Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '09

 
Kategori
Deneme
 

Haziran'da, bir an...

Haziran'da, bir an...
 

İki Ağrı.../ Kirletilmemiş...


” Eğer uzay sonsuzsa, biz uzayın herhangi bir noktasındayız. Eğer zaman sonsuzsa, biz zamanın herhangi bir noktasındayız. “ J.Luis Borges / Kum Kitabı

Evrenin yazılmamış tarihinde, ki en azından bu gezegende yaşayan bizler için durum böyledir; varoluşumuzun nedeni hep düşünür dururum!... Ve bu garip, bence anlaşılmaz serüvenini... Bu galaksiin bizce bilinen(!) yeryüzü cennetini, insanlık eliyle cehenneme çevirişimizi, insanın sözümona bu sürgüne bile layık olup olmadığını!... Bu denli güzel ve vahşi doğayla, uyum ve uyumsuzluğunu... Beyninin kullanabildiği alanlarıyla bile, mutlu olmak varken, bu kadar din ve ahlak üretmesine rağmen, bu denli gaddar, hoyrat, acımasız nasıl olabildiğini, düşünür dururum... Bu mavi, ama biz insanlarca her gün karaya çaldırılan gezegenin tarihsel sürecinin ulaştığı yerin; başı ve sonu sonsuz gibi gözüken ve bizim galaksimiz gibi milyarlarcasını içinde barındırdığı söylenen(!) bu kosmosda ancak bir nokta kadar olabildiğini de!...

Dün akşam TV'de ''Tanrıların Arabaları'' yazarını bir tartışma ortamında görünce şaşırdım ve de keyiflendim... Olağan üstü görsellerle, gezegenin dışardan gelen yabancı konuklarını konuşuyorlardı; Maya takvimi, 2012 ziyareti vs... Gülümsedim... Tanrıların arabalarından yeryüzüne inince bizim köyün güzellerince taşlanan ve ''kız yapma!...'' diye bağırmaya çalışan melekleri düşündüm... Gülümsedim...

Yaşamın büyük bir şans olduğunu, yeryüzünde konaklayan her insanın, bildiği ve alımladığınca bu konukluğu en iyi şekilde, yaşadığı topraklara, ailesine, toplumuna ve büyük insanlığa bağlı kalarak hep iyiliklerle ve varoluşuna hep saygıyla sürdürmesi gerektiğini ve elinden geldiğince de az tüketerek, dünyaya zarar veren tüm kötülere ve ürettikleri tüm kötülüklere karşı da, gücü yettiğince demokratik yollardan bir savaşım vermesinin en azından varoluşuna bir saygının ifadesi olması gerektiğini düşünür dururum!...

O yüzden ellili yaşlarda görsel dünyası kararsa da yaşamı kararmamış, imge dünyası alabildiğince zenginleşerek kendine ve insanlığa katkı sunmuş bir yazın ve düşün insanının aşağıdaki o harikulade dizelerini keyifle okur, paylaşıp ve okunmasına da ön ayak olmaya çalışırım...

ANLAR

Eğer yeniden hayata başlayabilseydim,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
İlkinde olmadığım kadar neşeli olurdum,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik asla sorun bile olmazdı.
Daha fazla risk alırdım hayatta.
Daha fazla seyahat ederdim, .
Daha çok güneş doğuşunu izler,
Daha çok dağa tırmanır,
Daha çok nehirde yüzerdim.
Daha çok görmediğim yere giderdim.
Daha az bezelye ve doyasıya dondurma yerdim,
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Elbette mutlu anlarım oldu ama,
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem.
Hayat budur zaten:
Anlar, sadece anlar.
Siz de anı yaşayın.
Her yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan
Gitmeyen insanlardandım ben.
Eğer hayata yeniden başlayabilseydim,
Yanımda hiç bir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atar.
Ve sonbahar bitene kadar çıplak ayaklarla yürürdüm.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım daha olsaydı, eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
Ölüyorum….

J.Luis Borges

ÇEVİRİ: Can Akın

15.Haziran.2009 / Perpa,

 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..