Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '07

 
Kategori
Tarih
 

Hela tarihi

Hela tarihi
 

Tuvaletler bir sorundur. Utandırabilir, küçük düşürebilir, işkence edebilir, teselli olabilirler. Bazen koca tapınaklardan, ihtişamlı otellerden hatta bütün bir şehirden daha kalıcı bir iz bırakırlar hafızada. Kimi zaman en fakir ülkelerde, en ihitşamlısına rastlarsınız; mermer oymalar, büstler, daha neler neler...

Tuvaletler size yoksulluk ve aptallık hakkında çok şey anlatabilir; sınıf kavgası, cinsiyetler savaşı ve küreselleşmenin sınırları hakkında da. Gün içerisinde ihtiyacını giderecek bir hela bulamayan milyonlarca insanın olduğunu biliyor muydunuz?

Hindistan'da telefon kabini büyüklüğünde bir yerin önünde upuzun bir kuyruğa girmiş erkekleri görebilirsiniz. Bel yüksekliğinde duvarlar keskin kokulu çamura çömelip hacetini gideren adamların görüntüsünü biraz olsun kapamak için yapılmış.

Oysa aynı Hindistan su gidermeli tuvaletin ana yurdu sayılıyor. İndus nehri vadisinde MÖ 2500 yıllarında insanların hacetlerini böyle yerlerde giderdiğini biliyoruz. Mezopotamya, Girit ve Mısır’da da durum buymuş. Knossos’taki 4000 yıllık helâ bugün bile meraklıların ziyaretine açık. MS 1.yy da Roma’da bütün evlerin, insanların yan yana oturup beraber ihtiyaç giderdiği umumi helâların altından geçip giden ana kanalizasyon hattına bağlantısı varmış.

Sonraki çağlarda Avrupa’da hijyen kültürü çok gerilemiş. Ortaçağ Avrupası’nda insanlar lazımlıklara giderdikleri ihtiyaçlarını gece vakti sokağa boşaltıveriyormuş. 14. yy da ki büyük veba salgınına o kadar kurban verilmiş olmasının bir nedeni de insanların antik çağın hijyen kültürünü nerdeyse tamamen unutmuş olmasıydı. Batılı kazanın olarak su gidermeli tuvalet 1596’da İngiltere’de yeniden keşfedilmiş. Ama yaygınlaşması için 200 yıl kadar beklemek gerekecekti. Tuvalet kağıdı 1857 de Amerika’da üretilmeye başlanmış. Yani bir yüksek medeniyet göstergesiymiş gibi davrandığımız bugünkü (otur-sil-suyu çek) kültürümüz hayli genç sayılır. Biz hacet giderirken çömelmeyi çocuksu ya da hayvansı buluruz bizi ürkütür. Oysa birçok fizyolog bunun bağırsakların boşaltımı için daha doğal ve sağlıklı bir duruş olduğunu söylüyor. Nitekim dünya da milyonlarca insan oturaklı bir tuvalet imkânı onlara sunulduğu halde işlerini çömelerek görmeye tercih ediyor.

Malezya’da 25–30 yıl öncesine kadar erkekler işlerini bir kenara çömelip (sarong) denilen geleneksel giysilerinin eteklerini hafifçe kaldırarak giderirlerdi. Anlaşılan tuvalet terbiyesinin değişen tuvaletlere yum sağlaması girmesi kadar sürüyor. Çinliler akan suyun temizliğine inanır onun için tuvaletleri de sürekli ıslaktır. Bir Çinlinin evinde misafirseniz çoraplarınızla tuvalete girmeyin.

Çin’de umumi tuvaletler öyle olmadıkları halde hep biraz pis görünür. Yerler sürekli yıkanır ve yıkamadan sonra ilk girenin ayak izleriyle birlikte çamurlu bir görünüm almaya başlar. Bununla başa çıkmanın yolu yoktur. Temizlik törensel bir şeydir ve her zaman da akılcı değildir.

Daha çok bir kültür ve hissiyat meselesidir. Tuvalet kâğıdı kullananlar için malum bölgelerini eliyle yıkayarak temizlemek son derece tartışmalı bir davranış, aynı şekilde taharet musluğu ya da ibriği kullananlara da, kâğıtla yapılan o bulaştırma-sıvaştırma işi son derece iğrenç gelir. Üstelik sonrada o kâğıtlarla tuvaleti tıkarlar.

Tuvalet anıları birinin gerçekten birinin bir yerlere gittiğinin kanıtıdır. En beter kenefin bile iyi bir tarafı vardır. Beklentimizi onaylar. Dünyanın her yeri kusursuz ve eksiksiz işleyen klozetlerle donatılsaydı, her şey o kadar can sıkıcı olurdu ki…

 
Toplam blog
: 88
: 3050
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

1982 İstanbul doğumluyum. Yazılım mühendisi olarak çalıştığım bilişim sektöründe fırsat buldukça pek..