Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '09

 
Kategori
Felsefe
 

Hem Okudum Hem Yazdım

Hem Okudum Hem Yazdım
 

Tuzun koktuğu yerde bu tür "okur yazarlık" artar...


    Beni tanıyanlar, şimdi size “hem okudum hem de yazdım” desem…

” Her halde öyle olmalı”
“Bu senin dediğini her kes zaten yapıyor”,
“Onu daha önce söylemişler aslanım… hatta yalan dünyadan bile bezmişler, sen çok geç kalmışın”,
“Ohooohh.. Borun pazarı mı kaldı, bu söylemle korkarım Niğde’de de ayazda kalırsın”,
“Geç kaldın oğlum, Üsküdar çoktaaan karşı yakada kaldı”
“Hade len ! Okumasan, yazmasan kaç yazar…”
“Aferin… bu devirde okumayana yazmayana mama yok!”
“Boşuna mı dedik sana oku da adam ol diye, aferin bak üstelik bir de yazmışın”,

Ya da “acaba kimi çizdi…”, “kimin künyesini okudu” , “kimin adını kara listeye yazdı” diye olaydan çok kimlik üzerinde yoğunlaşma. (bana dokunmayan yılanın uzun ömürlü olmasında sakınca yok kültürü) türünde buna benzer şeyler söylersiniz...

    Şimdi resimdeki karikatürü inceleyin ve ben bu karikatürün altına “hem okudum hem de yazdım“diyerek imzalasam...!

Beni tanıyanlar (benim gibi olanlar); Hadi canım sende!... olmaz öyle şey...Derler.
Fingirdekler; Hayatta inanmam… ölümü öp. (öpülmeye meraklı ya fırsatı kaçırmak istemiyor).
Beni tanımayanlar (kıta sahanlığımın dışında kalan talihsizler) daha kısa ve öz konuşurlar; Ohaaa!
Potansiyel kabiliyetler; Adamınım abi. İzin ver, okulu hacamatlayıp İcabında doktora yapayım yanında… (biz hocayız ya).
Mahallenin ve hatta civar köylerin yarı aydın sosyal demokratları, liberal faşistleri, tatlı su sazanları, filozof geçinen ağır abileri (her lafa maydanoz olanlar) bu laftan bile vazife çıkarıp başlarlar felsefe yapmaya (faydasız kilisenin papazına yaranma türünden); “bu devirde okumuş yazmıştan korkulur”.
Reklamcılar… (bunlar bazen kiralık ajitatörlerdir (gaz vericiler) nadiren de trübündeki fanatik taraftardırlar); ”…abim adamı mermi manyağı yapar”,
"Okunan yazılan" (çizilen) kişi sevmedikleri biri ise; “eline sağlık, kalemin dert görmesin… iş de arayan bulurmuş, olacağı buydu”, ya da
“su testisi, su yolu…” muhabbeti.

    Peki…Şimdi ben bu Karikatürün altına ” hem okudum hem de yazdım” dedikten sonra bir de “falanca baba” diye uyduruktan bir imza atsam…

Kimileri (tırsmak için fırsat kollayanlar); “kaçın” der. (kaçanın anasının göz yaşı dökmeyeceğine ilişkin söylenti....)..
Kimileri (… höt!... demeye bile gerek kalmayanlar) ;”büyüksün abi” der. (artık dükkan senindir)
Kimileri (amatör yalakalar); “ayıpsın abi.. alemde tanımayan mı var, karvizite ne gerek vardı… biz zaten anlamıştık” der.
Kimileri (Kıraldan çok kıralcı olup gözünü kıralığa dikenler); “abi emrin olur… biz dururken… ” der..
Kimileri (piyasada boy göstermek için fırsat arayan gizli kabiliyetler); “abi…sen yorulma.. bir şans ver… kusur etmem” ya da
“abi… utandırmam seni”
der.
Kimileri (karşı mahallenin babası) “İzleyin lan şu lavuğu, var mı öyle bizim çöplüğümüzde eşinmek... polemiğe girmeyin hacamatlayın şunu” der.

Bu geyiği daha çok uzatmak mümkün… Ama değişmeyen şey;
Hiç kimsenin “Ne oluyor yahu, dağ başı mı burası, sen de kimsin” demediğidir...

Tabi kamuoyunun bu duyarsızlığı, “okuma-yazma” meraklılarına öyle gaz verir ki, sonuçta "yarı aydınlar" ibretle görürler; "köpeksiz köyde değneksiz dolaşanları", hatta köyün köpeklerinin bile onlara değneklik yaparak yol göstermekte olduğunu....

Artık tuz’da kokmuştur.
Şimdi ortam ard arda gelmekte olan “dalgalarındır ”...
Ve ahkam kesenler başlarlar mavala....
Nazilerin toplamalarını örnekleyerek...

"...Önce yahudileri.... sonra çingeneleri... eşcinselleri.... geldiler bir bir topladılar... kimse ses çıkarmadı...
Her geldiklerinde "Bana ne", ben onlardan değilim.... bana gelmediler ya" dediler...

Sıra "onlara" geldiğinde ise... artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı oralıkta..."

 
Toplam blog
: 193
: 1045
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

Bilecik doğumluyum. Emekli Eğitimciyim. Ankara'da ve yazları Kuşadası'nda yaşıyorum Günlük uğraşl..