Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '06

 
Kategori
Blog
 

Hepimiz gazeteciyiz artık!

Hepimiz gazeteciyiz artık!
 

Şimdi bir düşünün Türkiye’nin bir kasabasında yaşayan kendi halinde birisiniz. Bir araba kazası yada kendi yaratıcılığınızla bir şeyleri videoya çektiniz. Evdeki bilgisayarınızdan Yahoo, BBC, Reuters vb. tüm dünyaya hitap eden büyük bir yayın kuruluşuna gönderdiniz ve yayınlandı. Bütün dünya sizi bir anda tanıdı. Bir düşünün.

Tsunami felaketinde ve Londra Metro bombalanmasında ilk görüntüler cep telefonları ile çekilmiş ve gönderilmişti. Demekki eğer kameralı cep telefonunuz varsa gazeteciliğin ilk adımını atmışsınız demektir.

Artık dünyada birçok medya kuruluşu için bir çok bölgede muhabir, kameraman tutmak çok masraflı hale geldi. Bir araba kazasına bir çekim ekibi yetişene kadar iş işten geçiyor. Ancak Amerikalıların “citizen journalism” dedikleri vatandaşın gazeteci olması, haberi medya kuruluşuna taşıması ile ilgili çalışmalar artık gün geçtikçe artıyor.

Aslına bakarsanız Milliyet Blog’da bunun bir parçası. Sosyal ağlar, blog ve medya siteleri içeriği kullanıcılardan topluyorlar. Hatta özellikle Youtube.com, vidivodo vb. video paylaşım siteleri ile birlikte hem haberi anında yakalayıp iletme hemde kendi yaratıcılığını internete aktararak milyonlarca kişiye ulaştırmak mümkün hale geliyor.

Bu tip uygulamalar egoya hitap ettiği için kişi öncelikle kendini bir grubun parçası hissediyor, belki o güne kadar hiç kimsenin dikkatini çekememiş bir kişi yolladığı, çektiği videolar, yazılar ile itibargörüyor, odak noktası haline gelebiliyor.

Reuters veYahoo news’da bu tipte içerik toplamaya başlayanlardan. Burada dikkat çekici olan nokta Reuters gibi aslında bir çok ortamda(kağıt, cd, internet) elindeki bilgiyi satan, bilgi dağıtma işi yaparak para kazanan bir kurumun vatandaştan haber toplaması. Bunun benim aklıma getirdiği ilk şey; demekki aldığı içeriği satacak demekki karşılığında bir bedelde ödeyecek.

Eğer okuyucuları, yazarlar haline dönüştürürseniz okuyucu sayınızıda artırmış olursunuz. Kim neyi okumak istiyor diye yapılan araştırmalarla blog’lar ön plana çıkmış durumda. İnsanlar kendileri gibi diğer insanları okumak, görmek, seyretmek istiyorlar.

Birde işin şu avantajı var, diyelimki Tsunami felaketi olsun. Oradaki bir çok kişi resim ve videolarını çekiyorlar, anılarını yazıyorlar ve hepsi belirli yerlere bunları gönderiyorlar. (Youtube vb.) Sizde o zaman o felakete ilişkin onlaca farklı videoyu ve resmi bir arada görebiliyorsunuz. Daha önce olsaydı o medya kuruluşunun muhabirinin çekimleri dışında bir şey göremezdiniz.

Yahoo – Sizin Tanık Olduğunuz Haberler (You Witness News) sloganını kullanıyor. Şimdi bir düşünün Türkiye’nin bir kasabasında yaşayan kendi halinde birisiniz. Bir araba kazası yada kendi yaratıcılığınızla bir şeyleri videoya çektiniz. Evdeki bilgisayarınızdan Yahoo, BBC, Reuters vb. tüm dünyaya hitap eden bir yayın kuruluşuna gönderdiniz ve yayınlandı. Bütün dünya sizi bir anda tanıdı. Bir düşünün.

Özellikle bu işin fotoğraf tarafında sahtekarlıklarda olası. Profesyonel bir fotoğrafı değiştirip kendi fotoğrafı gibi sunmak olası. Buyüzden gönderilen malzemenin nereden geldiğini ip’ye bakarak kontrol ediyorlar. Yani siz Fransa’dan o günkü Filistin olaylarına ilişkin fotoğrafları gönderirseniz kabul etmiyorlar.

Yakın bir zamanda iki şeyin olmasını bekliyorum; blogger’ların dernekleşmesi ve en azından bazı bloggerlara’da gazeticilere tanınan bazı imtiyazların tanınması talebinin gelmesi. Herşeyin hayırlısı.

Her insanın ortalama 10 yılda bir büyük bir olaya şahit olduğunu düşünürsek bence hazırlıklı olun. Yaşayacağınız olay sizi ölümsüzleştirebilir.

 
Toplam blog
: 578
: 5372
Kayıt tarihi
: 23.06.06
 
 

Superonline danışmanlık, İktisat Bankası' nda ilk palm bankacılığı uygulaması, 5 yıl Garanti E-Ticar..