- Kategori
- Şiir
Hep hazan mevsimlerini mi göreceğiz?
YÜZLERİ GÜLDÜRELİM.,SOLMASINLAR HEP GÜLSÜNLER.
Düşüncelerin ekseninde pervasızlarca zıplayan pervasızca oynanan,
kırılmayan bir oyuncak gibi yuvarlanıp gitmeye çalışmak.
Peki, bizler hayatta kimin oyuncağıyız kimler maşa olarak bizi kullanıyor?
Kim oynuyor hayatımızla hayallerimizle bizimle?
Allah dünyaya bunun için göndermediği kesin açık
Bilgi varken bilmeyi umursamadan yaşayıp gitmemizi kabullenmek
Duygularımızı bastıra bastıra yaşayıp gitmemizi kabullenmek
Hem hayal kurmayı öğrenip
Hem de onları bozuk para gibi harcayıp savurmasına göz yummak
Hep hazan mevsimlerini mi göreceğiz?
Onlar hazan mevsimi yaşarlar, hazan türküleri dinlerler
Diye bizlerde mi dinleyelim?
Bizler heyhat hallerinden şikâyet etmeyiz, ne de kimselere dert yanarız
Nede Allahtan yardım isteriz
Nede böyle insanların yetişmesine olanak veririz
Güzellik orada öyle bizi beklerken, gözleri yaşlı
Güzellik yanı başımızda iken yanına varamamak,
Çoğu zaman bakmaya bile utanıyor olmamız
Kapalı kapıları açamamak için beklemek
Varlık, yaprak yaprak bir kitap, canlı-cansız bütün eşya bin bir mana ile bize bakar
Düşünce ve fikir kaymalarının altında ezilmek
Sezme, anlama mânialarına gelen feraset, idrakin iz ‘anlaşması
Basiretin daha da derinleşmesi
Hak nurunun tecellisine açık ferasetli gözler
Gölgelere aldanmayan öyle ay yüzlülerdir ki,
Basiretlerinin nuruyla en karanlık zeminde dahi her şeyi apaçık görür,
Ödünç olanları görür anlar aşar, benzerliklere asla takılıp kalmaz
Her gözün göremediği, her kulağın işitemediği öyle şeyler duyar,
Öyle şeyler görürler ki, en muhteşem zihinler dahi bunların tasavvurundan âciz kalır.
Böyle olmalıyız hayatta Kuranın iman gücü ile
Şeytanı ve yandaşlarını ezmeliyiz
Hür yaşamalıyız
Hür kalmalıyız,
Özgür kalmalıyız.