Her doğuran dişi, anne midir?

Dün akşam ana haber bülteninde bir fedakâr ve cefakâr annenin güvenlik kameralarına takılmış kaydı vardı.

Bu hanım bir çocuk dünyaya getirmiş, fakat çocuğa bakamayacağını çocuğu dünyaya getirdikten sonra anlamış olmalı ki, sevgili imam nikâhlı eşiyle birlikte gelip bir camiinin avlusuna bırakıvermişti. Hâlbuki çocuk bereketiyle gelirmiş, derler ya! Demek ki onun çocuğu bereketsiz çıkmış, bak sen görüyor musun çocuğun yaptığına!...

Ama çocuğu için müthiş bir gelecek hazırlamış oğluna, ünlü şovmen Beyazıt Öztürk’ten öykünerek Beyazıt ismini vermiş, onun gibi şanslı veee gelecekte paralı olsun diye.

Oğluyla bir gün karşılaşırlarsa, BEYAZIT;

Anne, benim için ne yaptın? diye sorarsa

Aaa oğlum, ne yapmadım ki, bizim zamanımızda çok ünlü bir şovmen vardı, onun ismini koydum. Sonra babanla beraber gittik, güvenlik kamerası olan bir camiye seni bıraktık da, daha onbeşgünlükken ana haber bültenlerine konu oldun. Eee daha ne yapayım. Bu zamanda kim böyle bir şey yapar, diye cevap verir herhalde…

Aslında bu işin böyle şakasını yapmak bile kanımı donduruyor. Ve aklıma her doğuran canlının gerçekten anne olup olamayacağı sorusunu getiriyor. İnsan onbeşgünlük çocuğunu nasıl ve hangi şartta olursa olsun nasıl bırakabilir? Aklım al-mı-yor.

Madem bakamayacaktın; bu çağda bir sürü doğum kontrol yöntemi var.

Madem bakamayacaktın, aldırsaydın.

Madem bakamayacaktınız, be kadın, be adam…

Bundan önceki günlerde de genelevinde sermaye olarak kızını kullanan, bilmem kaç yılının annesine şahit olduk. Onun da yılın annesi olması ne kadar ironikti.

Onu bırakın, kızlarını başlık parası için satan,

Yurtdışında yaşayan gurbetçilerin, çocuk parası için her sene çocuk doğurmalarının

Kırsal yerde işgücü olarak çocuklarını gören, anneler babalar

Bunlar gerçekten çocuklarını seviyorlar mı?

Arka bahçede kediler var, yavruladıları zaman belgesel izler gibi onları izliyorum. Çocukları için neler yapıyorlar. Kimi zaman başka kedileri yanlarına yanaştırmıyor, kavga ediyor, kimi zaman enselerinden tutup kendince güvenli olan yere taşıyor. Biri öldüğü zaman başında acı acı ağlıyor. Kedi; kedi beyni ile bunları yapıyor. Ama bazı insanlar insan beyni ile yukarıdakileri yapıyor.

Aslında böyle insanlar hep var ve olacaklar. Timsah gözyaşı döken anneler onlar. Bereket ki sayıları genele oranla az. Yoksa bütün dişiler böyle olsaydı, anne diye bir varlık olmaz, sadece üreyen dişiler olurdu.