Her 'milliyetçiliği' ayaklarımın altına alırım; 'İslam Milliyetçiliğini' asla!..

Sayın Başbakanım; 2005 yılında Diyarbakır ve ardından Şemdinli gezinizde Türkiye’deki ‘etnik unsurlar’ için “Bunların hepsi ‘alt kimliktir.’ ifadesini kullandınız.       

Bizi birbirimize bağlayan bağ Türkiye Cumhuriyeti(T.C.) Vatandaşlığı bağıdır.” sözleriniz ortalığı karıştırmıştı.

Peki… Sayın Başbakan’ım üzerine fırtınalar koparılan söyleminiz neydi bir bakalım. ”Bu ülkede tüm etnik unsurlar bir çok yönden birbirlerine bağlıdır. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Abhaza, Boşnak.. Biz hepimiz bunları ‘alt kimlik’ olarak biliriz. ‘Üst kimlik’ T.C. Vatandaşlığı’dır. Bu mozaik güçlü bir mozaiktir. Kimse ayrımcılık tohumları atmasın, bölücülük yapmasın, biz tek vatan, tek bayrak, tek milletiz, olay budur.” derken size gönülden katılıyoruz, hiçbir soru işareti(?) bulunmadan sizi destekliyoruz, Sayın Başbakan’ım…

Ancak geçen haftaki söyleminiz nedeniyle, şimdi ben soruyorum; “Bu kardeşlik nedir?”

Çünkü 21.02.2013 tarihinde Başbakan Erdoğan; “Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle de Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız.”

Sonra da eklemiş: “Kim ki kendi ırkının, kavminin kendi kabilesini diğerlerinden üstün olduğunu iddia ediyorsa o kişi şeytanın izindedir. Kavimler, kabileler, ırklar, inançlar farklı olabilir, ama hepsi saygındır. Biz, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde hep beraber tek milletiz. Bu millet kavramının içinde Türkü var, Kürdü var,  Arabı var, Lazı var, Çerkezi var, Abhazası var. Var oğlu var.”

Şimdi soruyorsunuz bunun neresi yanlış?

Bu sorunun yanıtını Sayın Başbakan’ın devam eden söyleminin içinde bulabiliyoruz:

Sonra diyor ki: “Etnik milliyetçiliği kim yaparsa yapsın o sapkınlığın içindedir, fesat içindedir, fitne peşindedir. Bin yıllar boyunca bu topraklarda nasıl bir ve beraber olduysak Allah’ın izniyle yine bir olacak, diri olacak, bu topraklar üzerinde iri ve güçlü olacağız.”

Sonuç olarak benim algıladığım, Sayın Başbakan, ‘her tür milliyetçiliği kast ediyor’ ‘milliyetçilik ayak  altında ‘  ifadesine Hucurat Suresi 13. ayeti referans ve esin kaynağı oluşturuyor.

Şöyle ki; ”Birbirinizle tanışmanız, işlerinizi tedbirle idare etmeniz, karşılıklı olarak, İslami kurallarla örtüşen uluslararası teamüllere uymanız, kültür ve medeniyet alışverişinde bulunmanız, birbirinize iyiliği tavsiye etmeniz için, sizi milletler ve kabileler haline getirdik.” 

Başbakan Erdoğan, ayet’te geçen herkesin(bireyin) ‘kendi milletini’ sevme duygusunu ‘incitmek’(kırmak) istemiyor.

61. T.C. ya da 3. Erdoğan Hükümeti Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan, 1984 yılından günümüze kadar kronikleşmiş ‘Ulusal sorunumuz’ olan ‘PKK Terör Örgütü’ ve kollarının ortadan kaldırılmasındaki ‘İmralı Çözüm Süreci’nde referans ve esin kaynağı olarak Kur’an-ı Kerim’in Hucurat Suresi 13. Ayeti’ni göstermektedir.   

Başbakan Erdoğan hangi‘Milliyetçiliği’ ayağının altına aldı? Öncelikle ‘Türk Milliyetçiliği’ ve ‘Kürt Milliyetçiliği’ ile‘Atatürk Milliyetçiliği’ ve ‘Ulusalcılık’tır.

Çünkü bu kardeş toplumların(etnik grupların) ortak paydası; ‘İslam Milleti’ ve dolayısıyla ‘İslam Milliyetçiliği’dir.

Ve Başbakan Erdoğan sözlerini; “Artık, inkar, ret, asimilasyon politikaları yok. Bunların hepsi ayaklarımın altında! Kürt’ü, de Arap’ı da Türk’ü de Laz’ı da Çerkez’i de Gürcü’sü de hepsi benim kardeşim.’ derken;1982 T.C. Anayasası’nda yer alan‘Atatürk Milliyetçliği’ne olan ‘bağlılığını’ göz ardı ederken, taslak halindeki Yeni Anayasa’ya ‘İslam Kardeşlik bağı’ ile bağlı olacak her T.C. Vatandaşı ‘İslam Milliyetçisi’ mi olacaktır?

26.02.2013,İzmir