Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '07

 
Kategori
Özel Günler
 

Hemşire’m nice mutlu yıllara…

Hemşire’m nice mutlu yıllara…
 

Güzel Anadolu'mun en güzel sıfatlarındandır "hemşire", kız kardeşe denir.
Bir de meslektir herkesin bildiği. Geri bıraktırılmış orta Anadolu'mun, doğu ve güneydoğumun, kısaca 'kuş uçmaz, kervan geçmez'lerinde yurdumun, kız çocuklarının rüyasıdır.

Kentlerde aşmışken meslek çeşnileri kat be kat geçmiş yılları, köylerinde anadolumun, "Büyüyünce ben de hemşire olucam, " der hala pırıl pırıl yürekler…

Rüya süsler, hedef olur, kurtuluş umududur kıracından, otlağından, kar kapatan yollarından; kasaba görmek, kentli olmak, tertemiz, bembeyaz elbiseler, başta kep, usda işaret parmağı dudaktaki kadın…

Her birinin ayrı öyküsü "hayatım roman" dedirtecek cinstendir. Ve biliyormusunuz ? İstanbul'umuzda doğmuştur bu muhteşem meslek.

Yıl 1854. Henüz otuz dört yaşında kanatsız bir melek, Rusya ile savaşan Osmanlı’nın bağlaşıkı İngilizlerin yaralanan erlerine, İstanbul Selimiye Kışlası’nda gönüllü olarak yardım etmekte…

Filorence Nightingale…

Bir rivayete göre, savaştan yaralı dönen askerlerde ölüm oranı %42’yken, onun yardımları ve koyduğu cesaret, kural, ilke ve inanç, bu oranı %2’ye düşürmüştür. Savaş sonrasında tüm bu ilkeleri bir araya getiren Nightingale, bugün dünyanın her karışında kabul görmüş, içtenlikle benimsenmiş kutsal hemşirelik mesleğini kurulmasını sağlamıştır.

Doktor Besim Ömer Akalın…

Kızılay yönetimine, Kadırga Doğumevi’nde altı ay süreli ‘Gönüllü hemşirelik kursu’ açılmasını kabul ettirdiğinde, takvim yaprakları 1907’den gün atıyordu. On kadın bu kurstan diploma aldı. Türkiye’nin ilk hemşire ve ebeleriydi bu on kadın.

Kadınların evlerinin dışında varlık gösterdikleri, meslek sahibi olmalarını sağladı Dr. Besim Ömer Akalın… Kursu bitirenlere verilen kimlikte şu sözlere yer verilmişti: "Ülkemizde kadın ve erkek ayrı yaşamaya alışmış, birbirinin durumunudan her zaman habersiz kalmış, birbirine karşı karşılıklı güven beslemek gereğini henüz hissetmemiştir. Sizin fedâkarca hizmetinizde bile belki ahlâka aykırı bir gizli düşünce saklı olduğuna inananlar bulunur. Bu hastalıklı düşünceleri çürütmek ve Osmanlı kadınlarını layık oldukları yüksek yere getirmek için bilimsel olan görevinizi son derece özen ve önem içinde yerine getirme sırasında manevi ve ahlaki olan güvenle verilmiş işlerinizi hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiniz düşüncesi içindeyiz, " deniyordu.

Tarih 1912’yi gösterirken, Müslüman kadının ebelik yapabilmelerine olanak sağlayan yasal düzenleme yapıldı ve on kız öğrencinin tıp okulunda ders izlemelerine izin verildi. Üç yıl eğitim aldılar.

Yıl 1915… Savaş, yangını körükledikçe yüreklerde, yaralılara yardım etmesi için hemşirelere olan gereksinimde arttı. Mediha Hanım, Safiye Hüseyin Elbi, Münire İsmail, Kerime Salahur… Kurtuluş Savaşı'nda kadınları örgütleyerek hemşirelik bilgilerini onlara aşılayan ve Türk Hemşirelik tarihinin doğuşunu gerçekleştiren gerçek kahramanlar..

Ve günümüzde… Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın 2004 yılında söylediği bir kayıt var elimde.

Sonrasını tüm aramalarıma karşın net bir rakam alamadığım için Sağlık Bakanlığı yetkililerinden, 2004’te Prof. Doğramacı’nın şu sözleri hangi aşamada olduğunu anlamamıza yardımcı olacaktır umudundayım. "Türkiye genelinde bugün doçent sayısı yüze yaklaşmakta, profösörlük sayısı da elliyi bulmaktadır. Avrupa’nın sanayileşmiş, gelişmiş ülkelerinde bile bu sayıda akademik ünvan sahibi hemşireleri bulmak kolay değildir"…

Üç yıl önceki veriler bunlar. Umarım birkaç kat artmışlardır.

Rüya süsler halen, hedeftir Anadolu'mun kıracında ki köyünde, yıldızlı semaya dalan uyku öncesi bakışlarda hemşirelik.

Miss Shelia Sinclair, Kızılay’ın Hemşirelik Okulu Müdürlüğü dönemindeki raporunda şöyle demiştir. "Türkiye’de Hemşirelik bir meslek değil, bir sanattır."

186 yıldır bıkmadan, usanmadan, yılmadan, hep güleç yüzünle insanlara bakıyorsun.. Bugün 187 yaşına basıyorsun… İnsanoğlu varoldukça varolacak kutsal mesleği seçtiğin için tüm hemşirelerimin HEMŞİRE GÜNÜ'nü kutluyor, genç-yaşlı hepsinin ellerinden öpüyorum…

 
Toplam blog
: 126
: 1276
Kayıt tarihi
: 10.09.06
 
 

48 yıldır yaşıyorum.Gazeteciyim, müzisyenim, babayım... Önce insan ve iyi bir yurttaş olabilme çab..