Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '14

 
Kategori
Sektörler
 

Hazır çıkmışken çivisi dünyanın, ölsek mi ne !

Hazır çıkmışken çivisi dünyanın, ölsek mi ne !
 

İlerleyen yaşına rağmen günde iki duble rakısını ihmal etmeyen Yorgo Dayı’nın dost edinmedeki başarısını hep var olan anason kokusuna bağladığım anlar olduysa da Angel Anne ile Mübeccel Teyze’nin ifadesine göre kırık Türkçesiymiş onu asıl çekici kılan!

Kankalarından Hamdi Bey Amca vefat etti geçen hafta uykusunda! Allah herkese öyle huzurlu bir ecel nasip etsin! Çok iyi bir insandı. Çoluğuna çocuğuna çektirmeden, hastane köşelerinde sürünmeden göçüverdi rüyalarında!

Dayı etkilendi; ama belli etmedi güya! Damlayamadan kalmış bir damla anlarım ki derin vadilerde koşturmaya cesaret edememiş, bırakamamış kendini. Ama kırmızıydı gözleri. Kan bağlamıştı yürekten!

“Ben yaptıracağım mezarını Hamdi’nin.” dedi gecenin bir yarısı.

“Bildiğim kadarıyla definden sonra belli bir sürenin geçmesi gerekiyor dayı. Öğrenelim de hemen yaptırırız, sen meraklanma!” dedim acısına üfleyerek!

“Sen başla araştırmaya, en iyi mermerden olsun!”

Ronnie ve Yorgo yaşamımın olmazsa-olmaz ihtiyarları! Söylediklerini asla unutmaz, takip ederler! Biri İskoç, diğeri Yunan; ne isterlerse şu garibim Türk’ten:(

Altı yıl oldu babamın mezarını yaptıralı. Hiç de beğenmemiş, günlerce peşinde koşmuştum çakma ustanın! Elbette ki bu işi layıkıyla yapanlar da vardı. Doğru mezarcıyı bulmalıydım. Yoksa yer bitirirdi beni dayı !

Mezarlıklar Müdürlüğü’ne gittim. Panodaki ilanlara bakmamı söyledi danışmadaki hüzünlü ses! Baktım ben de!

“Hakk’ın yolunda yanınızdayız!” diyordu sağ alt köşedeki ilan! Bir de telefon numarası vardı. Hepsi bu! Çok ilgimi çekti. Mezarcı ustası Hamdullah’ı aşan bir ilandı. Dışarı çıkıp aradım.

Hak Yolu Mezarcılık’a hoş geldiniz.

Dua Ekibi için 1’e,
Cemaat ve Ağlama Ekibi için 2’ye,
Mezar Yapımı için 3’e,
Mezar Bakımı için 4’e,
Müşteri Temsilcisi ve Randevu için 9’a,
Menüyü tekrar dinlemek için 0’a basın
diyordu robot! 

Çevremde ağlaşan, üzülen insanlar vardı. Utangaçlığım şaşkın tebessümüm içindi !

9’a bastım. Bekleyenler arasında üçüncü sıradaydım! Bu toprakta kimler yatar, sen de bir gün öleceksin diyordu bekleme ilahisi.

“Hak Yolu Mezarcılık, ben Çağla; size nasıl yardımcı olabilirim?”

“Merhaba! İlanınızı Mezarlıklar Md’lüğü ilan panosunda gördüm de! Geçen hafta bir yakınımızı kaybettik. O’nun mezarını yaptıracaktık, bilgi almak istiyordum!”

“Başınız sağ olsun efendim; ama altı ay geçmeden mezar inşaatı yapılamıyor!”

“Biliyorum da ben bilgi toplamaya başlamak istiyorum. Malûm, bütçemizi ayarlayacağız.”

“Anlıyorum efendim. Hemen görüşmek isterseniz satış müdürümüz yarım saat içinde müsait olacak. Siz hâlâ müdürlükte misiniz? Ofisimiz oraya 10 dk uzaklıkta. Aracınız yoksa sizi aldırabiliriz de.”

“Teşekkür ederim, aracım var. Ben adresinizi alayım.”

Nasıl yani ve hatta yuhh yani diye diye bindim arabama!

