Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '10

 
Kategori
Siyaset
 

Hem nalına hem mıhına

Hem nalına hem mıhına
 

Türkiye bütün dinamikleriyle“BALYOZ” a kilitlendi.

Bir tuhaflık var olayların oluş biçiminde.

Televizyon haber kanalları dolup taştı akil geçinen fikir adamlarıyla.

Herkes soruyor “TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR “ diye birbirine

Sahi nereye gidiyoruz?

Bilen varsa söylesin.

Türkiye “İlk”leri yaşıyormuş.

—İlk defa Ordu komutanlığı yapmış generaller evlerinden polis eşliğinde alınmış sorguya.

—İlk defa muvazzaf subayların evlerinde arama yapılmış, gözaltına alınmış subaylar

—İlk defa bir savcı bir başsavcıyı sorgulamış ve tutuklamış.

—İlk defa habur sınır kapısından giren teröristleri devlet erkânı karşılamış.

—İlk defa terörist ben PKK’lıyım pişman değilim derken mahkeme hâkimi hayır sen pişmansın demiş.

—İlk defa devlete silah çeken, askeri, polisi, öğretmeni ve daha da önemlisi beşikteki bebeği, yaşlı ihtiyarı hamile kadını öldüren katiller on binlerce yandaşı tarafından karşılanmış, davul zurna halay eşliğinde

—İlk defa peşmerge kıyafetleri çocuklara giydirilip sokulmuş Atatürk’ün Meclisine.

—İlk defa TSK’lerinin kozmik odaları aranmış mahkeme kararıyla hâkim tarafından.

İlkler uzayıp gidiyor.

Sevinsek mi, üzülsek mi?

Yaşadığımız ilkler ne getirecek veya ne götürecek bizden?

Bindik mi bir alamete? Götürüyor mu bizi Kıyamete?

Aslında çok soru var kendi kendimize soracağımız.

Her şeyden önce doğru soruları bulup sormalıyız kendi kendimize.

Soru–1

Balyoz harekâtıyla gözaltına alınan üst düzey Subaylar neyle suçlanıyor?

— El cevap “darbecilikle”

—Kime karşı darbe?

—Malum mevcut iktidara.

Soru–2

—Haburdan yurda girenler neyle suçlanıyor?

—Teröristlikle

—Kime karşı terör?

—Elbette Devlete karşı.

—Amacı ne?

—Devleti bölme parçalama.

Sizce hangisi daha ağır suç?

Aslında bu soruya cevap bile verilmez.

Ve şimdi gelelim gerçek soruya.

Devleti yıkmak isteyenleri pişmanlık yasasından yararlandıran hukuk sistemi veya yargı devlete karşı işlenen suçları yok sayarken; neden iktidarı yıkmaya hazırlanan sanıkları şiddetle cezalandırmayı tercih ediyor?

Biliyorsunuz düşünmek suç değil. Benim aklıma balyoz harekâtı bu soruları taktı ve bunları düşündüm istemeden.

Düşündüklerimi de paylaştım. Siz ne dersiniz? Veya ne düşünüyorsunuz?

Elbette suçun büyü küçüğü olmaz.

Türk Ceza Kanununda yazılı suçlar, yasada yazılı olan müeyyide ile cezalandırılmalı.

Ancak yasa herkese eşit uygulanmalı.

Birine kanun uygulanamaz örtülü af uygularken ötekini şiddetle cezalandırmak sanırım hukukta adaletsizliği doğurur.

 
Toplam blog
: 380
: 438
Kayıt tarihi
: 27.08.07
 
 

Karanlığın düşmanı Işık! Gecenin zifiri karanlığı, şafak sökerken yerini, ufukta yükselen Güneş Işı..