Her başarısızlıktan sonra bedava alınıp satılır: Bahane

Kaybedilince, hata yapınca, bir şeyi unutunca bahaneleri üretilmeye başlarız. Öyle iddialıyız ki bahane bulma konusunda, görmediğimiz duymadığımız konular hakkında neden göstererek bahane üretiriz. Öyle oldu, böyle oldu, o dedi, bu dedi, falan da filan. 

Çocukluktan itibaren başlarız bahane eğitimine. 

Çocukluğumuzda başlarız bahane üretmeye. Çocuk ne yapsın doğar doğmaz baskı altında, en ufak bir hata yaptımı, cızz ile başlarız. Üstüne bir şey döktümü, düştümü, kırdımı , kirlettimi hemen kızarız, bağırız, eleştiririz. Hayt huyt yaparız, yapıldık, yaptık bunları. 

Bir kerecik de: önemli değil, demeyiz. Neden, niye, niçin, nasıl diye sorgularız. Çocuk sürekli kendini korumak zorundadır. Küçük çocukların ilk bahane tepkisi ağlamaktır. Biraz büyüdükçe yalanlar ortaya çıkmaya başlar. Kocaman bir birey olunca durum daha vahim olmaya başlar. 

Bahane bedava, kirası da yok maliyeti de, salla gitsin. Bahane parayla satılsaydı bu kadar çok bahane üretirmiydik. Mesela bahane başına 10 TL. Hatta kategorilerede ayırabiliriz, basit, orta, gelişmiş bahane. 

Hata toleransımız yok galiba, galiba değil YOK. Hata yapmaktan korkarız, bizim coğrafyada hata yapanı bulamazsınız, yanlış yapanı asla bulamazssınız. Hep doğruyuz ve bahanelerimiz boldur. Hep doğruyuz ya, hapisanelerde yer kalmadı, adliyeler dava dosylarından patlamak üzere. Hata yapan yok, kaybeden yok, suç işleyen ise hiç yok.. 

Sorumluluk sahibi insanlar vardır, bir kitleye hitap ettiler mi, dinlenirler sayılırlar ve söyledikleri kitle tarafından alınır ve kullanılır. 

Daha fazla uzatmaya gerek yok. Neden bu yazıyı yazdım, yazı yazacak bahene çok, benim ülkem bu konuda bir numara... Hem öz eleştiri yapmak hem de bahanelerin bizi ne kadar başarısızlığa ittiğinin altını çizmek istedim. 

Spor camiamızın önemli kişiliklerinden Sayın Sadri Şener Fenerbahçe'nin kazandığı Şampiyonluk sonrası, Şampiyonluğu kaçırmanın sonrasında Fenerbahçenin attığı golleri görmeden camiasını rahatlatmak için olduğunu düşünüyorum " gollerin basit olduğunu" söyleyiverdi. Buna takıldım. Basit goller ile şampiyon olmak. 9 puan öndeyken neden aynı puana geldiğinizi bir düşünseydiniz şu anda şampiyonluk kutlamaları " Bize her yer Trabzon" nidaları ile kutlanıyor olurdu. 

Fakat Sayın Şener'in bugünkü açıklamalarını okuyunca, Trabzonspor'u başarıya götürecek açıklamaları yaptığını gördüm. 

Şöyle diyordu: “Biz şampiyonu tebrik etmesini de biliriz. Şampiyonluk, Fenerbahçe’ye hayırlı olsun. 1996’da da benzer bir şekilde şampiyonluğu rakibimize kaptırmıştık. Onun yaralarını sarmak, uzun zaman almıştı. Aynı filmi tekrar yaşamayacağız. Her zamankinden daha çok çalışıp, takımımıza hak ettiği Şampiyonluğu kazandıracağız” ifadesini kullanmış. Tebrikler Sadri Şener. 

Fenerbahçe Denizlispor, Trabzonspor maçları ile kaçırdığı şampiyonluğu bu sefer kaçırmadı. Dersini almış, bahanelerin arkasına sığınmamış. Hiç kimseden medet ummamış ve 9 puan geriden gelerek Şampiyon Fenerbahçe unvanını almış. 

Tebrikler Fenerbahçe, tebrikler Kocaman yürekli AYKUT KOCAMAN. 

Not:Şampiyonluk kutlaması yapan Fenerbahçe'lilere yapılan saldırıları ve şampionluk kutlamalarını bahane ederek silaha sarılanları kınıyorum. 

Sevgi ve Saygılarımla 

Ali CANTAŞ