Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '07

 
Kategori
Güncel
 

Hediyesi bir kalıp kullanılmış sabun

Hediyesi bir kalıp kullanılmış sabun
 

Öğretmenlerimiz
Hem çok severiz hem çok çekiniriz. Saygı ile karışık bir çekingenlik...
İlköğretim sıralarında iken hepimiz hayranlıkla izledik öğretmenlerimizi.
Büyüyünce de öğretmen olacağımız söylerdik her sorana.
Sevgi ile anımsıyorum öğretmenimi. Sonrasın da ne çok öğretmenimiz oldu, iz bırakanları bir elin parmakları kadar nedense.
Her meslek grubun da olduğu gibi öğretmenlerimizin de faydalı olanı çok, olmayanı da çok.
İlkokul öğretmenim en sevdiğim di...sonra liseden bir kaç öğretmenim hatırım da. Edebiyat öğretmenim Sacit Ekin bize tiyatro sevgisini aşılayan hiç unutamadığım.
Matematik öğretmeni; matematikten nefret ettiren, kısacık pantalonu pinpon tavırları asık suratı ile öğretmenliği sadece görev olarak gören, notları silah olarak kullanan ve o zamanın şartların da tek dersten bir yıl evde oturmaya zorlanan ben...
Bir etkinlik günün de çocukların topladığı çiçekleri sahte gülümseme ile alıp, uzaklaşmayı bile beklemeden sınıftan çıkmadan çöpe atan öğretmenler de tanıdım.
Kimi zaman da çocuklara anne sevgisi ile yaklaşıp onların her şeyi ile ilgilenen gerektiğin de kitabını defterini kendi cebinden alan, ücretsiz kurslarla üniversite sınavına hazırlanan ama dershaneye gitmeye gücü yetmeyen çocuklara ders verenleri de bilirim.
Her öğretmenler günün de çiçekçiler bayram eder. En küçük hediye çiçektir. Bazı velilerimiz abartır da abartır. toplantılar düzenlerler, yok bilezik alalım, yok saat alalım, hımm hoş bir koltuk ta olabilir...diye öne çıkarlar.
Halbuki en güzel armağan başarıdır, sevgidir, saygıdır. Bunu bilir bunu söylerim.
Aklıma hemen yüreğimi sızlatan bir öğretmenler günü anısı geldi yaşanmış...

Kardeşimin hanımı öğretmen, daha önceleri yasaklanmamıştı hediye vermek. Gelinimiz çocuklara tembihlemesine rağmen sınıftan pek çok öğrencisi ufak tefek bir şeyler getirmiş. Hediyesini en son vermek isteyen gözyaşı yanağında ince bir iz yapmış öğrencisi bir kağıda sarılmış bir paket uzatmış, almış gelinimiz, teşekkür etmiş yanaklarından öpmüş onları.
Çocukların getirdiği hediyeleri onların yanında olmadığı anda açmış. neler yok muş ki. Oyalı tülbent, bir kutu şeker, yapma ve sahici çiçekler, terlik, patik...en sona gazete kağıdına sarılı maddi durumu iyi olmayan ama diğer arkadaşlarından geri kalmamak için ağlayarak annesinden bir hediye almasını isteyen küçük kızın hediyesini açmış. Kullanılmış bir kalıp sabun.
Sonrasın da annesi gözyaşları içinde anlatmış bizim geline. "Ne yapayım yoktu size göre bir hediyemiz bende kokulu bir kalıp sabunu seversiniz diye düşündüm" demiş.
Ne denir bundan sonra... Öğretmenlerimiz canımız, ışığımız ama lütfen lütfen abartmıyalım he mi:)
 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..