Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '13

 
Kategori
Güncel
 

Her kapıyı açan Sihirli Anahtar;Diyalog

Son günlerde giderek daha da artan kutuplaşma, birbirini ötekileştirme, yok sayma ve sonuçta bir arada konuşamama hali en çok da barışa zarar veriyor.

Barışın önündeki en büyük engel, önyargıdan kaynaklanan tahammülsüzlük, kendi gibi düşünmeyeni dinlemeye değer bulmamak ve kendi görüşlerini dayatmak olarak kendini gösteriyor. Öyle olunca da barış dilinden uzaklaşarak hem çevremizdeki insanlara hem de zaman içerisinde kendimize yabancılaşıyoruz.

Oysa konuşabilir olsak, birbirimizi dinleme, anlamaya çalışma nezaketini göstersek, yani diyalog kurabilsek; önyargılarımızdan kurtulmamız çok daha kolay olacak.

Karşımızdakini dinlemek, onun görüşlerini kabul etmek anlamına gelmeyeceği gibi, kendi görüşlerimizi anlatırken de onu karşıdakine dayatmak gibi bir tavır içinde olmamamız gerekiyor.

Kuşkusuz öyle bugünden yarına çok kolay sağlanabilecek bir davranış biçimi değil. Bunun için empati yapmayı öğrenmek, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmayacağını kavramak, ayrımsız insanları eşit yurttaş olarak kabul edebilecek bir hoşgörü kültürünü geliştirmek gerekiyor.

Ülkemizde yaklaşık otuz yıldır devam eden terör sorununa kalıcı çözüm bulunması için gösterilen çabalar üzerinden yapılan polemikleri görünce, kişiler ve kurumlar arası diyalogun önemi daha çok ortaya çıkıyor.

Bir yanıyla milliyetçilik argumanı üzerinden yapılan eleştirler, diğer yandan AK Parti karşıtlığı üzerinden geliştirilen kısır muhalefet anlayışının kökeninde yine diyalog eksikliğinin yattığını düşünüyorum.

Halk adına siyaset yapması gerekenler, özellikle konu barış olunca hiç de halkın ne istediğini, ne beklediğini sorma gereği duymuyorlar.

İçinde bulunduğumuz süreçte şehit aileleri derneği bile” yeter artık, kimle görüşürseniz görüşün, ama yeter ki bu akan kanı durdurun” derken, onlar adına siyaset yaptığını iddia edenlerin barış görüşmelerini ihanet olarak değerlendirmelerini başka nasıl izah edebiliriz.

Öte yandan iktidarın,” benim çoğunluğum var, istediğim gibi davranırım” anlayışının ardında yatan gerçek, muhalefetle gerçekleştirilemeyen diyalog ve bunun sonucu oluşan önyargılar değil midir?

“Barış bu dönemde sağlanırsa bu durum AK Parti’nin işine yarar” düşüncesiyle barış görüşmelerine biçimsel bahanelerle karşı çıkanlara ne diyeceksiniz!

Daha da önemlisi kimileri de” konuşursam belki ikna olurum “diye özellikle kaçıyor diyalogdan.

Yeni bir anayasa yapılması konusunda toplumun tüm katmanlarında çok geniş bir uzlaşı sağlanmışken, bugün değişik gerekçelerle bu süreci uzatmaya, savsaklamaya ya da sabote etmeye çalışanlara inat; barıştan yana olan herkesin diyalog kapısını aralık tutma konusunda kararlı ve ısrarlı olmaları gerekir diye düşünüyorum.

Bu konuda atılacak her adım, gösterilecek her çaba, yapılacak her çalışma benim gözümde anlamlı ve desteklenmesi gereken eylemlerdir.

Bodrum da son bir ay içerisinde üç toplantı gerçekleştiren BODRUM DİYALOG GRUBU’ nun çalışmalarını da bu yüzden çok önemsiyorum.

2 Mart cumartesi günü yapılması planlanan Yeni Anayasa konulu forum, bir anlamda bu çabaların somutlanması olacağı gibi, bu foruma katılacakların ilgi ve katkısı da yarımada da barışa, demokrasiye, yeni bir anayasaya ve diyalog kültürüne ne kadar ihtiyacımız olduğunun bir göstergesi olacaktır.

Şimdiden Bodrum da barış dilinin egemen olması için katkı koyan, bu çalışmaların içinde yer alan herkesi yürekten kutluyor, başarılı olmasını diliyorum.

 

AYHAN ONGUN

 

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..