Hepimiz kurbağayız!!

Hepimiz kurbağayız!

Doyduk doymadık derdine biraz ara verin; şu sözümü duyduk duymadık demeyin:

Şu sıralar hepimize kurbağa testi yapılıyor!

Ha, şu eski zamanlarda yapılan gebelik testi değil bu; yanıltmasın başlık.

Artık karındaki veletin bile prediktordan haberi var. Kendi prediktorunu kendi yapıyor; anasına bana hamilesin annecim diyor.

Bu kurbağa testi daha çok toplumların gebeliği için çok elverişli…

Kurnaz politikacılar tarafından yapılıp bir toplumun nelere gebe olduğu ortaya çıkıyor; ve politikacılar bu deney sonucunda toplumlarını yukarı , aşağı, daha çok baş aşağı yönlendiriyor.

Çok gelişmiş toplumlarda yapamazsın bu deneyi. Adamı haritadan silerler.

Ama sosyal haritası zaten bataklığa dönmüş ülkelerde bu deney bütün usüllerince yapılır.

Bu deney sonucunda bataklık kurbağalarından farkı kalmayan ahali daha da batırılır.

Deney kısaca şöyle; Bir kurbağayı bir kaba koyuyorsun; kaba her on dakikada bir ısısı on cantigrat derece artan su koyuyorsun.

Yalnız suyu KIZILIRMAK'TAN’ dan alma; deney bitmeden kurbağa mefta olur; emekler boşa gider.

Kurbağa suyun ağır ağır ısındığını anlamıyor; su 100 derece olduğunda da zaten haşlak olduğu için anlasa da iş işten geçmiş oluyor.

Mesela ben şahsen bir bataklık kurbağası olarak ısının artışını bu internet yasaklarında hiç fark etmedim. Canım dedim site mi yok; başkasına bak !

Vrak, vrak, vrak…

Bir bataklık kurbağası olarak sigara yasağının da aslında sudaki ısı artışını simgelediğini düşünmedim bile. “Önemli” dedim bu iş, sağlık hamlesi olarak…

Vrak, vrak, vrak…

Bir bataklık kurbağası olarak mahalle baskılarının artık her mahallede ygulandığını bilsem bile duymazlıktan geliyorum…

Bana ne canım. Bana mı düştü tasası…

Ne yaparlarsa yapsınlar, bırak !…

Vrak, vrak, vrak…

Türban kadınlarımızın milli giysisi oldu.

Canım boşveeer; sen başına toka tak; istersen bi de kına yak !

Vrak; vrak, vrak…

Bu türbanlı hatunların en baş hasekisi Dolmabahçe’ deki padişah eşyalarına el koydu; köşk artık padişah sarayı olacak.

Adam sende. Zaten olmuştu; hem bu yasal bir işlem; değil yani arak…

Vrak, vrak , vrak…

İktidar medya sahibi oldu; gazeteler olmadık katakullilerle satıldı. Damada bankalardan kıyak!

Olsun; bu memleket Damat Ferit paşalara alışık. Hem bu kadar ballı madem damat; olsun azıcık ta kaymak.

Vrak; vrak, vrak…

Bankalar, sahiller, araziler satılıyor. AB ye gireceğiz derken AB bizi çoktan sildi.
Türkiye zılgıtlar yiyor; suratlar kösele; onurumuz tepe taklak!

Vrak , vrak, vrak…

Bir anda bir ses duydum. Tak !

Ah jeton düştü şimdi ancak !

Üstelik sadece BENİM değil, Cumhuriyet’ in de ısındı suyu. Ben yandım anam; bari birileri kurtarsın gelecek nesilleri; ne kadar aptalmışım diyorum son olarak.

Vrak..vra..vır…

Şimdi biliyorum ne dediğinizi; bu kurbağa da amma gırgır…

Siz gülün daha. Ben suyun 100 derece olduğunu fark ettim. Siz fark edene kadar biraz daha döner bu çark.

Sonra hep birlikte Vrak; vrak; vrak…

Memleketi toptan satıp ta kurtulak!