Haziran’da Ayrılık

“Her ölüm, erken ölümdür.” demişti Cemal Süreya. Yunus Emre’nin ‘göğ ekini biçmek’ dediği şey. Doğan Ergül’ler hep bunu anımsatacak bize. Doğan Ergül, 1968 yılında Arpaçay’da doğduğunda, o da her çocuk gibi ağlayarak kucak açmıştı yaşama. 2005 yılının Haziran ayında aramızdan ayrılırken Yitik Ülke Yayınları’ndan çıkacak olan ikinci ve son şiir kitabı “Uykulu Yağmur” un özlemini dokuyordu kalbine. Kitap baskıdan çıkmadan iki gün önce Ergül’ün en kısa şiirini günün gözlerine asıyordu Haziran. Sessiz bir çığlık gibiydi ‘Elveda’. Tek dize tek sözcükle tamamlanmıştı şiir. Şairler elveda derken aslında gülümserler. Çünkü bilirler ki şairlerin elvedası yalandır. Dizelerce şiirler kalır onları yaşatacak.

“Deniz için yazılmış bir şarkı gibi dinliyoruz gideni” demişti bir şiirinde Doğan Ergül. Bu dizeleri yazarken kendi ayrılığının ayak seslerini de imlemiş gibiydi... Denizden kıyıya vuran her yeni dalga aslında son yolculuğun çığlığı gibidir. Kıyıya vuran dalgalarının sesi o kadar uyum içindedir ki biz o yok oluşu farkında olmadan şarkı dinler gibi dinliyoruz. Ziyaretlerini ertelediğimiz dostlarımızın son vedalarını da yaşamın ritmi içinde farkında olmadan göremiyor, hissedemiyoruz. Doğan Ergül’ün imlediği gibi bir şarkıyı dinler gibi o an hüzünleniyor sonra da unutuveriyoruz gidenleri...

Benzetmelere şiirlerinde sık sık yer veren Ergül, buz imge isimli şiirinin son dizelerinde yine ölümden söz ederken hayata da insandan aktarma yapıyor. “Her köşede ölen bir ölüm/ Her yerde kutsal iki yüzlülüğü hayatın” (Uykulu Yağmur, S:21)

Ölümü insanın çektiği acılar olarak imliyor şair. Ölen bir ölüm diye vurgulayarak, insanın ölmeden de ölümü yaşadığına dikkatimizi çekiyor. İkiyüzlülüğün, sahteliğin kutsal kabul edildiği bir yaşamdan söz ediyor. Soyut benzetmelere yer vererek daha çarpıcı kılmak istiyor benzetileni.

Bitmeyen isimli şiirinde de “Unutuş sızı gibi öldürür öleni” diyen Doğan Ergül artık şiirleriyle yaşıyor aramızda.

Doğan Ergül’ün ilk şiir kitabı ”Aşkın ve Suların Öğleni” 2005 yılında Babil Yayınları’ndan çıktı. Beş yıl önce yayımlanan bu kitaba ulaşmam mümkün olmadı. Ergül’ün ilk kitabındaki şiirlerinin geçirdiği aşamayı bu yüzden ikinci kitabıyla karşılaştırıp inceleyemedim. İkinci kitabı “Uykulu Yağmur” lar kitabındaki şiirlerinde dikkat çeken imgeler;

“Bu denizler eğri bir akşamı- aşk sanıyor” ( Afgan Ağacı, S:14)

“O hep yıkanmış sabahlar gibi kasabalarım.”(Dalgın ve ağrıyan, S: 15)

“Isırılmış bir elmaydı dünya.” (Cezayir Menekşesi, S: 52)

“Akşamda yoksul bir telaş”(Unutu, S:54 )

Doğan Ergül, Yıldız Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden 1992’de mezun oldu. Şiirleri; İskenderiye Yazıları, Şiir Oku, Başka, Üç Nokta, Öteki-siz, E, Islık, Şiiri Özlüyorum, Şiir Ülkesi, Yaratım, Akatalpa, Varlık, Yazılıkaya, Andız, Pagmilion gibi dergilerde yayımlandı.

Her Haziran “Haziran’da Ayrılık” ı yeniden okuyalım. Mutlaka Doğan Ergül hissedecektir...

Mine Ömer

Şehir Dergisi Haziran 2010