Hedef MHP değil Türkiye

Senaryo aylar öncesinden yazılmıştı.12 Haziranda yapılacak milletvekilliği seçimlerinde MHP’nin mutlaka baraj altında kalması, meclise girememesi hedef alınmıştı.  

12 hazirandan sonra Türkiye’yi yeniden dizayn etmek isteyenler “dikensiz bir gül bahçesi” istemekte çok haklıydılar.  

Hedefe gidilecek yolda MHP bu kesim için en büyük engel olarak gözükmektedir.  

MHP’nin bu seçimler sonrası meclise güçlü bir kadroyla gelmesi demek, İmralı, Okyanus Ötesi ve “Demokratik açılımcıların” hiç mi hiç işine gelmemektedir.  

Seçim sonrası yeni bir Anayasa yapacağını, demokratik hakların ve özgürlüklerin yeniden yazılacağını vadeden AKP ve Genel Başkanları Erdoğan, bu süreçte “Nasıl bir Anayasa” sorularını yanıtsız bırakmakta, muhalefetin sıkıştırmasına rağmen bu konuda “ser verip, sır vermemeyi” tercih etmektedir.  

İmralı’nın 154 sayfalık talepleri, Okyanus ötesinin talepleri, AB talepleri, Kandil ve BDP’nin birbiriyle örtüşen talepleri 12 Hazirandan sonra AKP yeterli sayıda meclise gelirse yazılacak yeni anayasada dikkate alınacak, İmralı, Kandil ve Okyanus Ötesi talepler doğrultusunda düzenlemeler yapılması büyük bir ihtimal olarak karşımıza çıkmaktadır.  

Seçim sonrası Anayasada yapılacak değişikliklerle, özellikle bölücü terör örgütü ve yandaşlarının talepleri olan;  

Anayasanın ilk üç maddesinde oynama yapılarak;  

Anadilde eğitim,  

Yerel Yönetimlere Özerklik,  

Üniter yapının ve Ulus devlet ilkesinin ortadan kaldırılması;  

Yerel yönetimlere özerklikle birlikte yerel zabıta ve güvenlik güçlerinin oluşturulması,  

Çıkarılacak “siyasi bir afla” dağdakilerin affedilmesi.  

İşte “Bermuda üçgeninin” bu taleplerinin yerine getirilmesinin karşısında şu anda Türkiye’de tek engel olarak görülen MHP ‘nin tasfiyesi ve meclis dışına atılması bu kesimler için çok önem arz etmektedir.  

Siyaseten MHP’yi tasfiye edemeyeceklerini anlayan şer odakları seçimlere “çeyrek kala” kirli senaryolarını ortaya koymakta gecikmemişlerdir.  

MHP ve kadrolarını tasfiye etmek için daha önce CHP ye uygulanan “kirli senaryo- Belden aşağı vurma”- bu kez de MHP için sahneye konmuştur.  

Kendilerine Bağımsız Ülkücüler adını takan hain grup harekete geçerek MHP’yi ve kadrolarını halkın gözünde küçük düşürücü yayınlarını yasalara aykırı olarak ve tehditler savurarak internet ortamında kullanmaya kalkmışlardır.  

Ancak bu kez ortaya konulan senaryo ters tepmiş, profesyonelce hazırlanan bu komplo tutmamıştır. MHP genel Merkez yönetiminden 10 kişinin istifasıyla sonuçlanan “Kaset Komplosu” sonrası MHP’de ihanet odakları tarafından beklenen kaos ortamı olmamış, bilakis bu şantaj ve tehdit karşısında MHP dimdik ayakta durmasını bilmiştir.  

AKP’nin seçim sonrası “gizli hesaplarını” çok iyi bilen MHP oynanan kirli oyunların Türk milletine ve geleceğine karşı oynanan oyunların bir parçası olarak kurgulandığı, MHP’siz bir gül bahçesi istendiği de açıkça ortadadır.  

Yazımızın başlığında da ifade ettik. Oynanan oyun aslında MHP’ye değil, tüm Türk halkına oynanmak istenmektedir. Bozkurtların nefesini her an ensesinde hissedenler, çare olarak “belden aşağı vurmayı”, çare olarak MHP’yi meclis dışına iterek bölücülerin, İmralı canisinin ve Okyanus ötesinin taleplerini seçim sonrası bir bir hayata geçirmek istemektedirler.  

12 Haziran öncesi MHP üzerinde oynanan kirli oyunları iyi görecek olan milletimiz bu oyunun aktörlerine gerekli dersi sandıklarda mutlaka verecektir.  

Duyduğumuz, işittiğimiz bozkurt uluması değildir, olsa olsa çakalların ulumasıdır. Bozkurtların olduğu yerde ise çakallar mutlaka bertaraf edileceklerdir.  

Sonsuzluk ( Osman Özeker ) 24.05.2011