Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '08

 
Kategori
Felsefe
 

Hegel'in Dini Yorumu

Sanat duyular; din metaforlar; felsefe ise kavramlar aracılığıyla hakikate ulaşmaya çalışır.” ( Hegel )

 

Hegel’i, Darwin’i ve Marks’ı tersinden bile olsa birbirine bağlayan ortak bir bağ vardır. Bu güçlü anlayış bağının adı evrimdir.

 

Darwin’in evrim teorisi biyolojik olanla sınırlı iken; Hegel ve Marks’ın felsefesinde evrim geçiren şey, bizatihi tarihin kendisidir.

 

Marks; Darwin gibi materyalist olduğu için, tarihin maruz kaldığı evrim esnasında, nesnenin nesnelliğinde, öznenin özelliğinde gözlemlenen tekâmülü; herhangi bir maneviyat içermeyen tesadüfi bir diyalektiğin sonucu olarak yorumlar.

 

Oysa Hegel, olup biten her şeyin, Mutlak Aklın marifeti olduğuna inanır ve şunu ilave eder: Mutlak Varlık, Tarih ve Zaman özdeştir.

 

İşte bu yüzden, kendini tarihle özdeşleştiren Hegel’in felsefesinde zaman kavramı, canlı ve akıllı bir organizma gibi kıpır kıpırdır.

 

Söz konusu olan şey düşünmek olunca Hegel’in tutkusu sınır tanımaz. Onun düşünce sisteminde her şey, felsefi amaç için bir araçtan ibarettir. Buna dinler de dâhildir.

 

Hegel, dinleri sıralarken en üste Protestanlığı koyar. Çünkü Hegel’in gözünde en sonuncu büyük dini söylem olarak Protestanlık; dinler tarihinin şahikasıdır. Çünkü Mutlak, yeryüzünde surete bürünmüş ve anlam dünyasının Prensi İsa olarak zuhur etmiştir.

 

Filozofa düşen görev ise, insan zihninin eriştiği bu tanrısal merhaleden, mertebeden elde edilecek fazileti felsefeye aktararak, Mutlak Varlık'ın aklından geçenleri sezinlemek; hatta mümkünse onunla bütünleşip, yekvücut olmaktır.

 

 
Toplam blog
: 164
: 710
Kayıt tarihi
: 13.09.06
 
 

1956 yılında doğmuşum. Tanrı Bilimi Eğitimi aldım. 78 kuşağından olmanın verdiği şevkle olsa gerek;..