Mezarcı asistanı Çağla’nın verdiği adresteki plazayı çok iyi biliyordum. Kolayca ulaştım, 18. Kata çıktım. Son derece şık bir bayan açtı kapıyı, hoş geldiniz diyerek! Birkaç dakika oturmanızı rica edeceğim. Çağla Hn az sonra yanınıza gelecek dedi ve uzaklaştı. Kısmen açık olan ofiste 12 kişi saydım. Bir de sonunu göremediğim koridor vardı. Duvarlarda yaptıkları işle ilgili tek resim yoktu. Daha çok bir bankanın ikinci katına benziyordu! Az sonra koridorda -tebessümünü müthiş gamzeleriyle süsleyen- bir hatun kişi belirdi.

“Hoş geldiniz efendim, ben Çağla. Umarım kolay bulmuşsunuzdur. Seyfullah Bey birazdan kabul edecek sizi. Bu arada ne ikram edebilirim; Türk kahvesi, cappuccino, espresso ya da bitki çayı da hazırlayabiliriz!

“Mümkünse bir bardak su alayım ben.”

Sanki bir seyahat acentasına girmiş, Paris’e tur peşindeydim! Aslında öte tarafa gidiş de bir seyahat değil miydi !

Takım elbiseli, badem bıyıklı Seyfullah Bey de bizzat yanıma gelerek odasına kadar eşlik etti. Sırtı müthiş manzaraya dönük oturuyordu. Belli ki manzara müşterilere kalsın istiyordu.

“Seyfullah Bey, itiraf etmeliyim ki çok şaşırdım! En son altı yıl önce pederin mezarını yaptırmıştım ve mezarlığın hemen girişindeki bir mezarcıyla anlaşmıştım. Gerçi o da yüzüne gözüne bulaştırmıştı ya neyse. Size telefon ettiğimde böyle kurumsal bir firmayla karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim!”

“Bu alanda bir eksiklik olduğu görülüyordu. Bakın siz de pek iyi yâd etmiyorsunuz babanızın mezarını yapanları. Böylesine ulvî bir iş ne yazık ki mezar kazarken mezar yapmaya soyunan insanların eline kalmıştı. Birilerinin artık dur demesi gerekiyordu! Bu arada, sıcak bir şey içseydiniz, kapuçino filan!”

“Çok teşekkür ederim. Kahveyle aram pek iyi değil.”

“Size nasıl yardımcı olabiliriz Ata Bey?”

“Geçen hafta bir yakınımızı kaybettik de onun mezarını yaptırmak istiyoruz. Gerçi Çağla Hn altı aydan önce yapılamayacağını söyledi; ama biz nasıl bir mezar yaptıracağımıza şimdiden karar verelim, fiyat bilgisi alalım diyoruz.”

“Doğru adrestesiniz! Ben size önce firmamızı ve hizmetlerimizi kısaca tanıtayım sonra da sizin için ne yapabileceğimize bakalım. Firmamız 2 sene önce kuruldu. Aslında babam da ben de hafızız. Uzun yıllardır cenaze evlerinde ilk 7 gün boyunca, 40 ve 52. günlerde; özel anma günlerinde evde, camide ve mezar başında Kur’ân okuruz. Hâliyle, insanlarımızın o acılı süreçte yaşadıkları zorlukları da yakinen biliyoruz.”

“Mevlîd okunan o günlerin dinî bir dayanağı var mı?”

“Bu konuda rivayet edilen bir hadis yok; ama öleni kabrinde rahatlattığına, geride kalanların da acılarını hafiflettiğine inanılır.”

“Başka neler yapıyorsunuz?”

“Cemaat eksikliği çeken cenaze sahiplerine -elli kişiye kadar- ek cemaat sağlıyoruz! Camide kılınan namaz sonrası avluda saf tutup cenaze namazını da kılıyorlar ve sesli olarak mevtanın adını zikrediyorlar. Ayrıca, namaz ve defin işlemleri süresince görev yapan kadın-erkek ağlama ekibimiz de var! Cemaatin arasına karışıp -mevtanın adını zikrederek- ağlıyor, dövünüyorlar.”

“Allah Allah!! Ek cemaati anladım da ağlama ekibini anlayamadım! Cenaze yakınları zaten üzgün değil mi, ağlayanlar olmuyor mu?”

