Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '13

 
Kategori
Futbol
 

Her şey, Aykut Kocaman’ın “Neyse...” demesiyle başladı

Her şey, Aykut Kocaman’ın “Neyse...” demesiyle başladı
 

Ziya Gökalp’in diliyle başlayalım:

“Çocuktum, ufacıktım,
Top oynadım, acıktım.
Buldum yerde bir erik,
Kaptı bir alageyik.”
 

“Alageyik”in kaptığı “erik” ne ola ki? Aslında “kapan” kim, ne?

Yanıt bekleyen bu soruları hemen açmak gerekiyor; ama...

Neyse...

(Sözcük türlerinden “bağlaç”tır; “ne+ise”den oluşmuştur. Cümlenin gelişine göre, “Önemi yok, olan oldu”, “Çok şükür, bereket versin”, “Konuyu kapatalım, uzatmayalım, her ne ise” anlamlarını verir.)

Her şey, Aykut Kocaman’ın “Neyse...” demesiyle başladı:

"Matematiksel olarak şampiyonluk şansımız var ama mantıklı konuşmak gerekiyor. Bu konuda söyleyeceklerim var. Rakibimizle ilgili söyleyeceklerim var. Galatasaray'ın saha içinde de saha dışında da 7 puan farkı azaltabileceğini düşünmüyorum açıkçası. Neyse... O tarafa sonra gireriz. Galatasaray'ın son iki sezondaki bu gücüyle, tırnak içerisinde söylüyorum, bu farkın azalmasına izin vereceğini düşünmüyorum."  

Görülüyor ki, Aykut Kocaman, konuşurken konuşmak istemedi.

(Fenerbahçe, Ankara’da Gençlerbirliği’ne 2-0 yenilince, Galatasaray’la puan farkı 7 oldu. Böylece Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in bitimine 4 hafta kala önemli bir üstünlük sağladı.)

Neyse...

“Neyse”den önceki, can alıcı  cümle:

“Galatasaray'ın saha içinde de saha dışında da 7 puan farkı azaltabileceğini düşünmüyorum açıkçası.”

Aykut Kocaman, bununla ne demek istedi?

Kendi açtığı konuyu, “neyse” (konuyu kapatalım, uzatmayalım, her ne ise...) demekle kendisi kapattı. O zaman açmak da kendisine düşer. “O tarafa sonra gireriz” dediğine göre, bir gün bunu açıklar.

Neyse...

Aykut Kocaman’ın “önemli” bir bildiği var, demek. Hani, söylenenler şiir olsa, yorumla yorumlayabildiğin kadar. Nasıl olsa şiir... Ben böyle anlıyorum, deme özgürlüğü var. O tür anlamamın da kimseye zararı yok. Söylenenler şairin hoşuna giderse, ben de onu demek istemiştim, der.

Ama Aykut Kocaman, şiir söylemedi; ciddi ciddi konuşuyordu ki, “neyse”ye sığındı.

(İnsan, bazen kimi sözcüklere sığınır. Çünkü sözcükler, en korunaklı limandır. Hele, ağzınızdan çıkan kesik cümlelerin büyüsü/ albenisi, karşınızdakini çarparsa... Siz söyleyeceğiniz söylemişsinizdir; gerisini başkaları düşünedursun.)

Aykut Kocaman’a tepkiler mi?

“Madem konuşmayacaksın, niye anlatacak havasına girdin?”
“Demek ki, ne dolaplar çevriliyor da...”
“Demese de... ben anladım.”
“Hepsi numara, dikkatleri başka yöne çekmek...”

Neyse...

*****

Aykut Kocaman, “Neyse...” dedi kenara çekildi.

O zaman biz de “kenar”dan bugüne bakalım:

“Bugün yirmi üç nisan
Hep neşeyle doluyor insan”


Gerçekten öyle mi?

Neyse...

Hava açık, önümüzdeki Benfica maçına bakalım.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com


 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..