Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '11

 
Kategori
Yurtdışı Eğitim
 

Hep en üst daldaki elma

Hep en üst daldaki elma
 

Burcu Göker bir televizyon çekinminde


Burcu ile Paris'teki eğitim günlerimizden komik bir anımı anlatmak istiyorrum.

Paris'teki konservatuarların hepsinin konservatuarlar birliğine bağlı olduğunu ve sınavların, Orkestra seçmelerinin merkezi yapıldığını  daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Bütün konservatuarlarda okuyan öğrenciler sınıflarına göre yılın belirli zamanlarında aynı jüri önünde sınava giriyor ve bu durum öğrenciler arasında haksızlığı engelliyordu. İşte Burcu 'da Paris'te eğitim gördüğü dönemde aynı sınavlara girdi ve tek yerden verilen bütün Fransa 'da geçerli diplomaları aldı. Okumuş olduğu bütün derslerden ayrı ayrı sınava giren Burcu oda müziği, keman, orkestra, solfej gibi  derslerden ayrı ayrı diplomalar aldı. Bu sınavlardan birinde çok komik bir anımız var. Mart 1999 da hocası Sylvie Gazeau Burcu'nun artık keman dalında süperior seviyesinde merkezi sınava girebileceğine karar verdi ve Burcu bu sınava girmek üzere çalışmalarını hızlandırdı. Sınavda  jürinin belirlediği zorunlu eserler, koncerto ve sonat vardı. Çok yoğun bir programdı. Burcu sınav programını çok güzel hazırladı, Sınav sabahı beraberce sınavın yapılacağı binaya gittik. Paris Konservatuarlar Merkezi sınavları  Chatelet'de Maison de Conservatuar binasında yapılıyordu. Sınav zamanımız ı öğrendik ve heyecanla beklemeye başladık. Sonunda Burcu sınava girdi. Dışarda ben diğer ebevenlerle birlikte büyük bir heyecan içinde bekliyordum. Burcu içerde çalarken neredeyse kapıya kulağımı dayayıp içeri dinleyecektim. Bana asırlar kadar gelen uzun bir bekleyişten sonra Burcu iki karış suratla salondan çıktı. Hemen nasıl geçtiğini sorduğumuzda istediği kadar iyi çalamadığını söyledi. Benim sinirlerim bozuldu. Çünkü çok iyi idi ve hocalarından bugüne kadar çok büyük övgüler alıyorduk. Ayrıca bu sınava da çok çalışmıştı. Böyle bir sonuç beklemiyordum. Çok üzüldüm ama Burcu'yu da motive etmek için önemli olmadığını falan söylemeye başladım.İ kimiz de mutsuz ve  kırık hemen oradan ayrılmak istiyorduk. Burcu benden ayrılıp okula gitmek istedi, zira dersi vardı. Ben de eve dönecektim. Sonuçlar akşam üzeri asılacaktı.  Akşama kadar evde nasıl vakit geçirdim anlatamam. Elimden hiçbir iş gelmiyordu. Eve sığamıyordum sanki. En sonunda bir an önce gidip sonuçların asılacağı yerde bulunmak istedim. Metroya nasıl bindim Conservatuar Evine nasıl gittim hatırlamıyorum bile. Burcu da okuldan çıkıp oraya gelecek ve orada buluşacaktık. Neyse sonuçların asılacağı mekana geldım ve onlarca  kişinin kapının önünde beklediğini gördüm. Ben de bekleyenler arasına karıştım. Biraz sonra ana kapıya görevli sonuçları gösteren listeyı astı. Listeye bakmak için bende yaklaştım ama heyecandan sonuçları göremiyordum. Sonuçlara bakanların OO Bravo seslerini duyuyordum. Birisi büyük bir başarı almıştı belli.  Listeye bakanların konuşmalarından anladığıma göre girenlerden biri 65 öğrenci arasında 1'ER PRIX  AVEC FELİCİTATİONS  ödülü alarak mezun olmuş ve Paris şehri birincisi olmuştu. Bu büyük ödülü alanın ne kadar şanslı odluğunu ve nekadar çok sevineceğini düşünürken birden lıstede gözüm Burcu'ya ilişti. Burcu Göker yanında 1ER PRİX AVEC FELİCİTATİONS yazıyordu. Paris birincisi olan Burcu idi. O anda iki duyguyu aynı anda yaşadım. Burcu'yu kucaklamak, sarılmak, kutlamak veya sabahtan beri sınavım kötü deyip de bana bu kötü düşüncelerı yaşattığı için azarlamak.. O esnada arkamda Burcu'yu gördüm. Sonucu o da görmüstü. Ama hala ben istediğim gibi çalmadım ki diyordu. İşte Burcu'yu bugünlere getiren bu mükemmeliyetçı duyguları oldu. Her zaman daha iyiye ulaşmaya çalıştı. Kendı deyimi ile hayatı bir elma ağacı olarak düşünüp, hep en üstteki elmayı almayı planladı. Daima en üst daldaki elma.....

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..