Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '08

 
Kategori
Öykü
 

Hazanım-l

Hazanım-l
 

Foto:Burak Baş


Şehrin keşmekeşliğinden uzak, yeni evimin Fransız balkon kapılarını sonuna kadar açıp, elimde çayım sabahın dinginliğini dinlemekteyim. Hafta sonu olduğu için çoğu insan uykuda henüz. Ortalık sessiz ve sakin. Derin bir nefes alıp bol ve temiz oksijeni içime çektim.

Sabah gazetelerine ve birkaç dergiye şöyle bir göz atarken bir an her şeyi unutur gibi yaptım, sanki iç huzurum yerimdeymiş havalarında. Aslında aklım başka yerdeydi, düşüncelerim karmakarışık, beynim yorgundu. Kabullenmek zor gelse de, yeni durumuma alışmaya çalışıyordum.

Çok olmamıştı henüz ayrılalı.

Üstelik çocuklar da bugün onda.

Hafta sonları babasında kalacaklardı bundan sonra. Hâkim öyle karar vermişti. Alıştırmalıydım artık kendimi buna.

Bu kararı almamda her ne kadar haklı olduğumu düşünsem de, yine de dile kolay on beş yılın verdiği alışkanlıklar, paylaşımlar, acı tatlı anılar yalnız kaldığımda us’ uma üşüşerek rahatsızlık veriyordu. Aslında çocuklarla birlikte iken bu düşünceler aklıma bile gelmiyor sanki eski yaşantımız devam ediyordu. Okullarıydı, yemekleriydi, eğlenceleriydi derken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum bile.

Bu gün yoklar ya o yüzden bu sıkıntım.

İlk başlarda fark ediyordum ondaki değişikliği, farklılığı ama konduramıyordum, yakıştıramıyordum. Her Türk kadınının düşündüğü gibi ‘’ Hayır canım yapmaz benim kocam’’ düşüncesindeydim. Aslında öyle körü körüne düşüncelere inanan karakterde bir kadın değilim fakat bu düşüncem ona olan güvenimden kaynaklanıyordu sanırım. Artan iş seyahatleri, birden çoğalan akşam toplantıları, bitmeyen iş yemekleri, spora başlamalar, sigarayı bırakmalar, kendiyle fazla ilgilenmeler bana hediyeler vs.vs. .gelen tehlikenin ilk sinyallerini vermekteydi…

Kulaklarımla duymasam yine de inanmazdım, konduramazdım belki.

Çevremde güzel, alımlı, sevecen bir kadın olarak tanınırdım, güzel bir işim vardı, iyi de para kazanıyordum, kariyer sahibiydim, öyle görünürde ciddi bir problemimiz de yoktu . Kadın erkek eşitliğine inananlardanım fakat bir kadının erkeği için her şey olması gerektiğini savunanlardanım. Ve bu düşüncemi de, özel hayatımızda eşime uygulayandım. Yani kendimce, bir başkasını tercih etmesi için sebep yok diye düşünüyordum. Ağzımızın tadını bozmaz, huzurumuzu bozmaz, yavrularımız çok küçük, geceli gündüzlü birlikte olmamıza çok ihtiyaçları olduğunu düşünür diye aklımdan geçiriyordum.

Ama gerçekler böyle değilmiş.


Devam edecek...

 
Toplam blog
: 529
: 3765
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

İstanbul'da doğmuşum... Dünyalar tatlısı bir kızım var... Herkesi kolay kolay sevemem... ..