Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '07

 
Kategori
Kadın Modası
 

Hepimiz Stil İkonu Olabilir miyiz?

Hepimiz Stil İkonu Olabilir miyiz?
 

Ben bu aralar bu kelimeye takılmış durumdayım.

Stil ikonu!

Yani değişik giyinen.

Sürüden ayrı.

En önemlisi de belli bir çizgisi olan.

Sex and The City’nin Carry’si gibi.

Moda değilken bile kabarık etekleri kendine yakıştırıp giyilebilir yaptı , o.

Henüz taytlar ortalıkta bu kadar dolanmazken , üstüne giydiği kısacık bluzları ve Manololarıyla salındı durdu.

Bir akşamüstü çatı katı partisinde gördük onu, külot şeklinde giydiği şortuyla caka sattı…

Romantik bir akşam yemeğine hiç tereddütsüz kabarık tülden Dior bir gece elbisesiyle gitti…

Sadece giymek değildi Carry’i farklı kılan zerafetiyle kendine yakıştırmayı bildi.

Ondan zaten hepimiz onu takip ettik dizide, ne giymiş diye.

Günümüzün gerçek bir moda tanrıçası ‘o’.

Aslında Carry ilk değildi tabii.Aundrey Hepburn kısacık saçları, dar kaprileri, ve balerin ayakkabılarıyla bugün bile taklit edilmiyor mu?

Ya da Grace Kelly?Adı, Hermes’in ünlü çanta modeli bile olmadı mı?

Zerafet ve tavır .Sihirleri bu muydu bu yıldızların?

Gelelim stil ikonu kelimesine.

Moda dergilerinin editörleri çok seviyor bu kelimeyi.

Carry gibi ikoncanların onlara malzeme olmasını istedikleri için.

Haklılar tabii.

Moda dünyası sürekli tüketen, dinamik bir sektör.Markalar devamlı rekabet halinde.

Bu rekabetede yeni yüzler , yeni ikonlar lazım.Bu ikonlar modellerden de seçilebilir, yıldızlardan da…Ya da Paris Hilton gibi yüksek sosyeteden de…

Devir markaların ikonlaştırdıkları yüzlerin devri.

Versace ile Madonna, Louis Vuitton ile Uma Thurman , Guess ile Paris Hilton..

Bakalım Eda Taşpınar Vakko’nun yüzü olabilecek mi?

Keira Chapman Hürriyet gazetesinde yayınlanan röportajında ne demişti’stil ikonu diye anılmaya başladığınızda bir sürü marka bedava giysi gönderiyor, bir sürü tasarımcı arkadaşınız oluyor. O kadar güzel giysi elinize geçince stil ikonu olmak çok da zor bir şey değil.’

O zaman hepimiz birer stil ikonu olabilir miyiz? Fazla iddalı oldu değil mi?

Bir değişiklik yapalım ikonun yerine stil sahibi diyelim.Ne dersiniz olabilir miyiz?

Bence olabiliriz.

Belki dergilere çıkamayız ama kendi çevremizde fark yaratabiliriz..

Modaya çok takılmadan...

Etrafı umursamayıp, ruhumuzla giyinerek.Giyinirken hikayeler yaratarak.Ayıplara karşı dimdik ayakta durarak.’Aman kızım oldu mu şimdi, altın çizgili, üstün puantiyeli’gibi cümlelere aldırış etmeyerek..

Hiç modası yokken Bond filmlerinde gördüğümüz casus kadınlarınki gibi siyah bir tulumu giyip sinemaya giderek mesela .

Veya yetmişler tarzı çiçekli uzun bir elbiseyi , kovboy çizmeleri, büyük küpeler ile tamamlayarak..

Biraz cesaret,

Biraz kendine yakıştırma.

Bolca da kendi çizgimizi belirlememe.

Ama kaş yaparken modaya kurban gitmeden.

Üstelik tasarımcıların orijinal parçalarına da gereksinim duymadan.(sonuçta bütçemize göre bir şeyler bir yerlerde mutlaka vardır.)

Bunların da ötesinde esas önemli olan hayattaki tavrımız,

Kişiliğimiz,

Bakış açımızın farklı olduğunun hissi,

Zor mu?

Itır Arayıcı

 
Toplam blog
: 50
: 2013
Kayıt tarihi
: 23.01.07
 
 

Eski reklamcı, hatta her daim reklamcı, geyik, kokoş, alışverişkolik, biraz uçuk, bir zati-muhteremi..