Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '19

 
Kategori
Öykü
 

Hegemonya ve Karbeyazı Gülibik – 3

Onların hepsi de anlaşılmaz, inanılmaz bir şekilde çok farklıydılar.

Ancak böylesine güler yüzlü, sakin, sağduyulu çalışkan insanların yaşadığı bu Türkmen Köyünün kümeslerinde yaşayan; horozlar,  tavuklar, piliçler, civcivler birbirleriyle olan ilişkilerinde hiç de sahipleri gibi değillerdi. Onların hepsi de anlaşılmaz, inanılmaz bir şekilde çok farklıydılar. Onların, her biri insan mantığının kabul edemeyeceği kadar akıllıydılar. Bu halleri ile çok acayip ve ürkütücü yaratıklardı.

Köyün her bir hanesinin kümeslerinde yaşayan horozların, tavukların, piliçlerin, civcivlerin yaşam anlayışlarıyla birlikte dünya görüşleri de çok farklıydı. Bu farklılık, komşu köylerin kümeslerinde yaşayan hem cinslerinden olmayan ve olanların hiçbirine benzemeyen bir farklılıktı.  Asmakaradam Köyünün kümeslerinde yaşayanlar bu yönleri ile düşünüldüğünde, onların tümü de, Köyün dışındaki komşu köylerin kümeslerinin hiç birinde görülmeyen, eşi ve benzeri olmayan olağanüstü yaratıklardı. 

Kaldı ki Köyün kümeslerinde yaşayan horozların, tavukların, piliçlerin, civcivlerin her biri, işte onlar, komşu köylerden olan; Kargın, Kurugöl, Karacalı, Kabaca, Aflak, Mikail, Çivril, Çiğdem Köylerinin kümeslerinde yaşayan hem cinslerinde olmayan, çok ileri bir düzeyde akıl ve mantığa da sahiptiler.

Asmakaradam Köyünün kümeslerinde yaşayan horozların, tavukların, piliçlerin, civcivlerin düşünce, kabiliyet ve basiret ehli, ehil yaratıklar olmaları, bu durumları da, komşu köylerin kümeslerinden kabul edilmez şekilde onları, çok farklı ve olağan dışı kılıyordu.

Köyün her bir hanesinin kümesinde yaşayan; horozlar, anaç tavuklar, piliçler, civcivler dış görünüş olarak komşu Köylerdeki hem cinslerine çok benziyor olabilirlerdi.  Ancak komşu Köylerdeki hem cinslerine benzemekten öteye, aslında onları, böylesine farklı kılan şey, olağanüstü duygu, düşünce ehliyetine sahip olmaları da değildi. Onların daha başka ayrıcalıklı durumları da vardı.

Asmakaradam Köyünün her bir kümesi, bu günkü gelişmiş ülkelerde bulunan yönetim şekline sahipti. Ayrıca her bir kümesin kendi idari, sosyal, ekonomik kurumları ve diğer yönetim organları bulunuyordu.  Keza bu durum, Köyün kümeslerinde bulunan ancak komşu Köylerin kümeslerinin hiç birinde olmayan onların diğer bir ayrı olağanüstü farklılıklarıydı.

Komşu köylerin kümeslerinde yaşayanlar tarafından yadırganan, farklı, tuhaf ve garip bulunan daha başka özellikleri de bulunuyordu. Her şeyden önce Asmakaradam Köyünde yaşayan horozların, anaç tavukların, piliçlerin hatta küçücük civcivlerin onlardan her biri; sevgi, kıvanç, aşk, kin, nefret, dostluk ve düşmanlık gibi her türlü duygu ve duyarlığa da sahiptiler.

Köyün Kümeslerinde yaşayanlardan var olan böylesi bir yaradılış özellikleri, komşu Köylerin kümeslerin hiç birinde bulunmuyordu. Onların bu özellikleri de komşu Köylerin kümeslerinde yaşayanların öteden beri var olan yaşam anlayışlarına, yaşam gerçeklerine de hiç şüphesiz akıl almaz bir şekilde aykırıydı.

Hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın; Kargın, Kurugöl, Aflak, Karacalı Kabaca, Mikail, Çivril, Çiğdem Köylerinde yaşayan horozlar, tavuklar, piliçler tek, tek ya da hep birlikte komşu evin küllüklerine girip çıkabiliyorlardı. Başıboş, rahat bir şekilde kendi küllükleri ile birlikte komşu evlerin küllüklerinde dolaşabiliyorlardı.  Oysa Asmakaradam Köyünün kümesleri ile kümeslerin küllükleri hiç de öyle Komşu Köylerin kümesleri, onların küllükleri gibi değildi.

Her şeyden önce Asmakaradam Köyünde bulunan her bir kümesinin ayrı ayrı kendi küllük sınırı vardı. Köyün kümeslerinde yaşayanlar birbirlerinin küllük sınırlarından istedikleri zaman ve istedikleri şekilde geçemiyorlardı. Geçişler izine tabi idi. Onların birbirlerinin küllüğüne geçişleri küllüğün gümrük sınır kapılarından oluyordu. Her bir kümesin sınır kapılarındaki geçişler tamamıyla kuralları olan bir protokole tabi idi. Protokol harici hiçbir kümese doğrudan giriş, çıkış yapılamıyordu. Gümrük kapılarında uygulanan bu protokol kuralları her bir kümes yönetimi tarafından önceden belirlenmiş kurallardı. Aslında her bir kümesin gümrük sınır kapılarındaki geçişlerine ilişkin uygulamaları da birbirine benzemiyor değildi. Çok benziyordu. 

Asmakaradam Köyünün kümeslerinde etkin olan önemli diğer bir ayrıntı da, Köyde bulunan her bir kümesin konuşma dilinin, kültürünün ve etik değerlerinin birbirinden çok farklı olmasıydı. Köyün Kümeslerinde azınlık olarak yaşayanlar dahil her bir kümesin horozları, tavukları, piliçleri, civcivleri ayrı bir dilden konuşuyorlardı. Her bir kümesin ilim ve irfanları anlayışları ile bilgi,  meslek ahlakları, edepleri, töreleri de çok farklıydı. .

 Bu kümeslerin; yasaları, yönetim biçimleri, eğitim ve öğretim kurumları her ne kadar birbirlerine çok benzer olsa bile, uygulamaları, kümesten kümese değişiklikler gösterdiği de oluyordu.

Kırşehir İlinin Türkmen Köyü olan Asmakaradam Köyünde bulunan kümeslerin üst düzey yönetici kadroları da çok tuhaftı.  Köydeki her bir kümesin üst yönetici kadrolarında görev alanlar kendi kümeslerine sınırı olan kümesler ile sınır aşırı uzaklardaki kümeslere şüpheyle bakıyorlardı. Her bir kümesin sorumluluk sahibi horoz ve tavuk yöneticileri bir yandan da kendi kümes sınırları içerisinde kendi tavuk milletinin güvenlik, huzur içinde yaşaması için her türlü tedbirleri de almaktan geri kalmıyorlardı. 

Köydeki kümeslerin üst yöneticileri, komşu kümesler ile sınır aşırı uzaklardaki kümeslerin kendi kümesleri hakkındaki gizli amaçlarını öğrenmek istiyorlardı. Bunun için de istihbarata çok önem veriyorlardı. Her bir kümes, kendi kümesleri adına yapılan ve yapılacak olan istihbarat faaliyetlerini çok değerli buluyorlardı. Kaldı ki onlar, başka kümeslerin kendi kümeslerine kaşı olan niyetlerini öğrenmek istiyorlardı.  Her bir kümes kendi istihbarat servislerinin en yetenekli, en becerikli elemanlarını bu işler için görevlendiriyorlardı. Yapılan istihbarat faaliyetleri ile kendi kümesleri üzerinde kötü niyetli kümeslerin yapacakları operasyonları öğrenmek istiyorlardı. Önceden öğrenilecek istihbarat bilgilerinin içeriğine göre daha şimdiden tedbirler almak istiyorlardı. Köydeki her bir kümes kötü niyetli kümeslerin kendi kümeslerine karşı yapacakları operasyonları durdurarak,  onların operasyonlarını etkisiz hale getirmek ve gerektiğinde de o kümeslere karşı operasyonlar yapmak için istihbarata ve istihbaratta edinilen bilgi içeriklerinin doğruluğunu da çok önemsiyorlardı.

