Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '13

 
Kategori
Sağlık
 

Hekim hasta ilişkileri

Hekimler kimlerdir?

-Hekimler hastası adına yapılacak tetkik, tedavi seçeneklerinden en doğrusu, en isabetlisini seçmek için çaba gösteren, mutlaka hastası için doğruyu yapmak isteyen, yaptığına inanan, pozitif, deneysel tıbbın tüm gereklerini yaptıktan sonra, hayatın sırlarını bilme konusunda aciz ve eksik olduğunu bilen, bildiklerini uyguladıktan sonra mutlaka Allah'tan gelecek şifaya muhtaç bir sırdaşınızdır.

Hekimler çok tetkik istiyor...

-Gereksiz tetkik, bir kaç kez tekrar tekrar hastasını görme ve değerlendirmesi nedeniyle doktorun zaman kaybına, hem de hastasının gereksiz stresine, canı yanmasına, radyasyon riskine yol açarken, Milli kaynakların da israfına yol açmaktadır. Gerçekten bir çok tetkiki boş yere istiyoruz. Bunu tetkik sonuçları çıktığında anlıyoruz. Tetkikler temizse boş yere istenmiştir! Sorunu nasıl çözebiliriz? Ne yazık ki çözümü yok bu sorunun. Hekimler önceden kimde hangi hastalık olmadığını bilirlerse o tetkikleri istemezler. Hiç kimse kendi hastasından az tetkik istenmesini, bu yüzden örneğin mide endoskopisi istenmediği için mide tümörü teşhisinin gecikmesini istemez. Ama başkasına istenen tetkikler daima fazladır. İsraftır, Devletimizin kaynaklarını heba etmektir.

Bir örnek verelim. Bir tek fenilketonürili bebeği bulmak için Devletimiz 4500 bebeğin ayağına iğne batırtmakta ve kan aldırmaktadır. O bir bebeği bulmak için 4500 gereksiz tetkik! O bebeği bulursanız özel diyetle ileri yaşta zeka geriliği hastası olmayacak, ailesi, yakınları ve Türkiye için kazanca dönecektir.

Gazete manşeti,

-Hekim ihmali bir hayatı kararttı!

Ayağı burkulup düşen çocuğun tetkiklerinde ayakta kırık tespit edilmiş. Ama boyun filmi çekilmemiş, aslında boyunda kırık olduğu için felç olmuş.

-Ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı nedeniyle acile giden hastanın aslında beyninde, akciğerinde veya barsağında tümör olabilir! Gece acile gelen hastadan kim bu tetkiklerin hepsini ister,

istemezse gazete manşeti

-ihmal,

isterse manşet

-gereksiz tetkik

 

HEKİM-HASTA İLETİŞİMİ ÜZERİNE

 

Sayın meslektaşım, Dr Mehmet Güler'in ifadesi ne güzel :

“insanların en nazlısı” hasta ile “çalışanların en meşgulü” doktor arasında olabilecek iletişim kazalarını önleme görevi doktorundur. Hasta en sıkıntılı zamanında, en heyecanlı, en çok kortuğu, endişeli olduğu zamanda doktorla karşı karşıya kalmakta, en mahrem sırlarını paylaşmak durumundadır. Bu durumda doktor bu görüşmeyi en kısa zamanda başarıyla bitirme becerisini, onu dinlemeye hazır ve güvenilir olduğunu hissettirme görevini üstlenmektedir

Hekimler en uzun süreli üniversite eğitiminden, her yıl binlerce hasta iletişim deneyiminden sonra hekim gözüyle hastaların sağlık ve sağlıkcılarla olan iletişim kazalarını paylaşmak, değerlendirmek istiyorum.

 

- Doktor bey, makat ameliyatı asla olmam!

-Niçin?

-Hastalar ameliyattan sonra büyük abdestlerini tutamıyormuş.

-Hepsi mi? Hiç öyle hastayla tanıştın mı?

-Hayır ama öyle söylüyorlar..

-Yaklaşık 6.000 ameliyat yaptım bu dediğiniz şikayet ancak 5-6 hastada oldu. Onlar da makat kanseriydi. Önceden biliyorlardı ve ameliyata razı olmayan hastalardı. Sadece tahlil için parça aldım. Yani ameliyat olmadılar.

