Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Haziranda ölmek zor!

Haziranda ölmek zor!
 

Yemyeşil bir bahara uyanmayacak olmak, artık 'yok olmak'... Bir daha sevemeyecek olmak seni, senden bahsedemeyecek olmak, dost sohbetlerinde, darlandığım anlarda, gülüşünü aklıma getiremeyek olmak... Bir Cahit Sıtkı şiiri okuyamayacak olmak, şöyle karanlığa karşı, bağıra bağıra:

Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
N'eylesin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak.
Taht misali o musalla taşında

Sen düşsen kanayan dizim, artık kanamayacak, o kadar koşmuşum ki sıcak bir yaz günü, o topun peşinden, ne kadar dayasam da çenemi musluklara, bu beden, 'suya' kanamayacak...

Sanki başka bir şey düşünüyormuş gibi yapıp, seni düşünemeyeceğim artık, 'senli zamanlara' bahaneler bulamayacağım. Saçı okşanmayacak mahalledeki ufak çocuğun, biraz eksik kalsa da şefkat yanı, büyüyecek, 'adam' olacak...

Hiçbir şeye 'keşke' demeyeceğim, elini tutamamam, müstesna...

Ve küfretmeyeceğim kimseye, bir işe yetişme telaşında, cenazemi geçiştiren imam, müstesna...

GSM operatörleri devam edecek bilgi mesajlarına, aman şu fırsatı kaçırmayın, bunu da yakalayın diye... bense bir boşluk bırakıp hayata, 33 bilmem kaça yollayacağım.

Kendi olmadığında, bana bir şey olacağını zanneden annem, çoktan gitmiş olduğundan pek üzülen olmayacak arkamdan... köşedeki bakkal, kendisine taktığım ufak borca hayıflanacak,tam da ölecek zamanı buldu diyecek, kendini garantide hissetmesini sağlayan destesini sayarken...

Ve bir Hasan Hüseyin şiiri düşecek dilime:

Ah yavrum, ah güzelim
Canım benim, sevdiceğim, bir tanem
Kısa sürdü bu yolculuk
Neylersin ki sonu yok
Gece leylak ve tomurcuk kokuyor
Uy anam anam
Haziranda ölmek zor...

Haziranda ölmek zor, eylülde hatta ve ekimde, her daim, her mevsimde, okinawada bile ölmek zor.

En az, doğmaktan korktuğumuz kadar korkacağız ölümden de ama, ağlamak yakışmayacak koca adama, bağıra bağıra geldiğimiz dünyadan, sessiz sedasız çekip gideceğiz...
Arkamızda bıraktıklarımız kadar kalacak hayat. Bu yüzden gerçekten yaşadık mı öldük mü?
Bilemeyeceğiz...

Nasıl bilirdiniz diyecek imam? Geleneği bozmayacak cemaat... sen de orada olacaksın, berikinin hemen yanında, şöyle doğrulup bir bakmak gelecek içimden, sana, son bir kez...

Beceremeyeceğim ve gözlerim 'açık' gideceğim...

 
Toplam blog
: 25
: 764
Kayıt tarihi
: 30.08.06
 
 

22.09.81 İstanbul doğumluyum. 26 seneye, İstanbul'daki üç semti sığdırdım: önce Kocamustafapaşa, son..