Her okuduğum kitaba yazı yazmam

Her okuduğu kitaba yazı yazmam, yazamam. Küçümsediğimden falan değil. Asla da böyle bir şey düşünmem. Çünkü her kitabın arkasında bir emek vardır; emek ise saygı gerektirir. Yazmama nedenim: her kitap bana yazı için ilham vermez, pek etkilemez, pek kendimi bulamam. Yazmam için kitaptan etkilenmem lazım, hoşuma giden yönleri olması lazım. Sırf okumuş olmak için çok okuduğum kitap oldu, ama öylesine bir kitap yazım neredeyse hiç olmadı.

 

*

Yeni bir kitap okudum. Yazarıyla facebook'tan tanışıp arkadaş olduk daha önce. Bir kitabı olduğunu öğrenince, 'Okumamak ayıp olur' dedim ve okudum. İyi ki de okumuşum. Öylesine, vasat, amatör bir kitap değil asla.

 

Mert Öz adlı yazarın 'Zamanın Gölgesi - Adem ile Havva' adlı kitabı bu kitap.

Destek Yayınları'ndan 2015 yılında çıkmış. Türü: Roman. Sayfa sayısı 320.

 

Fikirsel olarak bana ters bir kitap; milliyetçiliğimin değil de, dindar dönemimi sımsıkı kucaklayacak bir kitap. Ama güzel, ama değerli, ama kayıt altına alınması gereken bir kitap. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen, profesyonellik kokan bir kitap bu kitap.

 

*

Kitapta peygamberler tarihinin bir sentezi var, İslam tarihinin sentezi var, tasavvuf felsefesi fazlasıyla var, heyecanlı bir kurgu da cabası...

 

Adem, Nuh, İbrahim, İsmail peygamberlerin hakkında, romanın masalsı havasında verilmiş güzel bilgiler...

Muhammed peygamberin yaşadıklarından, Ali'ye verdiği değerden; Allah'ın Muhammed Peygambere verdiği ışığın, günümüze kadar Ali'nin oğulları Hasan'la Hüseyin'in soyuyla taşınmasından...

 

Londra'dan Türkiye'ye konferans için gelmiş bir Türk akademisyen, eşiyle başları anlaşılmayan bir belaya girer; heyecanlı, gerilim dolu bir kovalamaca da sizi bekliyor, tüm metafiziğin yanında. 

 

Yazarın dili ve üslubu da en az kitap kadar kayda değer...

 

*

Dindar bir yengem var, daha doğrusu ailemin ve çevremin hepsi dindardır, bir ben dinden uzağım, benim de geçmişim dindardı. Yengem benim okumayı bekleyen kitaplarıma bakarken, Lesley Hazelton'un 'İlk Müslüman' adlı kitabını getirdi. 'Bu kitap nasıl?' dedi. Henüz okumadım, ama sen şunu al diyerek 'Zamanın Gölgesi - Adem ile Havva'yı uzattım. 'Yeni bitirdim, tam senlik' dedim. Sevinerek aldı. Annemle babama 'Ben Mustafa'dan umutluyum, din kitapları okuyor' dedi. Annemle babamda 'Mustafa her şeyi okuyor, ayırt etmiyor' dedi. Hoşuma gitti; doğrudur her şeyden okumaya çalışırım, başarılıysa hakkını iade ederim.

 

-Mustafa Yıldırım 12.04.2016