Ancak sınır geçişlerinin çok sıkı olmasına, önceden alınan tüm önleyici, yasak kanuni ve idari tedbirler alınmasına rağmen, Asmakaradam Köyünün bazı kümeslerinde iç ayaklanmalar, toplu yürüyüşler, tavuklar arası kavgalar,  iç çalkantılar, kargaşalar hiç eksik olmuyordu.

Toplu yürüyüşler, isyanlar bazen o kümeslerin yönetici ve idarecilerinin adaletsiz kanunlarına, kararlarına, uygulamalarına karşı oluyordu. Bazen de o kümes içinde ayrı bir yönetim otoritesi ve egemenlik alanı oluşturmak için kendi kümeslerinin ırkçı, ayrılıkçı, kinci düşünceye sahip azınlık horoz, tavuk gruplarının çıkardığı isyanlar şeklinde oluyordu

Öteden beri hegemonya düşüncesinden dolayı çok farklı bir yapısı olan önemli bir kümes ile Köyün diğer bir kaç güçlü kümesleri hiç boş durmuyorlardı. Onlar, dış mihrak odakları olarak amaçları uğruna Köydeki diğer kimi kümeslerin içlerini karıştırmaktan geri kalmıyorlardı. Onlar, dış mihrak odakları olarak diğer kümeslerin içlerine sızdırdığı ajanları aracılığıyla o kümeslerin; kimi medya kuruluşlarını, basınını, sivil toplum kuruşlarını, sendikalarını, derneklerini çok  farklı yöntemlerle ele geçiriyor, onları toplu kalkışmalar, isyanlar için kullanmaktan  da çok becerikli oluyorlardı.

Güçlü kümeslerin ajanları olan onlar, kendi kümeslerinin amaçları doğrultusunda bulundukları kümeslerde sürekli fırsatlar yaratmaya ve bu fırsatları kullanmaya çalışıyorlardı. Ajanlar, kümeslerinin kendilerine sağladıkları bilgiyi, teknolojiyi ve parasal kaynakları görev yaptıkları kümeslerde sonuna kadar çok iyi ve yerli yerinde kullanıyorlardı.

Diğer yandan da ajanlar, “Amaçlar, araçları haklı kılar.” düşüncesi ile her fırsatta görev yaptıkları kümeslerin çapsız,  seviyesiz, çorbacı, isyankâr yazar, çizer takımına çengel atıp onları maşa olarak kullanmaktan da geri durmuyorlardı.

Dış mihrak güçlü kümeslerin ajanları olan onlar, daha çok kendilerine parasal imkânlar sağlayarak ya da gelecek amaçlı çeşitli vaatlerde bulunarak 

Ağlarına düşürdükleri kimi zayıf kümeslerin etik değerleri düşük yazar, çizer takımını kışkırtmakla da kalmıyorlardı. Ajanlar,  kümes elitleri ve avamını sokağa dökmek için ağzı çok iyi laflar eden, söyledikleri ile kümes halkını galeyana getirebilen siyasilere kanca takıyorlardı.  Özellikle de kümeslerde önemli yer edinmiş, dini kişilikleri olan horozları, tavukları kullanıyorlardı.  Güçlü kümeslerin ajanları ellerinde bulunan büyük parasal kaynakları çok iyi kullanarak görevli bulundukları kümeslerde görevlerini çekincesizce yerine getiriyordu. Ellerine geçirdikleri maşaları da korkusuzca kışkırtıyorlardı.

