Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Aralık '14

 
Kategori
Siyaset
 

HDP eş başkanı Demirtaş'ın, hala, Cumhurbaşkalığı seçiminden aldığı gazın itici gücü etkisinde...

HDP eş başkanı Demirtaş'ın, hala, Cumhurbaşkalığı seçiminden aldığı gazın itici gücü etkisinde...
 

2015 seçimlerinde eğer başarılı olamazsa, Demirtaş'ın bu cüppeyi eylemlerde değil de mahkemelerde giymesini isterim


...ÖYLE Kİ, 2015 SEÇİMLERİNDE BAŞBAKAN OLACAĞINI SÖYLÜYOR.... HEM DE %10'LUK SEÇİM BARAJI DUVARLARINI YIKARAK...

Bunda bir acayiplik var ama, acaba ne?

Daha önce yazdığımı bir blogda, HDP'nin "Çözüm Süreci" dışında olduğunu; İmralı ile Kandil arasında "etkisiz bir eleman" olarak kaldığını yazmıştım...Hatta, biraz daha ileri giderek, HDP'nin, Kürt halkından daha çok PKK'ya yakın davrandığını da vurgulamıştım.

Buna, 6-7 Ekim olaylarında, CHP ile birlikte, halkı sokağa çağırmalarını ilave etmem gerekir... Bu nedenle de, önümüzdeki seçimlerde, CHP ve HDP işbirliği yapabileceklerini öngörmüştüm.

Yeri ve zamanı geldiğinde de, "Çözüm Süreci"nin, HDP politikasına ve Kürt halkı için istediklerine uygun bir süreç olduğunu ve bu nedenle de AKP'ye bu kadar yüklenmemesi gerektiğini düşünmüştüm.

Şimdi de, çözüm süreci ile birlikte, yani bu sürece paralel bir şekilde, HDP'nin, bir  "etnil kimlik" ya da bir "bölge partisi" olmaktan çıkıp, bir "Türkiye partisi" olmak istediği geliyor aklıma...

Aslında bu HDP için "doğru" bir düşünce... Çözüm sürecinin nihai hedeflerinden biri, PKK silahlı gücünün tamamen etkisiz kalmasıdır... Eğer bu gerçekleşirse, HDP'nin bugünkü "siyasi ve ideolojik" yapısı da önemini yitirecektir... Bunun için, HDP'nin bu olası durum karşısında hazırlıklı olması lazımdır. 

Genel Başkanı Demirtaş'ın, % 10'luk seçim barajına  rağmen HDP'nin seçimlere ilk kez "parti olarak" gireceğini açıklaması, yukarıda değindiğim duruma bir hazırlık içindir. Ancak, bu iş biraz risklidir.

Ayrıca, Demirtaş'ın bu düşüncesi, farklı şekillerde yorumlanıyor... Örneğin, HDP'nin, seçimlerde barajı aşamamasının "AKP'nin milletvekili sayısını artıracağı" düşüncesi bunlardan biridir.

Bir diğer yorum da, eğer HDP Meclis'e parti olarak girerse, 6-7 Ekim Kobani kanlı eylemlerinde CHP ile aralarında başlayan sıcak ilişkinin "siyasi bir ortaklığa" dönüşmesinin yolunu açmasıdır.

Hatta bir köşe yazarının belirttiği gibi, HDP, ismini "Demokratik Cumhuriyet Partisi" olarak değiştirirse bu ortaklık daha da kolaylaşır...

"Cumhuriyet Halk Partisi" ve "Demokratik Cumhuriyet Partisi"...

Böyle bir olasılık gerçekleşirse ne olur?

Belki iktidar olamazlar ama, en azından AKP'nin ileriye yönelik bazı düşüncelerini, yine bir köşe yazarının vurguladığı gibi, örneğin yeni bir "anaysa yapımını" ve "başkanlık sistemini" engellemeye çalışabilirler.

Eğer Demirtaş'ın, seçimlere "parti olarak" girme kararı kesin ise, Anayasa Mahkemesi'nin "seçim barajı" konusunda vereceği kararın hangi doğrultuda olacağının pek önemi yoktur... Ancak, AYM, "seçim barajını" indirirse, elbette bu durum Demirtaş'ı biraz rahatlatır.

Demirtaş, buna rağmen yeterli oyu alamazsa, bloğumu süsleyen resimdeki gibi, "avukat cübbesi" giymek zorunda kalabilir... Sonra kimim davasına bakar belli olmaz...

cdenizkent

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..