Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '11

 
Kategori
Tıp
 

Helicobacter pylori ile tanışmak....

Helicobacter pylori ile tanışmak....
 

bio.davidson.edu


Kendisi henüz 1982 gibi yakın bir tarihte keşfedilmiş spiral yapıda, mikroaerofilik gram (-) bir bakteri olup yaklaşık 3 mikrometre uzunluğunda ve 0.5 mikrometre çapındadır. Ben de kendisiyle yeni tanıştım. Bu mikrobu keşfedenler Avustralyalı patolog Robin Warren ile yine Avustralyalı doktor Barry Marshall H. Pylori ile yaptıkları çalışmalardan dolayı 2005 yılında Nobel Tıp ödülü almışlar.

Tıp ve hastalıklar konusunda bir blog yazılacaksa bunu doktorların yazması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bunun bir istisnası olduğuna inanıyorum. O da o hastalığa enfekte olmuş kişilerdir. Gerek biyopsi sonucu doktorların değerlendirmeleri, gerekse kullandığım ilaçların prospektüslerindeki yazılar ve bu konuda yaptığım araştırmaların örtüşmesi sonucunda ulaştığım bilgileri burada paylaşmak istedim.

Helicobacter pylori üst gastrointestinal hastalıklarının en sık sebebidir. Bu enfeksiyonun eradikasyonu (ortadan kaldırılması) dispepsi, gastrit, peptik ülser semptomlarını azaltacaktır ve belki de mide kanseri önlenecektir.

Ülserde rol oynayan ana etken olan Helicobacter pylori (H.pylori) midenin asit ortamında yaşayabilen bir mikroptur. Bu mikrobun etkisi ile,

* Mide ekşimelerine bağlı göğüse yayılan yanma hissi
* Bulantı
* Şişkinlik ve tokluk hissi
* Boğazda yanma hissi (Ağıza acı su gelmesine bağlı olarak)

meydana gelebilir. Bu şikayetler yağlı ve baharatlı yiyeceklerle, fazla miktarda yenen yemeklerle, ve/veya alkolün etkisiyle artış gösterebilir.

Mide çeperinin direncini azaltarak mide asitlerinden etkilenmesini sağlayan bakteri ayrıca mide kanserine de yol açmaktadır. Midenin ph'ında bile yaşayabilen bir bakteri olduğundan tedavi için güçlü antibiyotikler kullanılmalıdır.

Dünya nüfusunun üçte biri ile yarısı arasında bir kesim Hp bakterisini taşımaktadır. Son yıllara kadar gözden kaçırılan bu bakteri, hemen hemen tüm gastrit ve ülser ile bazı mide kanseri vakalarının ardında yatan neden olarak açıklanmaktadır. Uzun yıllar çektikleri mide rahatsızlığının Hp'den kaynaklandığından habersiz sayısız kişi pek de yararını görmedikleri anti-asit ilaçları kullanmaktaydı.

Bakterinin keşfedilme tarihi olan 1982'den önce sigara, alkol, kafein, asit, baharatlı yiyecekler ve stres ülserin temel nedenleri olarak kabul ediliyordu. Hastaların çoğuna uygulanan tedaviler semptomları azaltmakla birlikte, etken olan enfeksiyon ortadan kaldırılmadığından kalıcı bir çözüm oluşturmaktan uzaktı. Artık ülserlerin büyük bir kısmına HP’nin neden olduğunu biliniyor. Uygun antibiyotik kullanımı ile hastaların çoğunda enfeksiyon başarıyla ortadan kaldırılmakta ve ülserin yeniden oluşma olasılığı çok azalmaktadır.

Enfeksiyonun teşhisi genellikle dispeptik semptomların varlığı ve H. pylori enfeksiyonunu gösteren testler yapılması sonucunda konur. Bakterinin antikorlarının varlığını kanıtlamak için kan testi, Dışkıda helikobakter antijen testi, veya üre-nefes testi yoluyla noninvaziv olarak H.pylori enfeksiyonu varlığı tespit edilebilir. Bununla beraber, H.pylori enfeksiyonunu saptamak için daha güvenilir yöntemler; mideden doku parçası alarak hızlı üreaz testi, histolojik inceleme, ve mikrobiyal kültürdür.

H.pylori tedavisinde tek bir ilaç kullanımı asla tavsiye edilmez. Şu andaki son bilgilere gore, en etkili tedavi 2 hafta suren, ÜÇLÜ TEDAVİ denen tedavidir-bu bakterileri oldurmek icin iki adet farkli antibiyotik+ ve de ya asit uretimini bastirici veya mide iç zarını koruyucu bir ilaç üçlüsüdür.. Bu İKİ HAFTALIK üçlü ilaç tedavisi ülserin semptomlarını azaltır, bakterileri öldürür ve hastalarin % 90 nında ülserin tekrarlamasını önler.

Bu enfeksiyona yönelik koruyucu önlemler konusunda bir fikir birliği oluşmamıştır. Ancak iyi pişmemiş ve çiğ gıdalardan kaçınılması gerektiği ve temiz içme suları içilmesi ile el temizliğine dikkat edilmesinden söz edilmektedir.

Zamanında teşhis edildiğinde ilaçlarla önüne geçilen hastalık, uzun vadede mideyi mutasyona uğratabiliyor. Bu nedenle yukarıdaki belirtiler hissedildiğinde hastaların diğer tahlliler dışında doktorun gerekli görmesi halinde endoskopi ve biyopsi yaptırarak bakteri tesbit edildiğinde gecikmeksizin antibiyotik tedavisine başlaması gerekiyor.

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..