“Öyle demeyin beyefendi! Biz neler görüyoruz! Hiç sevilmeyen, ölümüne sevinilenler var! Bırakın ağlamayı, insanlar sevinçten gülecek neredeyse! Bunu bilen evlatları, kardeşleri de ağlama ekibi tutuyorlar bizden.”

“Ne işler var, bir yaşıma daha girdim!”

“Az sonra mezar modellerimizle ilgili bir slayt şov yapacağız size. Fabrikamızda en iyi kalite granit, mermer ve traverten kullanıyoruz. Seçtiğiniz modele göre teslimat 10-20 gün sürüyor! Bizden aldığınız tüm hizmetler için kredi kartıyla -12 aya kadar taksitlendirerek- ödeme yapabiliyorsunuz. Bu arada, bazı müşterilerimiz gibi belki siz de merak ediyorsunuzdur; maalesef Multinet geçmiyor:(

Aslında geçse ne iyi olur diyecektim de gülmemek için zor tuttum kendimi:))

“Mezar taşına mevtanın büyük bir resmini lazerle çizebiliriz (George Clooney’in resmi yapılmış taş örneği gösteriyor) ya da isterseniz hazır yazılarımızdan birini de seçebilirsiniz. Mesela; Dünya bir değirmendir daima döner, insan bir fenerdir ansızın söner gibi.”

“Güzelmiş de biz kendi kitabemizi veririz size!”

“Nasıl isterseniz! Normalde makineyle yazıyoruz; ama arzu ederseniz yazınızı elle kazıyacak oymacı ustalarımız da var!”

“Ruhuna El Fatiha’yı elle yazmanın sevabı mı farklı?”

“Oymacı, mevtaya dualar ederek icra ediyor zanaatını.”

“Allah razı olsun, huşû hep sürsün!”

“Ata Bey, teslimatla birlikte size bir de bakım sözleşmesi sunuyoruz! Böylece, birlikte belirleyeceğimiz özel günlerde ve kandillerde de -mezar başında- Kur’ân okunuyor. Kadromuzdaki ziraat mühendisi, peyzaj mimarı ve inşaat mühendisi arkadaşlarımızın kontrolünde -yine birlikte belirleyeceğimiz bakım periyotlarına göre- mezarın mevsimsel çiçeklendirilmesi, gübrelenmesi, sulanması; mermer yüzeylerin üzerindeki reçine, yosun, kuş pisliği ve çamur lekelerinin temizlenmesi; mezar taşı yazısının rötuşlanması; çöken toprağın tamamlanması, havalandırılması; mezar çevresindeki çalı ve otların temizlenmesi ve gerekli tadilat/onarım işlemlerini yapıyoruz. Bakım öncesi ve sonrası görüntüler tarafınıza eposta ile gönderiliyor. Opsiyon olarak; sevdiğinizin istirahatgâhını gece görüşlü kablosuz kamera ile evinizden, iş yerinizden, cep telefonunuzdan online olarak da izleyebilirsiniz.”

“Bir mezar 24 saat neden izlenir ki?”

“Öyle demeyin!! Ölene aşırı düşkün eşler, kardeşler, analar, babalar var! Karda kışta mezara kapaklanıp sabahladıkları oluyor! O acıyı anlamak lazım! Kamera koyduğumuzda yakınlarını hep yanlarında hissediyorlarmış.”

Paranormal Activity gibi.”

“Anlayamadım!”

Ya kamera bozulursa diyorum!”

“Büyük mezarlıklarda bakım ofisimiz var ve sizin aldığınız görüntüyü biz de alıyor, arızayı anında tespit edebiliyoruz. Ayrıca, bizi 7/24 arayabilirsiniz!”

“Etkilenmemek mümkün değil.”

“Son bir şey daha söyleyeyim de slayt şovu başlatayım: Geçen ay itibariyla fırençayz da vermeye başladık!"

      Her yer karanlık
          Pür nur o mevki
              Mağrip mi yoksa
                  Makber mi Ya Râb

 

 
Toplam blog
: 462
: 1159
Kayıt tarihi
: 07.03.09
 
 

Ne güzel bloglar yazdık, ne muhteşem dostluklar kurduk; onlar kaldı baki... ..