Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '14

 
Kategori
Futbol
 

Helal olsun Fenerbahçe seyircisine!

Helal olsun Fenerbahçe seyircisine!
 

Eskiden statlar ufaktı. Haydi haydi beş on bin kişi maça gelirdi. Kolluk kuvvetlerinin bu kadar kişiyi arayıp, kavramaları da daha kolaydı. Şimdi ise 100 binlik statlardan sözediyoruz. Onbinlerce insan hafta sonları statlara dolup dolup boşalıyor.

İnsanlar stata gelip, orayı dolup dolup boşaltıyor da… Aslında bir bakımdan da millet stata “Boşalmak” için geliyor.

Bizim milletin öyle açık bir psikologa gitmek adeti filan yoktur. Birkaç kişi hariç öyle “KOÇ”u filan da yoktur. Bizim millet hüdayınabit doğarlar, hüdayinabit yaşarlar. Onlara kimse;  şöyle yapacaksın; şunları söyleyeceksin; şunları söylemeyeceksin… diyemez. Onlar bildiklerini yaparlar!

Bizim millet depresyonda ise, bunalım geçiriyorsa, streste ise bıçağını, kamasını alır futbol sahasına gider ve maç başladığı andan itibaren, hakemin anasına-avradına, karşı tarafın oyuncularının anasını, avaradını… sinemada gördüm diye… Bir güzel küfür eder… Bazıları öylesine bağırırlar ki… “Vay  anasını, dersin, mutlaka bu adam Bakırköy kaçkınıdır…” Değildir. Belli ki çarşının yetiştirdiği nadide varlıklardan birisidir.

Aslında işler sonunda iyice karıştı. Eskiden millet sahaya gider, karşı tarafın tüm sülalesine küfreder rahatlardı.

Son zamanlarda işler bayağı siyasileşti. Artık millet Hakemin Allahına, kitabına.. falan değil de karşı tarafın siyasi geleceğine ver yansın ediyor. Ama hep birlikte, ama içten gelesiye… Bilerek mi, bilmeyerek mi… Bilinmez. Ama artık sokaklarda edemediği sözleri statlarda etmeye başladı… İşler siyasi rol yapanlar bakımdan tehlikeli olmaya başladı.

Maçın başında bir şey yok… Ama takım bir gol yemesin; mutat küfürler başlıyor ve karşı takımın ervahına bir güzel geçiriliyor… Tabii, o bağırışlar, çağırışlardan sonra takımın sahası, bir bakıyorsun, üç maç kapanmış… Haydaaa!

İşler birden Türk Telekom Arena’nın açılışında (15.1.11) Başbakan’ın konuşmasından sonra seyircilerin geniş ölçüde protestosundan sonra başladı. Başbakan anladı ki işler iyi değil.! Ertesi gün hemen: “TT Arena’nın yapımında Galatasaray’ın 1 kuruşu yoktur…” dedi.  Yani ne demek? İstersem bu sahayı çeker altınızdan alırım, sesinizi bile çıkaramazsınız, demek. Anlayan anlar. Bundan sonra Amigolar daha akıllıca hareket etmeye başladılar ama… Nafile! Bir kez ok yaydan çıkmıştı.

Artık Büyük Takımların büyük Başkanları da ciddi ciddi korkmaya başladılar. Bu maçta da o sloganları işitecek miyiz, diye tir tir titriyorlar… Bu gidişle futbol maçları tehlikede…

Bakın Beşiktaş’ın asil Başkanı Fikret Orman 'Sporda Şiddet ve Çözüm Yolları' konulu panelde  özetle ne diyor:

“…Çarşı'nın siyasallaşmasından rahatsızım.”

Asıl rahatsız olması gereken kendi adli itirazları uğruna, yüzbinlerce Fenerbahçe seyircisini ilelebet peşinden koşturacağını sanan Yönetici’dedir. Zannediyor ki, böylece (gösteriler filan) işler gittikçe siyasileşiyor ve dolayısıyla Hukuk’u aşıyor. Ama artık bir ders almak gerekir. Ne dersi : “Hapiste yatılacak…Yat..!” dersi.. Bu kadar.

Bazı futbol fanatiklerinin internet’teki düşünceleri ise şöyle:

“Adı Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu olan bir yerde siyaset yapmayın demek ve bunu diyenleri desteklemek büyük zeka göstergesidir”

“Yasaklanan siyasi sloganlar değil, birilerinin protesto edilmesidir. Ama bilinmelidir ki yasaklar her zaman daha cazip olmuştur.”

Gazeteci Fatih Altaylı ise “Statlarda Siyasi Sloganların yasaklanması” konusunda şunları söylüyor: Ne üniversitede yasaklanabilir, ne sokakta, ne statta. Tam aksine yasakladıkça cazibesini artırırsın… (HT Gazete)

Bu durumda ne yapılabilir?

Alacağın tedbirler küresel tedbirler olmalıdır. Yani, sadece “slogan”lara karşı değil, fakat sahada gösterilecek her türlü şiddet gösterisine ve terbiyesizliğe karşı, bütün dünya ülkelerinde neler yapılıyorsa onları yapmalısınız. Nedir bu tedbirler? Onlar uzunca boylu incelenir ve uygulanır. Başka çaresi yok… Yoksa, hakemler artık ne zamana kadar, ana-avrat küfür yiyecekler ki, garibanlar. Çoğu hakemlikten vazgeçti be. Kimi de ekmek belası diye … Sahaya çıkarken, peşin peşin : “Ben de sizin …!” diyerek ayağını sahaya atıyor.

Haydi Milletin  ağzını hapis, mapis kapayacaksın… Ama Maazallah, stattaki yüz binlerin ağzını nasıl kapayacaksın.?

Çok dikkatli olmak lazım çok?

Bu ekonomik durumlardan dolayı memlekette şizofreni, paronya filan hastalıkları arttı… Aman aşırı dikkat edelim. Her an binlerce küfür birilerinin kafasına patlayabilir.

Artık siyasilerin, şu maça gitme hastalıkları da bitmeli; paşa paşa evlerinde oturup,  televizyonda seyretmeliler. Ne olur, ne olmaz!

Bakın, bakın nice generalimiz Silivri’de maçları içerde paşa paşa seyrediyorlar… Nasıl olsa bütün itiraz dilekçeleri, bütün bozma istekleri reddediliyor. Ne yapsınlar?

Yazık değil mi, sahaya gidip güzel vaktinizi harcamaya?

Boşverin; slogan işiteceğinize kitap okuyun… Biraz ilminiz, irfanınız artar… 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..