Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '16

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Hem Bürokrat, hem Yazar, hem Şair, hem yurt sever, hem insan dostu. Bu Vali başka Vali.

Hem Bürokrat, hem Yazar, hem Şair, hem yurt sever, hem insan dostu. Bu Vali başka Vali.
 

Eski BARTIN VALİSİ İsa KÜÇÜK


Bizim ve bizden olan ne varsa sahip çıkıp, övünç kaynaklarımızla aydınlanmak. Son zamanlardaki yabancı hayranlığına anlam veremiyorum. Sizin de Çanakkale’niz var diyen Japon bürokrat gibi… Bizim olanı başkalarının hatırlatması kadar utanç verici başka bir şey daha var mı yahu?

Hipermetrop muyuz hepimiz? O kadar zenginiz ki, sahip olduğumuz değerleri çarpıştırıp ışığıyla dünyayı aydınlatmak varken, sönmüş volkanın dumanına, küfüne tav oluyoruz. Sonra da hazıra konup değerlerimizi yok olasıya harcıyoruz. Bizim küfümüz bile dünya harikası. Peribacalarımız dururken Pizza Kulesini ziyaret etmek gibi.

Bartın’ı memleketi olarak kabul edip, sevdasını dile getiren Muzaffer CELLEK ve Bartın’da tanışıp sanatına kalemiyle hizmet eden Eski Bartın Valisi İsa KÜÇÜK Beyefendinin eserleriyle tanıştırdığı CELLEK’in  blog yazıları. Bartınlı hemşerililerim, bu Bartın sevdalılarını göremiyor muyuz? İzmir'e, Ankara’ya ışığı nasıl da vuruyor bu birleşen iki atomun. Benim gözlerim de yüreğim de kamaşıyor.

Bir idareci ki; kalemini bürokratlığından önde tutuyor. İşte hakiki yurt sevgisi budur. Bartın bu sese Sayın KÜÇÜK’e kulak vermelidir. Dargınlıklar varsa yen içinde kalmalıdır. Kol kırıklıkları yen içinde iyileşir. Ayrıştırıcı özelliklerimizi devreye sokabilmek bir meziyettir. Bu kırıklar uğruna kalpler kırmadan varlığımıza halâ el uzatanlara sahip çıkmalıyız. Minnet duygularımızı harekete geçirmeli bağrımıza basmalıyız.

“Bizim başımız kel mi?” uzaklardan yazmaya gerek yok. Biz de burada Bartın’da varız. Bizim de kalemimiz var ve diyeceklerimiz var. Ne diyor Sayın Cellek yazısında? “

“O bir bürokrat ama, kalemi var, “mavi mavi” tüten. O’nun nefesi bile “mavi” kokar. O’nun, rüyaları da hülyaları da mavidir. Onda, Halikarnas Balıkçısı'nın maviliği tüter her dem. O, masmavi dünyaların adamıdır. O, maviliklerin has insanıdır. O; mavi kokar, mavi tüter, mavi mavi, diye diye.” Diyor.

Ne kadar doğru tanımlama. Amasra’yı da ihmal etmemiş. “Amasra’ya inince, / Özgürlük çıkar yoluma / Mavi birata binerim.” Diyor.

Efendim. Şehrimizde bir İBEV var. Liseli kızlarımız köylerden şehre geldiklerinde onlara yatacakları bir yuva lazım. Eğitimleri için burs lazım. Bu işi hamiyet sever İnci Bankoğlu üstlenmiş. Vakıfla ,işi yürütüyor. Eli kalem tutan eski bürokratımız da yazdığı kitap ve bırakacağı gelir ile de o kuzucuklara katkı sağlamak istiyor.

İşte ! Benim de hayıflanmama sebep bu. Ya bu vakıf sesini duyuramıyor, kendisine yardımcı olanlara teşekkür kabiliyetinden muaf, ya da İsa Bey daha kendisini kabul ettiremedi. Bunca kıyametler kopuyor Bartınlarda, Ankara’daki imza günlerinde. Basınımızdan çıt yok. Ne ne iş? Utandım valla.

Kitabın ismi“Atlas ve Barış.” İsa bey, bilindiği gibi Halet Abla ile tanındı.

Halet Hanım, daha Osmaniye’de iken bir kazı uzmanı ve arkeologdur. Zamanın valisi İsa Küçük, Karatepe önlerinde çalışan bu arkeologu ziyaret eder. Bir plaket verir. Daha sonraları aynı Halet Hanım şöyle diyecektir. “ Bir Vali bana, 55 yıl sonra bir plaket verdi” Görüyor musunuz, onu keşfeden insanı” işaret ediyor

Hatırlarsanız, Bartın’da, vaktiyle yalınayak başı kabak bir orta okul öğrencisi olan Muzaffer Cellek’i, plaket vermek için Bartın!a davet eden  aynı vali, sahnede nasıl seslenmişti, hepimiz biliyoruz: “ Bu şehir, 60 yıl önce kaybettiği çocuğunu buldu” diyordu. İşte o gün bu gün  sayın Cellek,’e belediye Bartın’ın fahri hemşerisi” payesini oy çokluğu ile kabul etti . Böylelikle de bu şehre sımsıkı  bağladı 

Halet Abla Destanı, Çukurova'nın doğusunda, Torosların içinde İki bin sekiz yüz yıllık insan hayatının yalnızlığı, hüznü, acısı mutluluğu ve umudunu bugün de sürdüren bir ömrün öyküsüdür. Bir kadın, çevresindeki olaylar ve ona inanmış insanların öyküsü... İşte İsa Beyin tılsımı burada. Değerleri bulup çıkarmak, ortaya koymak. Onları yurda daha yarayışlı halene gelmesi için teşvik etmek… Eee, bu yurt sevgisi değil de nedir?

Ne diyor yeni kitabında? Şöyle sesleniyor okuyucularına

Sevginin başı, mutluluktur. Ne diyor İsa Küçük: “Mutluluk, insan olmanın telif hakkıdır. Hep, geç kalınır! ”En başta tanıdığımız kadarı ile mutlu bir insandı İsa Küçük. Bunu, resmi görevinde herkese yansıtırdı. Bu gün hala daha sevilmesinin, aranmasının sebebi de bu olmalı.

Uzun söze ne hacet. Bu memlekete el uzatanları Bartınlı unutmaz. Bartınlı vefa örneğidir. Vefalıların ardından gider. Bıkmak yok, kopmak yok, duraksamak yok. Sevgilerimizi hakiki olarak gösterme zamanıdır. Hal ve gidişi  “İMECE” saflarını pekiştirme zamanıdır. Kitap yakında Bartın’da, etrafında halka olmalıyız. Her kuruşu liseli köy kızlarımıza gidecektir.

Son olarak eski valimiz İsa  Beyden:

“Balıklar geçer sürü sürü, bölük bölük / Balıklar mavileşir / Bartın Çayı’nı içince Karadeniz / Demlenir. / Mor menevişler açar kuytularında / Sonra Maviş Ana’nın sesi  duyulur: / Sen bir saz olaydın / Bütün türküleri çalaydın / Benim sesim duyunca / Alev alev yanaydın / Bartın Çayı’nı içince Karadeniz, dinlenir."

 
Toplam blog
: 23
: 124
Kayıt tarihi
: 09.02.16
 
 

Zonguldak da doğdum,  Bartın'lıyım,Evli, iki erkek çocuk annesiyim. Büyük oğlum Türkçe öğretmeni, k..