Hepimiz Hipotenüscüyüz..!

Hani şu hipotenüs yok mu..! Şu meşhur üçgenin en önemli kenarı. Üçgenin bundan başka birbirine 90 derece konumlanmış iki kenarı daha olsa da onun yeri başkadır. Ve eminim başka hiçbir geometrik şeklin bir kenarı bir toplumun büyük bir kesiminin hayata bakışını bu kadar güzel ortaya koymamıştır. Bir üçgen düşünelim dik kenarları 6 ve 8 birim olsun. Bu takdirde bildik geometrik kurallar der ki bu üçgenin hipotenüs kenarı 10 birim olacaktır. Düşüncesine bu üçgenin çevre kenarlarından dolaşarak hedefinize varmaya kalkın toplam 14 birim edecektir. Oysa hipotenüs kenarından giderseniz sadece 10 birim olacaktır. Yani kazancınız tam tamına 4 birim, bu da %40' lık bir getiri demek..!

Bu hesap güzel de hayatın her alanında hipotenüs kuralını işletmek veya işletmeye çalışmak her zaman mümkün müdür ve her zaman getiri sağlar mı? Tabii ki hayır. Bazı hedeflere doğru yollardan gitmelisiniz. Çoğunlukla bu doğru yol aynı zaman da uzun yol bile olsa bu sizin uzun vadede elde edeceğiniz asıl kazanç olacaktır. Kısa vadeli işlerden ve düşüncelerden ne bireyler bir noktaya gelebilmiştir ne de toplumlar. Ekonomik koşulların zorlayıcılığı olmakla beraber bizim toplumumuzda kısa yoldan zengin olmak her zaman en derinde içten içe duyulan bir özlemdir. Çoğunluğun hayallerini bunu bir şekilde başarmış insanlar süsler. Ganyan ve İddia bayilerinin önündeki devasa kuyrukların açıklaması sadece ekonomik zorluklar olamaz. Çok az kimse hayatta bulunduğu yere müthiş bir mücadele örneği göstererek tabiri caizse tırnaklarıyla kazıya kazıya gelen kişiler gibi olmak ister.

Bu bakış toplumsal hayatımızın hemen hemen her alanında saklıdır. Bu gözle bakıldığında bunu görmek zor olmaz. Son 50-60 yılımıza lüften bakın; toplumsal olarak çok çalışma gerektiren, emek çaba ve müthiş özveri isteyen ama neticede bunu yapan toplumları uzak noktalara taşıyan, diğer toplumlardan farklı kılan hiçbir alanda yokuz. Bunu endüstriden tarıma kadar hemen hemen her alanda görebiliyorsunuz.

Bunun en komik yansıması da herhalde bizim yürüyüş yollarımız olsa gerek. Dünyanın herhangi bir yerinde köşeleri dolaşmamak için çimenler veya toprak yol üzerine hipotenüs kenarı açan başka bir millet var mıdır bilinmez ama varsa da kesin bizim bir uzantımızdır diye düşünüyorum. Bu düşünce nasıl işlemişse içimize kendimi bile çözemiyorum. Bu sabah gelirken dikkat ettim. Fabrika içindeki yürüyüş alanları kırmzı şeritler halinde işaretlidir. Döneceğim (90 derece sağa dönüş) köşeye bir 1 metre kala baktım kendime hakim olamamış normal yoldan çıkmış hipotenüs üzerinden yürümeye başlamışım. Kısaca öyle işlemiş ki ben bile kendimi çözemiyorum. Nefes almak gibi birşey olmuş:)) Ben yürüyüşü, biz bu bakışımızı gün gelir umarım değiştiririz.

Çünkü atalarımız bu milleti kısa yollardan giderek değil; zor yolları aşarak bu günlere getirip bizlere emanet etti. Bu kısa düşüncelerle nereye gideceğimiz belli, üzgünüm bu GELECEK olmayacak..!

Hoşcakalın..!