Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '16

 
Kategori
Futbol
 

Hep aynı nakarat

Beşiktaş maçıyla beraber kötü futbola dönüş yapan Fenerbahçe'nin 2010-11 sezonundan itibaren kendisine futbol olarak değilse de tribün olayları ile zor geçen Avni Aker'in kapanış maçında ne yapacağı şampiyonluk yarışındaki rakiplerini daha çok ilgilendiryordu. Çünkü F.Bahçe'nin kaybedeceği puanlar şampiyonluk yarışında zaten hakemlerin hatalı kararları ile durdurulmaya çalışılan Başakşehir'in ligin 2. yarısında nefesinin yetmeyeceğini de düşünürsek yarışın Beşiktş ile G.Saray arasında geçmesi demek olacaktı. Maça adı gibi başlayan Trabzonspor Hasan Ali'nin yokluğunda F.Bahçe'nin en yumuşak karnı olan İsmail'in üzerinden pozisyonlar bulmaya başladı. Mustafa Akbaş'ın direkte patlayan topu 5 cm içeriden gitse Advocaat'ın takımı 2. yarıda 2. lik mücadelesi vermek zorunda kalabilirdi. Çünkü iki takımında istatistiklerinde golü bulduklarında kolay kolay kaybetmedikleri görünüyordu. 
 
Skirtel'in yokluğunda forma şansı bulan Roman maalesef hem çok ağır hem de çok fazla pas hatası yapan bir oyuncu. Bu yüzden Mehmet Topla çok fazla defansın içine girince Trabzonspor orta saha hakimiyetini ele geçirdi. Bir de bunlara Ali Palabıyık'ın Fenerbahçe lehine vermediği net fauller ve Mehmet Topal'a gösterdiği basit sarı kart eklenince 3 pas yapamayan bir takım oldu F.Bahçe. Durica'nın Fernandao'ya, Yusuf'un Lens'e ve yine Yusuf'un İsmail'e müdahaleleri çok net fauldü ama Ali Palabıyık pozisyonlara yakın olmasına rağmen tribün baskısından çekindiği için görmezden geldi.Ayrıca bir gün önce kendisine faul yapmaya çalışan rakibine Osmanlı tokadı atan Bruma'ya sarı kart çıkarken pozisyon icabı dirseği çok hafif şekilde rakibine gelen Mehmet Topal'a da sarı kart çıkması kararların nasıl lastik gibi esnetilebildiğini gösterdi bizlere. Yardımcı hakem sakatlanınca dördüncü hakem Tolga Özkalfa bayrağı devraldı. Ama  bir atakta en az bir metre geriden hareketlenen Fernandao’nın pozisyonuna ofsayt kararı vermesi ile hakemlerin F.Bahçe aleyhine kararlar verirken hiç zorlanmadıklarını gördük. Normalde maç 0-0 bitse yaptığı hata ile maçın skorunu direkt etki edecek olan bu hata gündeme bile gelmeyecektir muhtemelen. Aynı Ali palabıyık hem penaltı hem kırmızı kart verirken sesiniz çıkmıyor diyenler olacaktır muhakkak. Ama Yusuf Erdoğan o kadar net kolu ile topu çeldi ki Metin Şentürk bile pozisyonu görürdü. Ancak bu pozisyonda hakem devam ettirerek golü vermeli ve sarı kart çıkarmalıydı diyenler de haksız sayılmaz. Ama pozisyon olur olmaz düdük çalmıştı ve 2. vuruş düdükten sonra yapıldı. Yusuf Edoğan belki de Avni Akerdeki son maçta olası bir Trabzon galibiyetini engelleyen isim oldu.
 
Lens rakip 10 kişi kaldıktan sonra çok etkili bir oyun oynayarak önce Sow'a attırdı sonrasında da Fernandao'ya attırmak için uğraştı. Ama Fernandao Volkan Şen'i aratmayan vuruşlarla ekran başındaki Fenerlilere saç baş yoldurdu. En sonunda da Lens kendi getirdiği topla 3. golü atarak maçın skorunu ve Avni Aker'in kapanışını ilan etti. 3-0'dan sonra maç tatsız tutsuz bir gösteri maçına döndü. Oysa Advocaat Fernandao'yu çıkarıp forvete Sow'u kaydırıp oyuna Stoch'u veya Aatıf'ı alsaydı skor artabilirdi. Bu galibiyete rağmen Fenerbahçe'nin oyunundaki düşüş bariz şekilde devam etti. Rakip 10 kişi kaldıktan sonraki dakikaların teknik analizini yapmak gereksiz olur. Fenerbahçe'nin devre arasında bir sol bek, bir 10 numara bir de son vuruşlarda etkili bir forvet alması gerekiyor. Yoksa bu kadro ile şampiyonluk yarışında 3 rakip ile başetmesi çok zor olur. 
 
Toplam blog
: 227
: 240
Kayıt tarihi
: 01.02.09
 
 

1972 Antalya doğumluyum. Elektronik Teknikeri olarak bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Evli v..