Hem nalına hem mıhına

Kurban kesmek hali vakti yerinde kişilerin bütçeleri oranında bir bir kurban alarak, bir kısmını kendine diğer kalan kısmını da kurban kesmeyen kişilere vererek onların da et yemelerini sağlamak amacını taşır aslında.

Halbuki bizde öylemidir?

Parası olsun olmasın bulur buşurulur, gerekirse kredi kartı ile dosta düşmana karşı “bakınnn aşk olsun falan beye ne kurban almış, e fişmekan kocam sen daha uyu bak kimler kurban kesiyor ben o Ayşe’nin biz kurban kesiyoruz kurumunu bana yaşattın yaaa ne diyeyim ben sana” diye söylenip soluğu kurban satılan yerde borç harç kurban alıp Ayşe’nin hevesini kursağında bırakmak oldu mu? Şimdi ?

Birkaç gün önceden eve getirilen kurban bahçeye bağlanır, çoluk çocuk gider gelir sever okşar, maksat üç günde birkaç kilo aldırıp biraz daha et sahibi olmaktır.

Şu unutulur çocukların o hayvana olan duygusal bağı. Bi5r ad konur hemen hayvana el ile ot verilir doyurulur,sevilir okşanır.

Kurban kesileceği zaman gözler pınar olur çağlar, ağlar çırpınır çocuklar ikna turları başlar anne, baba, dede nene kimi zaman o kurbanlık kalır, gidilir tanınmadık bir kurban alınır kesilir.

Bazen de yeni bir kurban alınmadığı zaman da kurban edilir kara gözlü kuzular çocuk günlerce yasını tutar.

Tüm beyefendiler kasap kesilir, birde hava atarlar “yaa ben keserim ne gerek var kasaba” derler.

Kesim zamanı ya eli titrer ya elini kolunu keser. Acil servisler elini kolunu kesen hayvan tepmesi karşısında zarar gören yurdum insanı ile dolar taşar.

Kurban kesilir. Parçalara ayrılır, en etli butlu taraflar kendileri için ayrılır, es kaza etli bir parça varsa et kısmı oyulur kalan kısmı lütfedilir, ihtiyaç sahiplerine dağıtılır.

Kokuta kokuta kavurma yapılır. Bilmezler ki tül perde ardından onları izleyen insanları.

Gönülleri rahattır artık. Artık onları sırat köprüsünden geçirecek hayvan da hazır. Ohhh artık rahatça etleri kavurup dolaba doldurma zamanıdır.

Maksat dostlar alışverişte görsün…

Bayramınız kutlu olsun efendim. Hem nalına hem mıhına dokundum.