- Kategori
- Siyaset
- Okunma Sayısı
- 558
Her şey olduk da, bir ‘Biz’ Olamadık!

SAHİ 'BİZ' NEYDİK?
Son bir yıldır iç ve dış siyasetle daha az ilgileniyorum. Ama 1 haftadır seçimler yaklaştığından mıdır, yoksa ben biraz fabrika ayarlarıma döndüğümden midir bilemiyorum, biraz biraz kulak kabartıyorum siyasi konuşmalara..
Endişelerim artıyor; açıkçası iç politika değil de, kaynayan komşularımızdan mütevellit dış politika beni daha da kaygılandırıyor. Özellikle de aşiretimizin 400 yıl önce göç ettiği ata toprağımız, Türkmen yurdu Haleb yangın yeri olmuşken içim ayrı bir burkuluyor..
Ancak bu kaygılardan da öte kafamı kurcalayan şeyler oluyor; hani iç politikada dün-dündür, bugün-bugündür politikalarına şerbetli olduğumuzdan her şeye çok şaşırmıyorum ama dış politikada iktidarıyla, muhalefetiyle biz hangi ara sık sık saf değiştirir veya safsız olduk çözemiyorum.. Yoksa bunlar normal de, ben mi pek saf kaldım bilemiyorum.
Yukarıda yazdığım gibi son 1 yıldır bir konuda dışında pek az şeye odaklandım ve gündemi iyi takip edemedim. Belki de kafa karışıklığımın sebebi budur, belki kafamdaki soruları biraz genişletirsem ve bunlara cevap alabilirsem daha da rahatlarım.
Şimdi biz; Esad’la küsünce önce İŞİD’edestek olmamış mıydık; hem bunlar PKK uzantısı PYD ile çarpışıyorlardı ve Sünnî kardeşlerimizdi..!
Sonra İŞİD’ten uzak durduk, Kobani olayları oldu, iki arada bir derede kaldık ve sonra biraz biz PYD’ye yaklaştık. PYD’cileri ülkemize getirdik, tedavi ettirdik. Sonra uyandık, ‘ya bunlar PKK’lıydı hacım’ dedik, sırtımızı döndük. Ezeli ve ebedi müttefikimiz USA bize bu konuda yamuk yapsa da, bunu pek mühimsemedik.
Sonra; Rusya’ya bir selam verdik, bu iş en azından bir süre Esad ile de olabilir dedik. Sonra olmazmış dedik.
Sonra; Rusya bize tayyarelerini gönderdi. Bizde; ‘Sizde tayyare var da, bizde yok mu hemi de made in USA’ dedik. USA da Allah var, ‘Haklısınız, vursanız vururdunuz’ dedi. Bizde pek bir keyfe geldik. Ve bizde Rusya’ya; ‘Arkamızda NATO var, öyle MIG MIG ötme’ dedik; tabii telepatik yollarla..!
Hûlasa hepsinden biraz biraz olduk; ama galiba bir tek “biz” olamadık. Ama haklıydık “biz” olamamak da; biz bile tam olarak ne olduğumuzu denizde yüzen balıkların denizi bilmediği gibi bilmiyorduk ki..
Biz neydik hiç bilemedik;
Türk müydük, Türkiyeli miydik,
Osmanlı evladı mıydık, Cumhuriyet çocuğu muyduk,
Misak-ı Millici miydik, Yurtta Sulh Cihanda Sulhçu muyduk,
Kürşad mıydık, Selahaddin Eyyubi miydik,
Müslüman mıydık, Laik miydik
Sosyalist İslamcı mıydık, Muhafazakar İslamcı mıydık,
Marxçı sosyalist miydik, Maocu Komünist miydik..
Eylül müydük, Ekim miydik,
Şeyda mıydık, Maşuk muyduk,
Polat mıydık, Çakır mıydık..
Yavuz muyduk, Şah İsmail miydik,
Enver Paşa mıydık, Sultan Abdülhamid miydik,
Menderes miydik, Bölükbaşı mıydık,
Ak mıydık, kara mı..
Ben bilemedim, sahi biz neydik?
* Psk. Nedim Yüksel ÇAKIR
www.facebook.com/nedimyukselcakir
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
