Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '14

 
Kategori
İnançlar
 

Hepimiz ölmeden önce oyalanıyoruz

Hepimiz ölmeden önce oyalanıyoruz
 

EN SON NE ZAMAN ŞÜKRETMİŞTİN ?


Bazen ara ara aklıma geliyor. Acaba biz şükretmeyi biliyor muyuz diye? Sahi, biz şükretmeyi biliyor muyuz ? Mesela şimdi sorsam en son ne zaman sahip olduklarınız için şükrettiniz diye, en son ne zaman şükrettiniz ? Bakın en son ne zaman alkol aldınız ya da en son ne zaman sinemaya gittiniz demiyorum. İki dudağınızın arasında olan belki de saniyelik bir şeyden bahsediyorum.  Bildiğim kadarıyla en son ne zaman yaptığınız bir şeyi hatırlamamak demek, o eylemi gerçekleştirmeyeli çok uzun zaman olmuş demektir.

Biz insanoğlu kimiz biliyor musunuz? Aslında biliyoruz da çoğu zaman işimize gelmiyor. Biz hep bir koşturmaca içindeyiz yaşadığımız sürece. Hep eksik yanlarımız olduğunu düşünüyor, onlarla üzüyoruz kendimizi çoğu zamansa depresyona girdiğimiz bile oluyor. Örneğin ben, kendimi yazılı ve sözlü olarak çok iyi ifade ettiğimi bilirken, dans yeteneğimin olmadığına üzülmüyorum mesela. Çünkü başka bir alanda başarısızım diye, başarılı olduğum tarafı ört pas etmiyor, onun üstüne üstüne gidiyorum. Hayat bu. Kimse dört dörtlük değil çünkü. Kime göre, neye göre dört dörtlük olmalıyız ki? İşte üzüldüğüm taraf da bu aslında. Neden sahip olamadıklarımıza sızlanırken, sahip olduklarımıza şükretmiyoruz ki?

Ahmet Batman ne güzel ifade ediyor bu durumu. Soğuk Kahve kitabını öneriyorum hepinize bu arada. Diyor ki Ahmet Batman: “Dünyanın en iyisi değilsin ki olsan da fark etmez; ölümsüz değilsin. Hepimiz biraz eksiğiz. Kimden ne kadar eksiğiz ya da neye ne kadar geç kaldık hayatta belli değil. Belli olan şey ise hepimiz ölmeden önce  o-yalanı-yoruz. Ölmeden önce o-yalanı-arıyoruz. Hayat bildiğin kaset; başa sarıyoruz zora gelince saklanıyoruz.”

Sizce ne için şükretmeliyiz? Son model arabamız olduğu için mi, düzenli bir işimiz olduğu için mi yoksa en pahalı kıyafetleri giydiğimiz için mi? Bu soruya farklı farklı cevaplar gelebilir, çünkü herkesin hayata tutunma amacı farklıdır. Kimimiz çok anlayışlı bir ailemiz olduğu için, kimimiz ise terfi aldığı için şükreder. Dedim ya insanoğlu.

Bu yazıyı okurken “Sabriye hadi ne geçiyor kafandan açık konuş, ne demeye çalışıyorsun” diye merak edenler varsa, hemen lafa koyulayım, bana katılıp katılmamak sizin elinizde, özgürsünüz, alınmam. Ne için şükretmeliyiz biliyor musunuz? Mesela şu yazıyı okuyup anlayabilecek göze ve akla sahipsek şükretmeliyiz. Hala sevmeyi ve hissetmeyi bilen çalışan, sağlıklı bir kalbimiz varsa şükretmeliyiz. Son model arabayı alıp, en pahalı kıyafetleri giyebilmek için, işe giderken kullanacağımız ayaklarımız hala yerindeyse şükretmeliyiz. En önemlisi nefes alabiliyorsak şükretmeliyiz. Neden bunlara şükretmelisin biliyor musun? İşte o son model araba ve pahalı elbiseler için, sağlıklı olman gerek, hem vücut hem de akıl sağlığı. Çünkü onlar yerindeyse kazanılmayacak para da yoktur alınmayacak son model araba da. Oysa biz hala İnstagramda en güzel ayakkabılar, kırmızı rujlu dudaklar paylaşma derdindeyiz. Kapıldık gidiyoruz bir yerlere. Bilmiyoruz ki bizim yerimizde olmak isteyen, yani görebilmeyi ve duyabilmeyi hayal eden insanlar. Bizler ise pahalı ve son moda kıyafetlerin ve ayakkabıların içinde olmayı istiyoruz.

Bir ara zamanınız olursa insan çaresizlikten neden ağlar bunu bir düşünün bence. İstediği arabayı alamamaktaki çaresizlikten bahsetmiyorum elbette. Ha, aklınıza şu da gelmesin bu kızın ailesinde kesin göremeyen ya da yürüyemeyen insanlar var diye.  Allah’a binlerce şükürler olsun kimseler yok öyle( Fark ettiyseniz şükrettim). Sadece kızıyorum kendimize. İlerde keşke denmesin istiyorum. Tek derdim bu benim, başka bir derdim de yok .Ee benden bu haftalık bu kadar, şimdi gözlerine ve parmaklarına dokunmanı istiyorum, beni okuyabildiğin ve parmaklarını mouse’a dokundurabildiğin için. Unutmadan söyleyeyim bir de gece yatarken sahip oldukların için teşekkür etmeyi unutma. Bir gün bana hak vereceksin.

Haftaya görüşmek üzere, Allah’a emanet olun.

Günün sözü: “Anne baba evinin en güzel tarafı, o evdeki rahatlığı hiç bir yerde bulamayacak oluşunuzdur.”

 

 
Toplam blog
: 6
: 325
Kayıt tarihi
: 31.01.14
 
 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ingilizce Öğretmenliği öğrencisiyim. Aynı zamanda Antalya'da ..