Kaldı ki dış mihrak güçlü kümeslerin ajanları, sinsi düşünceler ile iyi niyetli toplumsal kimliği olan horozları tavukları da kullanmaktan geri kalmıyorlardı. Bu kişileri kullanarak ve onlar aracılığı ile güçsüz kümeslerin asker, sivil bazı elit tabakası ile yaptıkları işler, çalışmalar bakımından kümes toplumunda yüksek saygınlığı olan bazı değerli seçkinlerini de hareket geçiriyorlardı. Kümesin sanatçılarını bazı akademisyenlerini,  okumuşlarını, öğrencilerini, avamını galeyana getirip, heyecanlı kalabalık grupları halinde kümes şehirlerinin sokaklarına döküyorlardı.  

Toplu isyana kalkışmalardan ötürü güçsüz kümeslerin şehir sokaklarında önü alınmaz yıkımlar, ölümler oluyordu. Böylesi kümeslerin kamu otoritesi büyük sarsıntılar geçiriyordu. Kümeslerin hiçbir şeye karışmamış suçsuz, günahsız olan masum horozları, tavukları, piliçleri, civcivleri sıkıntılara giriyorlardı. Büyük zarar görüyorlardı Her gün dayanılmaz acılar içinde kıvranarak yaşamak zorunda kalıyorlardı.

Bu isyanlardan bazıları da mevcut kümes otoritesine başkaldıran ayrılıkçı, ırkçı, kinli tavuk, piliç civciv kitlelerinin isyanlarıydı ki, bu tür isyanların, kümeslerde daha da korkunç sonuçları oluyordu. Dış odakların teşvik ve kışkırtması ile isyanın eli silahlı taraftarı olan maşalar; önlenemez bir hınçla, acımasız bir kinle kendi kümeslerinde bulunan her şeye doludizgin saldırıyorlardı. Onlar, güya yüce amaçları uğruna büyük bir körlük içinde yıkıyorlar, yakıyorlardı. Onlar, gözlerini kırpmadan küçük, büyük demeyip kümesin yüzlerce, binlerce günahsız masumlarını acımasız bir şekilde öldürüyorlardı.  Kümesin eli silahlı kindar maşaları olan onlar, bent duvarını yıkmış barajın taşkın, hırçın, sel suyu gibi kendi kümeslerinde önlerine ne çıkmışsa alıp götürüyorlardı.

İç çalkantılardan, isyanlardan, ayrılıkçı kalkışmalardan uzak duran diğer bazı kümeslerin yönetici kadroları da boş durmuyorlardı. Onlar, kendi sınır komşuları kümesler ile sınır aşırı kümeslerin içine düştüğü çalkantılı durumları ayrıntılı bir şekilde gözlemliyorlardı. Onların iç karışıklıklarından, darmadağın olan durumlarından dersler çıkarıyorlardı. Kendi kümeslerinin güçlü kalması, kendi tavuk milletinin güvenlik içinde yaşaması için yasalar yürürlüğe koyuyorlardı. Kanun hükmünde kararnameler ile toplu tedbirler alıyorlar,  ellerinden ne geliyorsa yapıyorlardı.  

Bu kümeslerin üst yöneticileri üst, üste toplantılar yapıyorlardı. Kümesin diğer üst yönetim kadroları ile kümeslerinin iyi yetişmiş sivil, askeri uzmanlarıyla sık, sık bir araya geliyorlardı. Toplantılarda öne sürülen akıllı görüşleri kendi aralarında tartışıyorlar, düşünce fırtınaları estiriyorlardı. Kümeslerinin geleceği adına, kümesleri için kısa, orta ve uzun vadeli kararları birlikte alıyorlardı. Ortak aklın neticesi olarak da; eğitim, öğretim, kültürel, ekonomik ve askeri alanlarda büyük hedefler planlıyorlardı.

Devam edecek…

10 Mart  2019 - Söğütözü / ANKARA

Mehmet TURAN

 

 
Toplam blog
: 47
: 2386
Kayıt tarihi
: 28.10.08
 
 

Mucur / Kırşehir doğumluyum. Uzun süre Maliye Bakanlığı'nda çalıştım. Kabul etmek gerekir ki, Mal..