Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '10

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Hazır mısınız yola çıkmaya

Hazır mısınız yola çıkmaya
 

Hani ani bir kararla yola çıkmaya hazırlanırsın yaa… Hazırlanmadan… Hiç bir hazırlık yapmadan… Hesapta olmayan bir yolculuktur bu…

Özenle giyeceklerini ütülemeye, valizin içine özenle yerleştirmeye zaman bulamadan…

Ama öyle deperek değil…

Allak bullak olmuş yaşamındaki duygularının yansıması gibi değil…

Veya her şeyi ama herşeyi bir anda arkanda bırakıp kaçarcasına uzaklaşır gibi de değil… Kendini ıskartaya ayıracakmış gibi hiç değil…

Seni bekleyen varmış gibi sevdana sevdalına kavuşacakmış gibi…

İşte aniden kalemi eline alacaksın ilk bulduğun boş kâğıdın üzerine yazacaksın…

Haa boş olmasa da olur… Nasılsa yazacak bir yer bulup dökeceksindir bir bir içinin ağısını…

Ya da dökülecek en içten özenle seçilmeden, kendiliğinden dökülecek kâğıdın üzerine sevi sözcükleri…

Önce kelimeler ardı ardına dizilecek… Ardından öyle cümleler kurulacak ki en sertinden kaya gibi sert dedikleri o “kalpsiz” dedikleri…

“Onun kalbi taş sanki” dedikleri kalp bile önce parçalanacak, sonra da un ufak olacak bu cümlelerin ardından…

Öyle cümleler kurulacak ki… Yüce dağların tepelerindeki karları bile eritecek… Ilık ılık akacak, büyük bir coşku yaşatacak en taş kalplide bile…

Ne kadar hazırlıksız yola çıkarsan çık valize alacakların bile öncelik sırasına göredir biz buna acil kullanılacaklar deriz…

Valize alacağın eşyaların önemi ve özelliği gibi…

Özeldir bazıları da önceliklidirler… Her ne kadar özel olduklarını bilmeseler de özeldir işte…

Öncelikle her nedense onlar yerleşir valize… Ama bilmezler işte öncelikli olduklarını ve her valizde kullanıcılarına ait özel bir yerleri olduğunu…

Aynen boş veya birçok yeri karalanmış kâğıdın üzerine yazılanlar, yazılacaklar gibi…

Önemli olan burada özenle seçilmeyen ama çok özel olan o kelimelerin dökülmesiyle meydana gelen cümlelerden birinin seni anlatıyor veya sana sesleniyor olabilmesi değil midir?

Ve en önemlisi de o cümlelerin sana söylenebilmiş olması değil midir?

Burada önemli olan ne ani kararla yola çıkmak, ne valizi özensizce yerleştirebilmektir… Aynen beklide hiç işe yaramaz sanılıp bir kenera bırakılan karalama kâğıdına yazılan, içinin ağısının döküldüğü veya en içten farkına bile varmadan o çok özel kelimelerin dudaklarının arasından sana danışmadan dökülüvermesidir…

Ve her ne kadar kabul etmesek de gözden kaçırdığımız kendimize bile itiraf edemediğimiz asıl olay içimizde kopan fırtınalardır…

Şimdi söyleyin bana hanginiz her şeyi göze alarak pervasızca toparlayabildi eşyalarını o valizi hazırlayabildi?

Veya bizden beklenen o sevgi dolu sözcükleri sevdiğimize yazabildik?


Aynen:


“Sen yine sükutu giyin !.. Dilersen hiç konuşma..Ben kelamlarımı çürüttüm yolunda...

çarpsa da bir tokat gibi yüzüme, her harfi yoluna heceledim..!

Ve bilesin üstüne aşkı giydirdiğim söz verdim ben bu yüreğe; Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim... MEVLANA...”


Ama ona da kurban etmiyoruz… Edemiyoruz…

Ne her şeyi göze alıp o valizi topluyoruz, ne de sevdiğimizi sevgi sözcüklerine boğabiliyoruz…

Yalanmıyım? Veya yanlışmıyım? Yanlışmı düşünüyorum?

Haa sonuç diyenlerimizde vardır…

Ben o valizi topladım öncelik sırasına göre her şeyimi yerleştirdim yerli yerine… Hazırım yola çıkmaya…

Sevdamı anlattım satırlara… Sevdiğimin yüzüne söyleyeceklerimi dizdim elimdeki kâğıda…

İşte şimdi hazırım yola çıkmaya…


Ruhani nefestin an be an içime dolan

Usuma kazınan iki hece isim sensin.

Zemheri ayazında tomurcuğu solan

Eşkıya gönlümün sevda kelebeği sensin…


Haydi, şimdi sıra sizde… Hazırmısınız yola çıkmaya? Hazır mısınız? Kalemi kâğıdı elinize alıp seviyorum diye yazmaya?


1dost@sacide YAYLAZ

 
Toplam blog
: 6
: 522
Kayıt tarihi
: 01.08.10
 
 

Yıl 1971-72 ilk şiirler ve sonrası... Şiirler, köşe yazılar son birkaç yıldır yaptığım araştırmalar...