Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '16

 
Kategori
Öykü
 

Her bardağın eti yenmez

Her bardağın eti yenmez
 

Kurmaca;

Annemin sohbet grubu misafirimiz olacaktı. Telaşesi üç gün sürdü. Keki, poğaçaları bana hazırlattı. Kendisi tecvit çalıştı. Sohbet sonunda okuyacağı surede dilinin nereye dokunacağı önemliydi. Grubun gelmesine sayılı saatler kala silip süpürmeyi de bitirmiştim. Annem mi? Feracesine uyan tülbent seçiyordu. Bir tane de bana getirdi. “Hiç değilse bugün ört başını,” dedi. Benden utandığı belliydi. “Hazır hissetmiyorum,” dememle açtı ağzını. Ne din ne iman bıraktı. Mutfağa giderken söylendiğini duyuyordum. Seslerden çay bardaklarını almaya çalıştığını anladım. Boyu kısaydı. “Dur anne bana bırak,” diyecek oldum. Düşürüp ne kadar varsa kırdı. Suçlusu benmişim. Uğursuzluk getirmişim. Ağzı kapanmıyordu. “Markete git hemen. Bardak al,” dedi. Arkamdan kapıyı öyle sert kapadı ki yüreğim hopladı. Yol boyu içimden geçenleri Allah’a açtım. Birazda ağzımı bozdum. Acaba bulur muyum sorusu aklımda durmadan dönüyordu. Raflar arasında gezinirken bardak takımına rastladım ama annemin ağzını kapatmaya yetmezlerdi. Çekeceğim vardı. Eve döndüğümde kadınlar oturacak yer bırakmamışlardı. Annem mutfağa çağırdı. “Çabuk çıkar bardakları,” dedi. El çabukluğuyla dizip salona geçtim. “Hoş geldiniz,” derken mutfaktan annem “Nergis, çabuk gel!” diye seslendi. Endişeyle mutfağa girdiğimde elinde çaydanlık “Bardakların ağzı kapalı,” dedi.

 
Toplam blog
: 16
: 62
Kayıt tarihi
: 09.05.15
 
 

1978 yılı Sakarya doğumlu, evli ve bir çocuk babasıyım. Yüksekokul dâhil eğitim hayatımı Sakarya'..