.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.

-Doktor bey guatr ameliyatı olursam ses telim kesilir mi?

-Guatr olanların ses telleri mi kesiliyor?

-% 1-2 civarında ameliyata bağlı ses tellerinin sinirlerinde çoğu geçici zarar olmaktadır. Sinir zararı daha çok daha önce bozulmuş anatomi nedeniyle guatrın tekrarlayan ameliyatlarında görülür.

.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-

-Kapalı safra kesesi ameliyatı olmak istemiyorum. Safra kesemi açık ameliyatla al. Hem de şöyle içimi iyice görürsün, iyi temizlersin.

Kapalı (Laparoskopik) ameliyatlarda açık ameliyata göre örneğin karaciğerin, dalağın arkasında kalan ve açık ameliyatta görülemeyen yerler bile kameranın ilerietilmesiyle istenirse büyütülerek görülmesi mümkündür. Kapalı ameliyatın dezavantajı elle hissedilebilen kıvam, sertlik gibi elle yoklama duygusunun olmayışıdır.

 

.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-

D-Özür dilerim geciktim.

H-Doktor bey randevum saat 10.15 deydi. 30 dakikadır sizi bekliyorum. Ameliyatınız varsa randevu vermeyin.

D-Acil ameliyat çıktı. kusura bakmayın. Neydi şikayetiniz.

H-Makattan kan geliyor. Büyük abdestim varmış gibi ama tam boşalamıyorum. Tuvalatten kalkıyorum gene ihtiyacım varmış gibi?

D-Ne kadar zamandan beri şikayetin var.

H- 3 yıldır..

D-Hiç doktora gittin mi?

H-Hayır.

D-Şimdi sana zaten kendini 3 yıldır ihmal etmişsin. Benim 30 dakika gecikmeme kızıyorsun desem; Sandalyeyi kafama geçirir misin?

.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-

Acile getirilen bıçaklanmış hasta, yakını

-Burası nasıl hastane doktor yok,

-Acilde doktor var size de baktı, gerekli tetkik ve müdahaleler yapılıyor. Cerrah da ameliyatta gelecek.

-Hemen gelsin. Hastam ölüyor.

-Hemen gelirse ameliyattaki hasta ölür.

-Başka doktor gelsin.

-Diğer cerrahda trafik kazası ameliyatında...

Hastalar bıçaklanırken, trafik kazası geçirirken gideceği hastanenin randevu durumuna bakmaz.

Hastaneye gidecek her hasta hastanede daima olağan üstü durumlar olabileceğini, randevuların sarkabileceğini, 10 dakikalık muayenenin bazan beklenmedik şekilde 30-60 dakikaya çıkabileceğini bilmelidirler.

.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.

-Doktor bey ameliyat bitti mi?

-Hayır bitmedi hasta masada karnı açık bekliyor. Hasta randevu saatim geldi. hastalarımı muayene edip ondan sonra devam ederim.

Poliklinikte doktor gecikti diyen hasta bir gün ameliyat masasına kendisi yattığı zaman doktorun poliklinikte hasta bekliyor, ameliyatı yarım bırakıp sonra devam ederim demesini kabul edebilir mi?

Ameliyatların kaç dakika süreceği, ne zaman acil vakaya gireceğiniz belli olmaz. Ameliyatı yarım bırakamazsınız. Tüm doktorların randevu saatleri sarkabilir. Bunu anlayışla karşılamak gerekir. Doktor eş ve aileleri bilir ki akşam çok önemli toplantı, düğün, nişan, yaş günü, diş günü katılma garantileri yoktur. Gece uyumak için garantileri yoktur. Muayenesine girdiğiniz doktorun o sabah 5 de evine gittiğini, bazan sabaha kadar süren ameliyatlarından, hiç evine gidemediğini bilemezsiniz.

Hastalar komşularından gördükleri-duydukları, televizyondan seyrettikleri, internetten araştırdıkları bir hastalık ile şahit oldukları bir veya 2 hasta ile tıbbi bir çıkarımda bulunmaktadırlar.  

 
Toplam blog
: 5
: 961
Kayıt tarihi
: 13.10.12
 
 

1959 Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğumlu. 1983 İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun. A.Ü...