Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '09

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Hazan ve hüzün mevsimi sonbahar

Hazan ve hüzün mevsimi sonbahar
 

HÜZÜN VE HAZAN MEVSİMİ

SONBAHAR

Onlar nice kışlar, nice baharlar yaşamıştı Sonbahar’da çıkacak ani rüzgarlara, kısa yağışlara tedbirli, montlu, yağmurluklu bir görüntü içindeyken, aynı anda kısa kollu, ince giysileri ile birkaç genç hala o uzun yaz günlerinin rehavetinde, mevsimlere değil, Dünya’ya aldırış etmeden yürürken, kurumuş yaprakların renginden bile habersiz, birbirleriyle neşe içinde şakalaşıyordu.

İri bir ceviz ağacının dibinden yürüdüğümü, birkaç saniye içinde çıkan müthiş fırtınanın, kocaman ağaçları eğmesiyle birlikte, patır patır düşüp, kabuklarından ayrılan ceviz tanelerinden anladım. Birkaç kişi, kaçıp bir yerlere sığınmaktansa, Tanrının bu bir anlık cömertliğini değerlendirip, yerden toplayabildikleri kadar topladıkları cevizleri ceplerine indirirken, biraz önce yazlık giysileri ile şakalaşan gençlere, tabiat , bu fırtına ve arkasından gelen yağmurla, kendilerinin de bu doğanın bir parçasını olduğunu, hayatta hiçbir şeyin aynı kalamıyacağını, yerdeki sararmış yaprakların birşeyler ifade ettiğini, onlara daha yolun başındayken hatırlatmak istiyordu adeta.

Yazın kavurucu sıcaklarında güneşe direnip, yeşilini koruyan yapraklar, güneşin etkisiz kaldığı bu mevsimde sararır nedense ve sanki bir kelebek misali kısa olan ömürleri giderek sıklaşan rüzgarların insafına kalır. Sanki o rüzgardan çıkan o uğultu, o hışırtı, uçuşan yaprakların bir veda şarkısıdır.

Artık İlkbaharın canlılığında cıvıl cıvıl aralarında dolaşan ne bir kuş, ne de çıçeklerinden, meyvelerinden beslenen böcek veya arı türleri kalmıştır. Ne kuşların vefasız olduğu, ne yaz mevsiminin kısa olduğu doğru değildir. Artık o solan bahçede bülbüllere yer yoksa, suç, yapraklarını döken ağacın da değildir. Bülbülün ötme mevsiminin de sonu vardır.

İnsanlar kabul etmek istemese de, doğa kendi kanunlarını uygulayacak, mevsimleri sıraya koyacaktır. Doğa canlanırken yaşanan çeşitli duyguların , yaşam sevincinin yerini bu mevsimde tarifsiz, anlatımı zor bir karamsarlık kaplar. Havalar soğur, Gündüzler kısalır, yapraklar düşer, ağaçlar ağlar ve insanın içini bu duygu sarar. Gelecek yaz artık sanki çok uzun bir zaman gibi düşünür insan veya hiç gelmeyecek gibi hisseder. Yazın güzel günleri sanki bin yıl önce yaşanmış gibi hatırlanır. Sevdiklerini daha büyük bir özlemle hatırlar, hataları, sevapları bu mevsimde daha bir olgunlukla tartar, kaybettiklerinizi bir daha göremeyecek olmanın çaresizliğine yanarsınız.

Mevsim sonbahardır, adı hazandır, o duygu hüzündür.

Şarkıların, şiirlerin sözleri bile daha duygusal gibi gelir çünkü insan hayatı da mevsimler gibidir.. Doğa kendini sürekli yeniler. Her ilkbahar yeni bir hayatı, yeni bir umudu, her sonbaharda, sarararak düşen her yaprak, hiçbir zaman kabul etmek istemediğimiz hayatın da bir sonu olduğunu hatırlatır. Şimdi uzun bir kışa hazır olabilirsiniz. Sonra yeniden bahar, sonra yaz, sonra yeniden sonbahar…Ömür terazisinde bir bir eksilerek, bir bir çoğalarak…Eskisi gider, yenisi gelir.. Hüzün biter, ağaçlar yeniden yeşerir. Bülbüller ötüşür, bahçe canlanır. Ta ki bir daha ki sonbahara kadar.

Ümit Yaşar Oğuzcan ‘’Acılar denizi’’ adlı şiir kitabındaki ‘’Unutulmamak’’ adlı şiirini

Sonbahar’da yazmış olmali ki bu kadar, etkili, bu kadar duygulu :

Sen bilemezsin, çaresizlik nasıl boğar insanı?

Yaşamak bir yerde nasıl çekilmez olur?

Tutunacak bir dal aramaktan, koşmaktan, özlemekten

El yorulur, ayak yorulur, yürek yorulur.


Hangi mevsim olursa olsun, aslında insan hayatının özeti de budur.

Sonbaharda yarım kalan aşklar gibi küllenir, hüzün, biraz daha fazla hissedilir.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..