söyleyemeyiz.

Özellikle aile bireylerini kaybetmiş veya her hangi bir nedenle ayrı kalmış yavru hayvanların evcil hayvanlarla daha çok iyi arkadaş olduklarını görüyoruz.

Hangi sebeple olursa olsun, bu olağandışı dostluklar hayvanların birçoğunun düşündüğünün aksine, ne kadar duygusal olduklarının kanıtıdır.

İnsanları birbirinden uzaklaştırmak yerine evcil hayvanları beslemek aslında bireyleri birbirine yakınlaştırır.

İster bakmak, ister farklı olmak ve ister kendini güvende hissetmek olsun hayvanlara olan sevgi, ilgi ve arkadaşlık bağları hep var olmalıdır.

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..