Her ölü gömülmeyi hak eder!

Özgecan'ın katili Suphi Altındöken, öldürülmesinin dördüncü gününde hala defnedilememiş... Cenaze morgta bekletiliyor; çünkü gömülecek yer bulunamıyor.

İşlediği vahşi cinayetten sonra müebbete mahkum olan Suphi'nin cezası bununla kalmadı... Hapishane'de infaz edildi... Ama bununla da kalmadı; şimdi ölüsüne mezar bulunamıyor.

İnsan topraktan yaratılmıştır ve yine toprağa gider... Burada söz konusu olan insanın bedenidir... Oysa, suç işleyen de, insan öldüren de, insanlığı kurtaracak işler yapan da ruhtur...

Söz konusu Suphi Altındöken, işlediği cinayetin cezasını dünyada çekmekle kalmayacak elbet asıl ceza makamı olan ahirette de çekecek... Ama, dünyada ölen-yani ruhu bedenden ayrılan- bir insan, hangi günahı işlemiş olursa olsun toprağa verilmeyi hak eder.

Bu durum aynı zamanda, diğer insanlar için bir görevdir. Suphi'nin annesinin feryatlarına kulak vermemek de bir zulüm değil midir?.. Anne, oğlununu fiilini alkışlamıyor, savunmuyor; cezasını çekmekte iken öldürülen oğluna bir karış toprak istiyor.

Bu feryadı duymamak da ayrı bir günah, ayrı bir vebaldir. Şu köy kabul etmemiş, şu mezarlık almamış gibi söylemler bu millete de bu devlete de yakışmıyor. Anlaşılan o ki, Medyatik baskı tüm insanları sindirmiş...

Ne yapacaksınız bu nefsine yenik düşmüş, Şeytan'a uymuş zavallının cesedini, annesinin dediği gibi çöpe mi atacaksınız?

Bu zalim dünya kimlerin cesedini kabul etmedi ki, masum bir kızı katleden bu vahşinin cesedini kabul etmesin... Milyonlarca masumu öldüren adamlar gömülmedi mi?.. Hem de çoğu zaman törenlerle gömüldüler...

Peygamberimiz(a.s) döneminde, kendisine selam veren birini öldüren Muhallim adlı kişi yaptığından pişman olmuş ve bir hafta sonra da kahrından ölmüştü... Yakınları onu gömdüler, ama ertesi gün cesedin dışarda olduğunu gördüler.

Toprak onu reddetti, diyerek konu Peygamberimize iletilince, Peygamberimiz, "Siz onu tekrar gömün... Toprak daha kötüleri de kabul eder, ancak Rabbiniz size selam verenleri ve masumları öldürmeyin diye, bir ibret yaptı" diyor. Ve Muhallim yeniden gömülüyor.

Şimdi, bu tarihi örnekte olduğu gibi, toprağın kabul edemeyeceği ceset yoktur. Yeter ki, insanlar onu usul-i dairesince toprağa versin.

İslamiyet'te, cenazesi kılınmayacak ölüler vardır, ama toprağa verilmeyecek ölü yoktur... Bu zavallının da cesedi toprağa verilmeli ve talihsiz annesi teskin edilmelildir.

Bu her yönüyle yaralayıcı ve ruh karartıcı konu da kapanmalıdır!