Her kadın bir senaryo

Devamlı gittiğim, arkadaşlıktan da öte bir dostluğa dönen bayan kuaförümde her günden farklı bir gün yaşadım. Hafta sonları hemen hemen aynı saatlerde kuaförüme giderim. İlla bir saç yaptırmak ya da manikür yaptırmak değildir amacım. Bazı hafta sonları sadece sohbet amaçlıdır. Terapi gibi gelir bana, ne hikmetse genelde ben terapi yaparım arkadaşıma(!) o anlatır ben dinlerim sıkıntısını bir anda yok ederim söylediği “iyi ki varsın!” sözcüğü beni mutlu eder. Kendimi Güzin abla gibi hissederim. Olaylara yaklaşımım farklıdır. Zaman zaman kahve sohbetimiz olur.


Aslında kahve bahane sohbet şahanedir. Acı kahvemizi yudumlarken efkârlanır ve bir sigara yakar. Yine sıkıntılıdır. Hayatta tek olmanın zorluğunu yaşar zaman zaman, ne çok ağır gelir yaşam, yüzünde tebessüm ama kalbinde içten içe bir sızı! Hayat mücadelesi der sadece ama ben bilirim neye hüzünlendiğini üzüldüğünü yükü ağır gelmiyordur aslında tek ağır geldiği eşinin gözünde değerinin olmayışıdır. Her gün bir olay… Her kadın bir senaryo(!) Kadınların anaç olduklarını bilirim. Ve çoğu erkeklerinde ne çok nankör olduklarını kadın sevdi mi yürekten sever bağlanır ve kaderine razı olur. ‘Kadınlarımız tam bir kadın, adam gibi adam bulmaksa zor artık.’ Benim bildiğim adam ev geçindirir, karısına kol kanat olur sarar sarmalar korur ama dünya her yönüyle değişimde.. Devamlı rastladığım ve sadece “merhaba”nın dışında konuşmadığım bayanla o gün nedense sohbet etmeye başladık. Bir kaç bayanında saçı makyajı yapılıp bitince kuaför salonu sahibi ve o bayan kaldık. Arkadaşım ‘’Eee bayanlar bir kahve sohbetine başlayabiliriz değil mi?dedi. Şirin döşenmiş mutfağa geçtik tekrar kahveler hazırlandı ve yeni arkadaşımda ‘’ben sizi hep görüyorum ama bir türlü sohbet imkânı bulamadık” dedi, havadan sudan başlayan konuşmamız birde baktık ki derin mevzulara gelmiş. Her kadın bir senaryodur ya benim içinde farklı bir senaryo dinlemenin şaşkınlığını yaşamaya başladım. 17sinde evlenmiş hemen bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. 23 yaşında konfeksiyonda çalıştığında bir beyle tanışmış o dönemlerde hala evliymiş.


Aşk değişik bir şey yapamayacağın şeyleri gözü kara yaptırıyor insana, aşkın için yalanlar konuşulur aşkın için fizana bile gider insan aşk ne bileyim farklı akıllıyı deli eder. Sonrasında evliliği bitmiş beraber yaşamaya başlamışlar aksilik bu ya adamda evliymiş ve akraba evliliği olduğundan boşanması zormuş kabullenmiş bir dargın bir barışık 16 yıl beraber yaşamışlar. Şimdilerdeyse adam evlenmek istiyormuş da o istemiyormuş “…ben bağlanamam ya diğerleri de hayatımdan çıkarsa nasıl öderim kiramı ve lüks yaşantımı arabanım benzinini bile bir başkası öderken birine bağlanmam artık” . Her kadın bir senaryo… Bayanı uğurladıktan sonra arkadaşım’’ ben bu yaşımda binlerce kadınla muhabbet ettim evlerinin sırları bende saklıdır. Sadece dinlerim yorum yapmam ne kötü derim ne de iyi, işim gereği sadece dinlerim ve saç yaparım onlar burada rahatlıyor bense sen geldiğinde” dedi. Her insan kendine çizilmiş yoldan ilerler. “ne güzel sorgulamadan sadece dinledin öyle bir etkin var ki insanlara karşı ve bana karşı her kez seninle konuşunca rahatladığını hissediyor var sende bir tılsım peki sence doğru mu bu hayat biçimi?” diye sordu… Birbirimize baktık!!! “insanlar bir görev için bu dünyada senin görevin hafta sonları dahi çalışmak ve ev geçindirmek(!) bunun karşılığında eşinden sevgi görmemek yani kakılmışlık benim görevim(!) sadece işten eve evden işe gelen ve boş zamanı varsa kuaförde sohbet etmek(!) onun görevi de erkeklerin zayıf yönüyle hayatını idame ettirmek.” ...(!) “Giyimi altındaki arabası lüks semtte oturması çocuğunu özel kolejde okutması sen yapabilir misin ya da ben? Kazancımız belli harcamamız belli ama o yapabiliyor onun görevi baştan çıkarma görevi, sanırım en zor görev ona verilmiş(!)’’ Birbirimize baktık sadece yorumsuz tebessüm ettik. Yine farklı bir gün farklı bir senaryo daha dinledim.her insan bir senaryo degilmi hepimiz kendi rolümüzü en iyi şekilde oynuyoruz rol bitince perde kapanıncaya dek sürüp gidecek milyonlarca senaryo...

Sevgiyle...